1929 krizindeki Büyük İşçi Direnişlerine kadar ABD’de bir çok maden işçisi, maden şirketlerinin kurduğu kasabalarda yaşıyordu, yatakhanelerde yatıp kalkıyordu. – İşçilere gerçek para değil, sadece yine şirketin marketlerinde harcayabilecekleri kuponlar veriliyordu. – Bu yüzdenbir çok işçi isteseler de, şirket değiştiremiyor, hatta maden kasabasından çıkamıyorlardı bile. – Yani aslında ‘köle’ idiler. – İşçiler bir çok maden bölgesinde buna karşı isyan geçtiler. – Ancak, şirketin kiralık ‘silahlı adamları’ ve ‘ulusal muhafız’ ile karşılandılar.
– İşçilere karşı makineli tüfek bile kullanıldı. – Direniş için kurdukları çadırlar ateşe verildi. – Onlarca işçi, kadın, çocuk yanarak can verdi. – Dikkat edelim, bu olayların bazıları 1850-1900 arası olsa da, SSCB kurulduktan sonraki 10 yılda da, ‘Özgürlükler Ülkesi’ ABD’de yaşandı.
– Bu isyanların bastırılmasında ve en büyük katliamların yapılmasında başı Rockefeller ailesi çekti. – Yani 150 yıldır işçi düşmanı ve katliamcıdır bu aile. Öncelikle bu isyancılar için bestelenen ’16 tons’ eserini paylaşalım
– Günde 16 Ton maden çıkarmak zorun olan ve karşılığında sadece kupon alabildiği için maden şirketine her gün daha da köle olan işçileri anlatmaktadır. – Bu katliamların en büyüğü 1914 yılında Ludlow Kasabasında yaşandı. – Katliamı birebir Rockefeller ailesi yönetti.
– İsyancı İşçilerin evlerini ve çadırlarını yaktılar ve yine mitralyöz ile taradılar. – Ve ‘company scrip’ yani kupon olayı azalarak da olsa taaa 1967’ye kadar devam etti, ‘rüyalar ülkesi’ ABD’de.
– Liberallerin iddia ettiğinin tersine haklarını söke söke, şehitler pahasına alan İşçi atalarımızı saygıyla analım ve anılarına yapılan güzel heykel-kaideyi paylaşalım.
Steinbeck’in Gazap Üzümleri romanı, Orta ABDde toprağını kaybedenlerin Kaliforniya’ya göçünü anlatır. Sermaye, Orta Amerika’da, “Kaliforniya’ya işçi lazım” diye broşür dağıtır. Oysa işçi vardır ama çok işçi gelince yevmiye kırılır. TRye mülteci akınının sermaye için anlamı budur.