55 Milyon Kişinin Hayatını Kaybettiği İnsanlık Tarihinin En Büyük Dramlarından Biri: Büyük Çin Kıtlığı

1959-61 yılları arasındaki kötü yönetim, Çin’de büyük bir kıtlığa ve milyonlarca insanın yaşamını kaybetmesine neden oldu…

1951 – 1965 yılları arasında yaşanan “Büyük Çin Kıtlığı” insanlık tarihinin gördüğü en korkunç dramlardan biriydi. Komünist Parti yönetimdeki Çin’de 3 yıl boyunca devam eden kıtlık, 55 milyon insanın yaşamını kaybetmesine neden oldu! Oysa insanlık tarihindeki en yıkıcı olaylardan biri olan I. Dünya Savaşı’nda bile yaşamını kaybeden insanların sayısı toplamda 40 milyon civarındaydı!

Kıtlık nedeniyle 55 milyon insanın yaşamını kaybetmesi kıtlığın en korkunç tarafı değildi! Büyük Çin Kıtlığı sırasında, hayatta kalmaya çalışan insanlar, yamyamlığa başvurdular! Çin’de kendi çocuklarını yemek zorunda kalan aileler ortaya çıktı! Bütün bunlar, bunca ölüm, bunca acı, Büyük Çin Kıtlığı’nı insanlık tarihinin en büyük dramlarından biri haline getirdi. İşte, Büyük Çin Kıtlığı hakkında bilmeniz gerekenler…

Büyük Çin Kıtlığı’nın en temel nedeni kötü ve yanlış yönetimdi

Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilk lideri olan Mao Zedong yoksul Çin’i dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline getirmek istiyordu. Bu nedenle, “Büyük İleri Atılım” adı verilen bir program başlatıldı. Bütün Çin’de Komünist Parti öncülüğünde başlatılan Büyük İleri Atılım, ekonomik ve sosyal programlar bütünüydü. Temelde, Çin’in tarım toplumundan sanayi toplumuna evrilmesi amaçlanıyordu. Ancak bu atılım kapsamında hayata geçirilen projeler, Çin’in sanayi toplumuna geçmesine hiçbir katkı sağlamadı. Ayrıca milyonlarca insanın yaşamını kaybetmesine sebep oldu. Kısaca Büyük Çin Kıtlığı, kötü yöneticiler, yanlış ekonomi ve tarım politikaları nedeniyle meydana geldi…

Büyük İleri Atılım projesi ile hayata geçirilen uygulamaların çoğu, vasıfsız ve hatta kötü niyetli yöneticiler yüzünden felakete yol açtı

Oysa Çin’in o dönemde bütün ülkeye yetecek kadar tahılı vardı. Ancak yetkililer, büyük bir kıtlıkla mücadele eden yoksul halka tahıl dağıtmayı reddettiler. Tahıl ambarlarını kapılarında, binlerce insan yaşamını kaybetti! Atılım projesi kapsamında hayata geçirilen en ilginç uygulama ise, serçelerin sistematik olarak öldürülmesi oldu! Mao Zedong, her serçenin yılda 4,5 kilogram tahıl tükettiğine inanıyordu. Bu nedenle serçeler, komünizm düşmanı ilan edildi ve ülkede serçe katliamı başladı. Serçelerin kitlesel olarak yok edilmesi, başta çekirgeler olmak üzere tarıma zararlı böceklerin aşırı çoğalmasına neden oldu. Bunun sonucunda ise, Çin’deki tarımsal üretim büyük zarar gördü.

Ancak, Çin’deki kötü yönetimin uygulamaları bunlarla sınırlı değildi. Çin hükümeti, yanlış tarım teknikleri uygulamakta ısrar ediyordu. Bu nedenle zaten büyük oranda azalan tarımsal üretim daha da azalıyordu. Öte yandan, yine Çin hükümetinin hatalı politikaları var olan tarımsal ürünlerin de kötü kullanılmasına neden oluyordu. Örneğin milyonlarca Çinli açlıkla mücadele ederken Çin hükümeti elindeki tarım ürünlerini döviz elde edebilmek yabancı ülkelere satıyordu. Bütün bunların yanında, Çin’deki tarım üreticileri tarlalarından uzaklaştırılıyor, demir çelik üretimi için çalıştırılıyordu. Böylece, Çin’deki tarım üretimi neredeyse tamamen durma noktasına geldi. Var olan gıda kaynakları yanlış bir şekilde tüketildi. Ve Çin’in ürettiği kalitesiz demir çelik de hiçbir işe yaramadı.

