Astor Ailesi

Ön bilgi: Dünya, Lucifer (Şeytan) emirli, Yecüc ve Mecüc destekli, deccaliyet çağı ve ondan da önce başlayıp Yeni Dünya Düzeni’nin sahibi on üç aile tarafından sömürülmektedir.

Almanya’dan sosyalizmi, Rusya’dan komünizmi, son olarak ABD’den de kapitalizmi çıkararak ve bunları yoğurarak Yeni Dünya Düzeni sistemi ile kimi savaşları çıkartan, kimi barışları yapan, ulus devletleri yıkarak “böl-parçala-yut” sistemi ile efendileri Lucifer (Şeytan)’in emriyle deccaliyet çağını yaşatarak Lucifer (Şeytan)’in yardımcısı deccalin, çıkartılacak olan HarMegiddo Savaşı ile hakimiyetini sağlamaktır.

Giriş

Astor, Bundy, Dupont, Kennedy, Onassis, Rothschild, Rockefeller, Lord, Habsburg, Mellon, Oppenheimer, Sassoon ve Sinclair gibi soyadları bir çatı altında toplayan İlluminati kan bağı, muazzam bir servet ve güç anlamına geliyor. Kendisine gösterdikleri bağlılık ve hizmetten dolayı mı, Şeytan onlara bu büyük servet ve gücü verdi? Sahip oldukları arazileri, elmasları ve değerli taşları, madenleri, petrolü, keresteyi ve aşırı süslü malikaneleri de içinde barındıran muazzam küresel imparatorluğun ortaklan olduklarını düşünürsek, sorunun cevabı, evet gibi görünüyor. Kartelleşmiş anonim şirketleri ve hisse oranları, hayrete düşürecek cinsten. New York, Londra, Frankfurt, Tokyo gibi finans merkezlerindeki bankalarda bulunan nakit mevduatları hayal gücünü zorluyor.[1]

Neden 13 Aile?

İlluminati, 13 aileyi ön plana çıkartarak yüceltme kararı almıştır: Çünkü bu sayı, İsrail’in birliğini temsil etmektedir. (Yakup ve 12 oğlu). Rotshchild, Rockefeller, Astor, Bundy, Collins, Dupont, Freeman, Kennedy, Li, Onassis, Russel, Merovingian, Van Duyn, Krupp ve Reynolds vb.[2]

İlluminati, küresel imparatorluklarında, anahtar rol verecekleri adayları, yetenekli genç adamları, eğitmek, disipline sokmak ve “aydınlatmak” için, erken yaşlarında seçiyor ve yetiştiriyor.[3]

Bu hususta Weishaupt şöyle söylüyor:

“İnsanları olduğu gibi kullanamam. Önce onları şekillendirmeliyim. Genç insanlara iyi bak, eğer onlardan birinden hoşnut kalırsan, onu himayene al. Genç ve gerçekten yetenekli insanları ara. Bize lazım olan insanlar çekici, girişken, düzenbaz ve becerikli olmalılar ve eğer mümkünse güzel görünüşlü olmalılar. Amaca ulaşılacaksa, bunun hangi maske altında gerçekleştiği önemli değildir. Maske her zaman gereklidir. Gizli kalmak bizim gücümüze bağlı. Bu yüzden her zaman kendimizi başka bir cemiyetin adı altında gizlemeliyiz. Tüm dikkati üstüne çeken Farmasonluk locaları, yüksek hedefimiz için en uygun yerler. Gizlenen bir cemiyete karşı çıkılamaz. İhanet edildiğinde ya da soruşturma açıldığında, yüksek mevkidekilere ulaşılamaz.” [4]

Astor Hanedanlığı

Uyuşturucu trafiğini kontrol eden Astor Hanedanı, Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede uyuşturucu baronlarıyla birlikte çalışır. Rhodes Bursu olarak anılan burs yardımıyla sadece üniversite değil; diğer birçok alanda paralar akıtarak kendisini aklamaya devam etmektedir. İsrail’in istihbarat örgütü Mossad ile çok yakın ilişki içindedir ve pek çok ülkede uzantıları olduğu için Mossad ajanlarını bu ülkelerde rahat ettirir. Karşılık olarak ise Mossad ajanları sayesinde uıyuşturucu sevkiyatlarını kolayca organize eder. Çağımızın kirli parayı aklamak için yardım maskesi arkasına saklanma sistemi, Astor Ailesi için de geçerlidir.

Astor Ailesi, pek çok yardım derneği kurmuş, bu derneklerle bilim, uzay teknolojisi vb. Birçok alanda sponsorluk yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Bu bağlamda Astor Ailesi, süper zenginler arasında en tehlikelilerinden biridir.[5]

Tarihçe

Astor servetinin asıl kurucusu John Jacob Astor, 1763 tarihinde Yahudi Astor ailesinin ilk çocuğu olarak Almanya’nın Baden Dükalığında doğdu. Küçük yaşta kasaplık mesleğine başlayan Jacob, 21 yaşında bir yolunu bulup önce İngiltere’ye, oradan da Amerika’ya geldi.

Meteliksiz olmasına rağmen 2-3 yıl içinde New York City Holland Lodge mason locasına kabul edildi. Bu Mason Holland Lodge üyelerinin birçoğunun İlluminati’nin yüksek aileleriyle iyi bağlantıları vardı.

Soğukkanlı oluşunun dışında anti-sosyal olan Jacob Astor’da çekicilik, zeka ya da kibarlık da yoktu. Örneğin New York’ta seçkinler için verilen davetlere katıldığında, yemekte kirli ellerini silmek için yanındaki adamın gömleğini kullanırdı.

1788 yılında Jacob Astor, emlak piyasasında kendini buldu. Aynı yıl da Mason Locasında ustalık seviyesine ulaştı.

Hızla yükseldiği emlak piyasasında artık New York gayrimenkül fiyatlarını belirler durumdaydı. Bu yükselişte Amerikan Başkanı Jefferson ve sekreteri Gallatin ile tanışma fırsatını yakaladı. Her iki kişi de İlluminati’nin üyeleriydi. Bunlar sayesinde Astor, hükümetten ayrıcalıklar elde etti.

Nitekim 1807 yılında yük taşıyan büütün ABD gemilerinin taşıma ruhsatını iptal etti. Ancak Astor, kendi kargo taşıyan yelkenli gemisi için özel izin aldı.

Kısa zamanda 200.000$’a yakın kâr yaptıç Ardından patlayan 1812 Amerika iç savaşından da büyük ölçüde faydalandı. Astor, bir taraftan da başka bir İllüminati üyesi George Clinton ile emlak piyasasında ortaklığa girdi. Bu sayede İlluminatiyi oluşturan Onüç ailelerden sonra devletin en gizli belgelerine ulaşabilecek nadir kişilerden biri olan Jacob Astor olmuştu.

Astor, eline geçirdiği belgeler sayesinde İngiliz istihbaratının önemli bir ajanı da oldu. Aslında on üç ailenin hepsi, Amerikan ve İngiliz İstihbaratının üst kademeleriyle yakı9n ilişkiler içinde bulunurlardı.

Aslında Astor ailesine Amerika üzerindeki ko0ntrolünü sürdürmek için İngiltere merkezli Şeytanî elit yardımcı olmuştur.

John Jacob Astor, 1817 yılında kürk ticaretine de başladı ve tüm kürk sanayini ele geçirdi. 1834 yılına kadar kürk ticaretinde en büyük oyuncu olarak kaldı. Bu dönemde Jacob, büyük güç kazandı.

Amerikan politikacılarıyla yakın ilişkide olan Jacop, satanist bir aile olarak bilinen Brevoort ailesinin kızı Todd ile evlendi. Bu arada elindeki gemi sayılarını artırdı ve İngiltere’den yakın akrabalarını yanına getirerek bazılarını gemilerinde kaptan yaptı. Artık Astor Hanedanlığı meydana gelmişti.

Jacop Astor, 1818’de bu kez afyon ticaretine el attı. Çinden gemileriyle Amerika’nın her kıyısına afyon taşımaya başladı ve kısa zamanda büyük servet sahibi oldu. İşin ilginci, İlluminati’nin bir başka ailesi olan Russels Hanedanlığı daÇin afyon ticaretinden faydalanan şanslı ailelerden biri olmuştu.

Astor ailesinin hükümetin gizli bilgilerine rahatça ulaşabildiğini daha önce belirtmiştik. Nitekim bunun semeresini yine aldılar. Ellerine geçirdikleri bilgilerle ilerde tren ya da karayollarının geçeceği ve değer kazanacağı belli olan arazileri kapatmaya başladılar.

1837’de Amerikada patlayan mali kriz, işin kaymağı oldu. İpotek karşılığı emlak sahiplerine yüksek faizle krediler verfmeye başla ve John Jacop Astor’un serveti birden havai fişek gibi patladı.

Astor ailesi, ellerindeki bu inanılmaz serveti koyacak yer bulamayınca bankacı olmaya karar verdiler ve teni kurulmuş olan ulusal Hamilton Bank’ın 5 yönetim kurulundan biri oldular. Bu bankada Amerika Birleşik Devletleri’nin büyük miktarda nakit stoku bulunuyordu. John Jacop, artık Amerika Birleşik Devletleri’nin en zengin adamı olmuştu.

Bu nasıl bir gen hastalığysa John Jacop Astor’un torunları da aynı dedeleri gibi gizli bir servet tutkunu oldular. New York’taki diğer üst düzey ailelerinin şirketlerini kontrol altında tutmak için o şirketlerin yönetiminde muhakkak yer aldılar. 1890 yılına gelindiğindeNew York’ta bulunan gayrimenküllerin ‘si, Astor Hanedanı’nın olmuştu.

Bir müddet sonra Astor ailesinin tümü İngiltere’ye gitti. Artık Astor Hanedanlığı İngiltere’den yönetilecekti. İngiltere’yi tercih etmelerinin nedenlerinden biri, daha güvenli ülke olması, diğer bir nedeni de vergi kolaylığıydı.

Burada Vincent Astor Vakfı’nı kurdular. Bugün Astor ailesininyaklaşık servetinin 70 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

Vincent Astor’un ortak olduğüu bazı işletmelere örnek verecek olursak;

American Express Company.
Atlantik Meyve ve Şeker A.Ş.
Chase Manhattan Bank (Rockefeller Ailesi’nin).
Suburban Homes Emlakçılık A.Ş.
Klasik Sinema Sanayi A.Ş.
Küba – Dominik Şeker A.Ş.
Great Northem Demiryolu.
Central Railroad.
İnter Denizcilik A.Ş.
NY Milli Park Bankası.
NY Trust co.
Western Union Telegraph Yayınları.
NY Member Amers Bankers.
NY National Müzesi.
Sosyal Bilimler Enstitüsü (Evrim teolojisinin yayılması için çalışıyor.)

Rothschild, DuPonts ve Rockefeller hanedanlarında olduğu gibi Astor Hanedanı’nın başkanı da Astor erkeklerinin arasından seçilir. Bir krallık tahtına geçer gibi başkanlık ailenin farklı kişileri, bir hak olarak bu başkanlık tahtına otururlar.

New York’taki gayrimenküllerini ellerinden çıkarmayan Astor ailesinin bazı fertleri vasıtasıyla inşaat ve otelcilik işine soyundular. Nitekim ilk iş olarak meşhur Empire State binasını yaptılar. Ardından filmlere konu olan lüks Waldorf – Astoria Oteli’ni açtılar. Bu Astoria Oteller zincirini dünyanın her tarafına yaydılar. Bugün dünyanın birçok ülkesinde zenginlere hitap eden Astoria otelleri vardır.[7]

30 Nisan 1995’te New York’un lüks Waldorf-Astoria Oteli’ndeki ödül töreninde, gezegenimizin en büyük likör üreticisi ve Dünya Yahudi Kongresi başkanı Edgar Bronfman, başkan Bill Clinton’a “Nahum Goldam ödülü’nü takdim etmiştir.[6]

Astor Ailesi, ayrıca Skull & Bones soc. Britanya grubunun en değerli ailesi olmuştur. Bu gruba Astor Ailesi’yle beraber İngiltere’nin en büyük 20 ailesi de üyedir. Bu ailelerin hepsi, Satanizme inanmaktadır.[7]

Kökleri

Aslında Astor Ailesi, 1600’lü yıllardan önce Güney İtalya’da bulunan Astorga ailesinin soyundan gelmektedir. Daha sonra diğer Şeytani ailelerle birlikte Almanya’nın kuzey batı bölgesine taşındılar.

Astor Ailesi, Almanya’nın Heidelberg bölgesinde cadılara liderlik sağlıyordu. Yaklaşık 1500’den 1650’ye kadar cadılık, hemen hemen tüm Güneybatı Almanya’da yayıldı. Bunun üzerine Katolik kilisesi, cadı alarmı başlattı. Bunun üzerine aile bireylerinin birçoğu, İngiltere’ye kaçtılar.

Cadılığı bırakıp tekrar 19. yüzyıla dönecek olursak; 1910 yılında İlluminati, kendine bağlı Yuvarlak masa grubunu oluşturdu. Yuvarlak Masa’nın en büyük mali destekçisi, tabii ki Astor Ailesi’ydi.

Yine 1919 yılında Uluslararası İlişkiler kraliyet Enstirtüsü (RIIA) oluşturuldu. Astor, bu grubun da mali destekçisi oldu. Uluslararası İlişkiler Kraliyet Enstitüsü, merkezi Amerika’da olan CFR’nin İngiliz eşdeğeridir.

CFR ve RIIA gruplarının isimleri, Cecil Rhodes tarafından konulmuştur. İlluminati için önemli ailelerden olan Rhodes, Tek Dünya Devleti kurmak için genç beyinlere ihtiyaç olduğu ortaya çıkınca, Rhodes bursları vermeye başladı ve çeşitli ülkelerden Oxford’da okumaya gelen zeki öğrencilere burs vermeye ve Rodos programına dahil etmeye başladı.

Oxford’da bu burstan faydalanmakj isteyen öğrenciler, öncelikle Skull & Bones (Kafatası & Kemik) Derneği’ne kabul edilmek zorundaydı. Kafatası ve Kemik grubu, bugün dahi Ozford’da faaliyetine devam etmektedir.

DuPonts ve Rockefeller aileleri başta olmak üzere İlluminati’yi yöneten 13 aile için en önemli sır, zenginliklerinin sırrı ve ellerinin hangi holdinge kadar uzandığıdır.

Yine Astor’a dönelim. Yıllar öncesinde başlayan Çin’den afyon ticareti, ilerleyen yıllarda İlluminati’nin denetimi altında devam etti. İlluminati, afyon ticaretinin devam etmesi için Astor Ailesi’ne her türlü desteği yaptı. İlluminati’yi arkasına alan Astor Ailesi, Pearl Harbor saldırısına zemin hazırladığı gibi Hitler’in Avrupa’da bir tehdit haline gelmesinde büyük desteği olmuştur.

Hitler’e karşı Avrupa’da yatıştırma politikası uygulayanAstor Ailesi, kurdukları Hıristiyan Kadın Birliği aracığılıyla alkol kullanımının yaygınlaştırılması için faaliyetlere girişti.[7]

Titanic’in Batması

Astor Ailesi’nin en talihsiz üyesi, eski Albay Jack Astor olmuştur. Jack Astor, dünyanın en güçlü adamlarından biriyken, kıtalarası deniz yolculuğuna yeni bir anlayış getirmek amacıyla dünyanın en büyük yolcu gemisi Titanic’i yaptırdı. Çok büyük bir servet harcadığı Titanic, daha ilk seferinde buz dağına çarpıp batınca, Jack Astor da baş aşağı gitti.

Aslında Titanic’in dünyanın çeşitli ülkelerinin elit tabakası yolcularıyla beraber sulara gömülmesi, Allah tarafından Yeni Dünya Düzeni hedefindeki İlluminati ailelerine bir uyarıydı.[7]

Fabian Sosyalistleri

İlluminati’nin bir buluşu da Komünizm’di. Bu yüzden Fabian Cemiyeti kurularak İlluminati’ye bağlandı. Fabian Cemiyeti’nin logosu, koyun postuna bürünmüş bir kurttu. Prens George Edward Gordon, ilk icra komitesi üyesi oldu.

Fabian Sosyalistleri, daha sonra Siyasi ve Ekonomik Planlama Grubu’nu (KEP) oluşturdu. Waldorf Astor, bu grubun başkanı oldu. 1935 yılında grubun gizli programını İngiliz Hükümeti aracılığıyla bastırılan “İktisadi Planlama” adlı bir kitapta açıkladılar. Kitabın kapağında “Masonik Kare” ve “Pusula” yer alıyordu. Ancak kitabın içeriği, bugün dahi açıklanmıyor.

Fabian’a ilk üye olanlardan biri, Bernard Shaw’dı. İlk kadın üye de Lady Nancy Astor’du. Shaw ve Nancy Astor, daha sonra çok samimi arkadaş oldular. Nancy Astor, ardından ilk kadın milletvekili seçildi.

Özetle Astor Hanedanlığı, İlluminati ailesinde yerini sağlamlaştırdıktan sonra masonluk, Yuvarlak Masa, Komünizm, Fabian Sosyalizmi, CFR, RIIA, Bilderberg gibi gruplarda yer almaktan geri kalmadı.[7]

Kaynaklar

[1] Texe Marrs, “İlluminati: Entrika Çemberi”, Timaş Yayınları, 2015, s.20-21.
[2] Fritz Sprinmeier, “İlluminati Kanbağları”, ABD 1999.
[3] Prof. Dr. Ahmet Saltık, “Kurtlar Sofrası”, Ağustos 2002, s.16-17.
[4] Texe Marrs, a.g.e., 159-248.
[5] Kürşad Berkkan, “İlluminati: Aydınlığın ve Karanlığın Savaşı”, Eftelya Kitap, İstanbul 2016, s.88-89.
[6] Texe Marrs, a.g.e., s.38.
[7] Ali Kuzu, “Dünyanın Derin Devleti İlluminati”, Kariyer Yayıncılık, İstanbul 2015, s.78-83.

KAYNAK

Visited 152 times, 1 visit(s) today

1 comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir