Kazanın kelime anlamı; “Can ve mal kaybına neden olan kötü olay” diye geçmektedir. Ancak Dünya tarihinde bir kaza var ki, meydana gelse değil can veya mal kaybı, bir ülkeyi yerle bir edebilirdi… Dünya tarihini değiştirebilecek olay 1961 yılında Amerika’da yaşandı. Amerika Birleşik Devletleri kaza ile kendi ülkesine iki atom bombası attı.
İşte Amerika’nın şans eseri felaketin eşiğinden döndüğü olay:
GOLDSBORO KAZASI
Robert Oppenheimer’ın yarattığı bu canavar 1945 yılında, Hiroshima ve Nagasaki’de test edildi. Deneme binlerce insanın canına mal olsa da, yok ediciliği karşısında tam not aldı ve tüm güçlü ülkeler bu silaha sahip olmak için nükleer yarış içine girdi.
Soğuk savaş dönemi olarak adlandırılan o dönemde Dünya’nın süper gücü olmak için yarışan iki ülke vardı. Bunlardan biri, Batı bloğunun başını çeken Amerika Birleşik Devletleri, diğeri ise Doğu bloğunun lideri Sovyetler Birliği idi. İki kutuplu bu Dünya düzeninde insanlık, askeri ve siyasi olarak çok gergin yıllar geçirdi. İşte GOLDSBORO KAZASI böyle bir dönemde, birazda bu gerginlikler nedeniyle meydana geldi.
Takvimler 24 ocak 1961 yılını gösteriyordu… Amerika Birleşik Devletleri’ne ait bir B52 bombardıman uçağı, Kuzey Carolina eyaleti üzerinde her zamanki günlük rutin uçuşlarından birini gerçekleştirirken GOLDSBORO yakınlarında yere çakıldı. Amerikan Hava Kuvvetleri kazanın teknik bir arıza ile yaşandığını açıkladı. Ve olay çok büyütülmeden “ÇOK GİZLİ” kararıyla üzeri kapatıldı. Basit bir uçak kazası olarak lanse edilen GOLDSBORO KAZASI hakkındaki gerçekler 2014 yılında gizli belgelerin açıklanmasıyla ortaya çıktı.
Aslında bu düşen uçakla beraber Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Carolina eyaletine 2 adet ATOM BOMBASI düşürmüştü. O dönemde askeri uçaklar herhangi bir sınır bölgesinde uçmasa bile, sıradan bir devriye uçuşunda olsalar dahi soğuk savaş yılları yaşandığı için, uçuşları mühimmat depoları dolu şekilde gerçekleştiriyorlardı. Nitekim bu uçakta da 2 adet “MARC 39″ TERMONÜKLEER BOMBA” bulunuyordu.
Bu bombalar Hiroshima ve Nagasaki’ye atılandan 200 kat daha fazla yıkıcı güce sahipti. Açığa çıkarılan belgelere göre B52 bombardıman uçağı uçuşunu gerçekleştirirken pilotlar sağ kanatta bir yakıt kaçağı olduğunu farketti. Bunun üzerine pilotlar derhal Seymour johnson hava üstüne dönme emri aldı. Ancak bir kaç dakika içinde sızıntı daha da kötüleşti ve pilotlar 10.000 fit te iken uçağın kontrolünü tamamen kaybetti.
Uçakta pilotlar ile birlikte toplam 8 personel bulunuyordu. Bunlardan 6’sı 9000 Fit de iken paraşütle atlayarak uçağı terketti. Fakat uçaktan atlayan personellerden bir tanesi yere düşüş esnasında olan komplikasyonlar sonucu hayatını kaybetti. Diğer 5 personel ise kazadan sağ kurtuldu. Kokpitte kalan 2 pilotu ve kanatlarda yer alan “2 ADET ATOM BOMBASI” ile kontrolsüz bir şekilde düşmeye başlayan B52’nin artık dayanacak gücü kalmamıştı.
Uçak havada parçalara ayrılarak, Kuzey Carolina eyaleti yakınlarındaki GOLDSBORO şehri yakınlarında yere çakıldı. Kurtarma ekibi olay yerine geldiğinde geniş bir alana yayılan uçak enkazında ATOM BOMBALARINA rastalayamadı. Yapılan araştırmalar sonucunda uçak düşerken ATOM BOMBALARININ uçağın kanatlarından ayrıldığı tespit edildi.
Bombalardan biri bölgedeki ağaçlardan birinde paraşütü açık bir biçimde, ağaca asılı bir biçimde bulundu. Bu bomba düşüş esnasında kendiliğinden patlama prosedürüne geçip, 5 aşamadan 4’ünü tamamlayıp, otomatik olarak düzeltme paraşütünü açmış ve şans eseri paraşüt bir ağaca takılıp son aşama tamamlanmadan yani ATOM BOMBASI patlamadan sağlam bir şekilde kalabilmişti. Bu bombanın patlamasına engel olan tek şey, bombanın son aşaması olan düşük voltaj emniyet anahtarının aktif hale gelmemesiydi.
Diğer bomba ise bölgedeki bataklık arazinin içinde bulundu. Bu bomba paraşüt açmamış olmasına karşın yumuşak bir zemin olan bataklığa düşüp, 6 metre derine gömülmüş bu nedenle de patlamamıştı. Bataklığa düşen bombanın sağlıklı şekilde çıkarılabilmesi için uzun süre uğraşan Amerikan ordusu, kazdıkları alana su dolması ve yumuşak zeminden ötürü bombanın daha da derine ilerlemesi nedeniyle bombayı çıkaramadı. Bunun üzerine bombanın düştüğü alan arazi sahibinden satın alınarak kazılan alan dolduruldu.
Peki Amerika Birleşik Devletleri’nin şansı yaver gitmeseydi, iki bomba da düştüğü gibi patlasaydı nasıl bir felaket olurdu? Öncelikle bilmemiz gereken, Nagasaki ve Hiroshima’ya atılan ATOM BOMBALARI, 20 kilotondu. Bu bombalar çok daha fazla gelişmiş olduğu için yıkım gücü 3-4 megatondu. Yani bunlar Japonya’ya atılanlardan 200 kat daha güçlüydü.
Eğer bu bombalar Kuzey Carolina eyaletinde patlasaydı Virginia, Kentucky, Tennessee ve Güney Carolina eyaletlerinde yaşayan insanların % 90’ından fazlası hayatını kaybederdi. Ayrıca patlama sonrası çok büyük alana yayılan radyasyon sayesinde Amerikanın Doğu yarısı yaşanmaz hale gelirdi. Ve çok büyük ihtimalle Amerika bugün olan gücünde olmaz, Dünya tarihi sil baştan yeniden şekillenirdi. Tüm bunlar bir bombanın paraşüt açarak ağaca takılması, diğerinin ise bataklığa düşüp patlamaması sonucu şans eseri engellenmiş oldu.
Bugün hala bataklığa düşen bombanın nükleer çekirdeği düştüğü yerde bulunuyor ve her geçen gün yerin altına ilerliyor. Kuzey Carolina Üniversitesinin yaptığı ölçümlerde bombanın günümüzde 55 metre yerin altında olduğu tespit edildi. Amerikan hükümeti çiftlik sahibinden aldığı bu alanı, kazı yapılmaması ve bombaya bir zarar verilmemesi amacıyla ağaçlandırdı. Gerekli koordinatları girip Google Eart’dan bombanın bulunduğu yere baktığımızda ise şuan bu şekilde görünüyor. Yetkililer bu bombanın patlama ihtimalinin olmadığını söyleseler de bombanın bulunduğu alan sıkı bir denetim altında tutuluyor.
Kısacası… Amerika Birleşik Devletleri’nde yerin altında bir canavar uyuyor!..
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=Z8eDVM-yHzo