Yerel yönetimler tahıl stoklarını gerçekte olandan çok daha fazlaymış gibi gösteriyordu

Çin’deki bu baskıcı yönetim yozlaşmış siyasetçilerin yönetici pozisyonuna gelmesine olanak sağlamıştı. Başta yerel yöneticiler olmak üzere pek çok siyasetçi yalnızca kendi geleceği için endişeleniyordu! Bu nedenle, yerel yönetimler tahıl stoklarını gerçektekinden çok daha fazlaymış gibi gösteriyordu. Çünkü merkezi hükümetin duymak istediği rakamları bildirmek zorundaydılar.

Mao Zedong, her şeyi bilen lider olarak kabul ediliyordu. Sorgulanması veya eleştirilmesi mümkün değildi. Kıtlıkla ilgili eleştiri yapanlar anında cezalandırılıyordu. Bir Çinlinin ölüm raporuna “açlık” yazan doktor başına büyük bir bela alıyordu. Çin’deki baskıcı ve kötü yönetim her gün binlerce insanın ölmesine kayıtsız kalıyordu.

Kıtlık o kadar şiddetli hale geldi ki Çin’de yamyamlık başladı!

büyük çin kıtlığı

Büyük bir açlıkla mücadeleye etmeye çalışan Çinliler, ağaç kabuklarından kedi ve köpeklere kadar pek çok şeyi yemeye başladılar. Ancak hiçbiri milyonlarca insanı beslemek için yeterli olmadı. Böylece Çinliler ilk önce, kendiliğinden ölen insanların etlerini yemeye başladılar! Bu da yeterli olmayınca hasta ve zayıf insanlar, öldürüldü! Çin’deki kıtlık o kadar büyük boyutlara ulaştı ki, peşi sıra ortaya çıkan yamyamlık da aynı oranda şiddetliydi! Büyük kardeşler, küçük kardeşlerini öldürüp yemeye başladılar. Anne babalar çocuklarını, çocukları da anne babaların yiyorlardı! Hatta hâlâ hayatta olan Çinliler arasında, “ceset savaşları” yaşanıyordu. Büyük Çin Kıtlığı insanlık tarihinde eşine rastlanmayan bir yamyamlığa sebep oldu.

Çin hükümeti, korkunç yamyamlığı adeta destekliyordu

büyük çin kıtlığı

Moa Zedong, “başkaları karnını doyurabilsin diye, insanların yarısının ölmesine izin verilebilir,” demişti! Yani Çin’deki yamyamlık, adeta destekleniyordu. Öte yandan, Çin hükümeti, açlıkla mücadele eden insanları ve kıtlığı görmezden gelmeye devam etti. Hükümet, kıtlığın Çin hükümetini sabote etmek isteyen köylülerin abartması olduğunu ileri sürüyordu! Bununla beraber, sahip olduğu son yiyecekleri hükümete vermek istemeyen köylüler ağır işkenceler altında can veriyordu. En ufak bir gıda hırsızlığının cezası da yine ölümdü.

Büyük Çin Kıtlığı nasıl sona erdi?

büyük çin kıtlığı

1961 yılına gelindiğinde, Çin hükümetinin ülkede yaşananlara daha fazla kayıtsız kalması mümkün değildi. Mao Zedong, ilk defa sorgulanır ve eleştirilir hale geldi. Böylece, aktif karar alma süreçlerinin dışında bırakıldı. Hemen ardından, başta tahıl ihracatı olmak üzere sorunlu tarım politikalarından vazgeçildi. Hatta 1970’lerde Amerika Birleşik Devletleri’nden modern tarım tesisleri için yardım alındı! Çinli köylülerin kendi gıdalarını üretmelerine izin verildi. Zaman içerisinde uygulan serbest ticaret politikası da kıtlığın atlatılmasına katkı sağladı. Çin’in bu politikaları Çin’i dünyandaki tahıl üretiminin dörtte birini tek başına karşılayan önemli bir tahıl üreticisi konumuna getirdi. Ancak 1959-61 arasındaki kötü yöntemin sebep olduğu kıtlık, yamyamlık ve ölümler hiçbir zaman unutulmadı.

Kaynak: 1 2

Visited 67 times, 1 visit(s) today

2 comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir