Dikkat Yazılı Var

YAZILI SINAV SORULARINA ÖĞRENCiLERiN VERDiĞi
iLGiNÇ YANITLARDAN SEÇMELER.


-Kasabayı kim yönetir?
Serif ve adamları. (Kamil/ilkokul-5)
Kasabayı ihtiyarlar heyeti ve köy bekçisi yönetir.
(Yavuz/Ortaokul-2)


-Destan nedir?
Destan ulusların kahramanlık, cinsel ve birazda
ahlaksal servenleridir. (Bora/Lise-1)


-Dört halife devrinde –Hakem Olayını– açıklayınız.
Hazreti peygamber efendimiz zamanında yapılan maçta
kavga çıkmıs. Müsrikler Müslümanlara saldırmıs, bu
olaya hakkem de karısmıs. En son kararı da hakkem vermis.
Onun için bu olaya hakkem olayı denilmistir. Maçlarda
üç hakkem vardır. Maçı kontrol eden hakkem, orta hakkem,
yan hakkem. (Cemal/Ortaokul-2)


-Karadeniz bölgesinde yerlesme ve göçü anlatınız.
Karadeniz bölgesinde yerlesim az ve insanlar seyrektir.
Geçim sıkıntısı yüzüzünden insanlar yeryüzünden göç
etmek zorunda zorunda kalmıstır. insanlar önce dağlara
sonra ovalara en sonrada yeryüzünden göç etmek zorunda
kalmıslardır. (Fatma/Lise-2)


-Madenlerle ilgili kuruluslarımız nelerdir?
iki tanedir. Maden delik arama enstitüsü ve perakende
Anonim Ortaklığı (PAK). (Arzu/Ortaokul-2)


-Boğazlarımızın derinliği ne kadardır?
istanbul boğazı az biraz derindir, çanakkale boğazı ise
çok çok az biraz derindir ve aralarında dünya kadar fark
olmasıdır. (Seyit/Lise-2)


-Ova nedir?
Dümdüz ve ucsuz bucaksız sahane yerlere ova denir.
(Hakan/Ortaokul-2)


-Hızlı nüfus artısının zararları nelerdir?
Bence hızlı nüfus artısı çok kötü bir sey çünkü hep
çarpık kentlesme, peçe kondu, ekonomik sorunlar. Eğer
biz 10 kardes olsaydık kötü olurdu. Zaten babamın isi
kötü gidiyor yakında 4 kardes olucaz üç iken. Ya ne
buluyorlar çocukta, ha yapmıssın ha yapmamıssın. Daha
çok var ama zaman yetmiyor. (Sevda/Ortaokul-1)
Çevre kirliliği, gürültü, insanların küfürleri,
cağillik, issizlik, kötümserlik, çok cocuk, ekonomik
durum, hilekarlık, hak yemek, emek yemek. Yok, bir sey
yok. Bu ülke düzelmez. (Murat/Ortaokul-1)


-Kenar deniz ne demektir?
Ben kenar deniz gördüm. Benim teyzemin kenar denizi
var. (Yunus/Ortaokul-2)
Bir evin karsısındaki denize kenar deniz deniz.
(Eda/Ortaokul-2)


-Bir yerin turistik alan sayılması için gereken sartlar
nelerdir?
Turistlerin Turist olması, yerlerin temiz olması ve
Turistlerin yatıp kalkması gerekir. (Selda/Ortaokul-2)


-izmir limanı ile istanbul limanı arasındaki
farklar nelerdir?
izmir limanı ürünlerin iç ülkelere, istanbul limanı
ise dıs ülkelere limanlandığı yerdir. Ege limanı pencere
marmara limanı kapı gibidir. Üstelik pencerenin kapıdan
daha güzel olmasıdır. (Saygın/Ortaokul-2)


-Ormanların korunması için neler yapmalıyız?
Vahsi ve yırtıcı hayvanları ormana sokmamalıyız,
zehirli ve yırtıcı yılan ve bitkilerden arındırmalıyız.
(Fatma/ilkokul-5)


-Kıyamet günü ne demektir?
Kıyamet günü yani gerdek gecesidir. O gün her sey çok
kötü olur. Bütün gece kıyame kopuverir. (Serpil/ilkokul-5)
Kıyamet günü her seyin kıymetli olduğu bir gündür.
(Kemal/ilkokul-5)


-Mübarek geceler hangileridir, yazınız?

KINA GECESi

GERDEK GECESi

DOLUNAY GECESi (Hatice/ilkokul-5)


-Alüvyon nedir?
Topraklar dere kenarında toplanıp toplanıp giderler. En
sonunda topraklar toplanıp toplanıp gitmezler. Gitmezlerse
Alevinyon denir. (Ali/Lise-2)


-Çevre kirliliği canlıları nasıl etkiler?
Çevre kirliliğinden, dünyadaki insanların 100/90’nı sakat
100/10’u ölmüs. Çevre kirliliği insanlara sakıncalıdır.
(Melek/Ortaokul-1)


-Zigot nedir?
Çok ayıpçı bir seye denir. (Esma/Lise-1)


-Mustafa Kemal’e Baskomutanlık görevi neden verildi?
Daha cesaretli, kurnaz akıllı, kurduğu pilanlar, öbürkülerden
iyi savasmayı bildiğinden, halkla iyi geçindiğinden komutanlık
verildi. (Halil/Ortaokul-3)


-ikinci inönü savasını anlatınız.
Yunanlılar inönüyü ele geçirmek istiyordu. Afyon, Eskisehir
üstünden gittiler. Yunanlılar 31 mart sabaha karsı savas
açtılar öğlen zamanı zaiyatıverip gece karanlıktan yararlanıp
geri çekildiler. Aksam vakti sabaha kadar hazırlanıp bir
nisan sabaha karsı günü yine saldırdılar. Bir nisan aksam
vaktinde bu zafer çok iyi savas veren Türklerin olmustu.
(Fatih/Ortaokul-3)


-Erzincan’daki depremzedeler için neler yapmalıyız?
Oraya gidip, depremzedelere yardım etmeliyiz, hal hatırlarını
sormalıyız. Depremzedelerin sobalarını yakmalıyız, yorganlarını
üstlerine örtmeliyiz. Açıkanlara çorba filan içirmeliyiz.
(Melek/ilkokul-5)


-Ova nedir?
Çukur mukur gibi yamukluklara ova denir. (Ali/Ortaokul-2)
Bos ve yamuk araziye denir. (Fatma/Ortaokul-2)
Yaylaya benzeyen, sehirden uzak kimsenin gitmediği, yazın
ter atmak için yerler ovadır. (Yavuz/Ortaokul-1)


-Marmara Bölgesi’nin coğrafi konumunu anlatınız.
Bölgede daha iyi yeryüzü sekilleri bulunur. Bölge Hötrd
ve benegramdan meydana gelmistir, bütün sinema artistleride
burada bulunur. (Adem/Lise-2)


-Bulgarlara karsı kim savastı?
Bulgarlara karsı Çakırkeyif Ali pasa savastı. (Selin/
Ortaokul-2)


-Marmara Bölgesi’nin iklimi nasıldır?
Mamrara bölgesinde miki iklim tipi görülür. Yumusakımsı
bir iklim olduğundan tabiata dayanır. (Ferda/Lise-2)


-Ermeni (Doğu) sorununu açıklayınız.
Osmanlı Devleti altında yasayıp ekmek yiyen Ermeniler
kendi kendilerini kıskıtmaları sonucu doğu anadoluda
huysuzluklara basladılar. Mustafa Atatürk pasa düsmanla
basedebilmek için Kamil Karabekiri Ermeni üzerine doğrulttu
Ermeni yenilip barıs istedi. Böylelikle en iyi sonuç
osmaninin oldu. (Pınar/Ortaokul-2)


-Fabl nedir?
Bilinmiyor… (Ali/Ortaokul-2)
insanların hayvan gibi konusup hayvanları taklit etmesine
fabıl denir. (Sema/Ortaokul-2)


-Yönümüzü nasıl buluruz?
Yolda gidiyorum bir adama rastladım aha bu yoldan
gideceksin dedi giderim. Sora sora Bağdatı bile bulurizki.
(Recep/Ortaokul-2)


-Peygamberimize kitap nasıl inmis?
Peygamberimiz tek basına yürürken önüne düsüvermis.
(Ali/ilkokul-5)
Kitap postayla gelmis. Peygamber efendimiz alıp onu bir
güzel okuyuvermis. (Selim/ilkokul-5)
Peygambere kitap kendi kendine gökten asağı inivermis.
(Arzu/ilkokul-5)


-Kazasker nedir?
Yolunmus kaza kazasker denir. (Cemal-Ortaokul-2)


-Ölçek çesitleri nelerdir?
Boy ölçeyi, kilo ölçeyi ve kesir ölçeyi. (Ayse/Ortaokul-2)


-Dünyamız nasıl olusmustur?
Dünyamızı insanlar kurmustur. Dünyamız temiz sular, temiz
hava ve temiz yolları yani temiz yollarla dünyamız güzel bir
sekilde olusur. (Seda/Ortaokul-2)


-Türkiye’nin özel konumunu açıklayınız.
Türkiye çok özel bir konuma sahiptir. Özel bir konuma
sahiptirden dolayı özel konum baska kimseyi ilgilendirmez.
Ama etrafımızdaki devletler öze konumumuza karısıp
dururlar. Halbuki hiç karısmamalılar. (Selim/Ortaokul-2)


-Boylam nedir?
Mesela kapının oraya gittiyimizde boyunuzu ölçebilirsiniz,
buna boylam denir. (Yavuz/Ortaokul-2)
Bir seklin düz bir sekilde destek olmadan durmasıdır.
(Serdar/Ortaokul-2)


-Karadeniz bölgesinin geçim kaynakları nelerdir?
Balıkçılık hamsi yani, accık tarım, natasa en çok geçim
kaynağı olanlardır. (Halil/Ortaokul-2)


-Türkiye’de hayvancılığı anlatınız.
Türkiyede her yerde hayvan çok. Misal bizim mahallede
giden gün sokakta iki hayvana rasladım. Benimle alay
geçtiler, baska biçim seyler de söylediler. Acilen abime
söyleyip onu çağırdım. Abim o hayvanları bir güzel kovaladı.
Ama hayvanlar hemen kaçıverdiler.
Böyle biçim hayvanlara karsı çok dikkat olmalıyız. Böyle
zararlı hayvanlar görürsek büyüklerimize haber vermeliyiz.
Đmkanlarımıza göre soylarını tükettirmeliyiz. (Tuğba/ilkokul-5)


-Karadeniz Bölgesi’nde tarımı anlatınız.
Karadeniz bölgesinde toprak çok verimlidir. Burada en çok
hamsi yetistirilir. Hamsi önce ovalarda sonra yamaçlarda en
sonunda dağlarda yetistirilmistir. Bu bölgemizde kıslar çok
yağıslı olduğundan hamsiler serada yetistirilir. (Hatice/Lise-2)


-Peygamberimize –Kitap– nasıl inmis?
Kitap Hira dağına inmis. Peygamberimiz gidip oradan alıp
eve getirmis. Güzelce saklayıp okumus. Hepsini ezberleyip
Peygamber olmus. (Can/ilkokul-5)
Peygamberimizin babası Abdultalip kitapçıdan almıs, peygambere
vermistir. (Haydar/ilkokul-5)
Peygamber parmak kaldırmıs. Ben peygamber olmak istiyorum
demis. Allah’da ona Al sana kitap demis. (Mert/ilkokul-5)


-Dıs ticaret açığı nedir?
En dıs ve en yabancı, çok uzak açıklara yapılan ticarete dıs
ticaret açığı diyoruz. (Bilal/Ortaokul-2)
Dısarı ihraç ettiğimiz mallar yolda hasara uğrarsa veya yerine
ulasamazsa buna dıs ticaret açığı denir. (Mahmut/Ortaokul-2)
Dısarıya ihraç ettiğimiz mallar ve erzaklar yolda hasara
uğrarsa ve yerine ulasamazsa verdiği açığa yani buna dıs
ticaret açığı denir. (Fatma/Ortaokul-2)


-Fotosentez nedir?
Ayın dünyaya yaklasıp uzaklasmasına fotosentez denir.
(Davut/Lise-1)
Fotoğraflayıp sentezlemek olayına fotosentez denir.
(Orçun/Lise-1)
Bitkilerin derin nefes alıp vermesine fotosentez denir.
(Hülya/Lise-1)


-Bulgarlara karsı kim savastı?
Bulgarlara karsı çanakçömlek Ali Pasa savastı. (Ortaokul-2)
Çetinceviz Ali pasa savastı. (Suat/Ortaokul-2)


-Terliksi hayvan ne demektir?
Terlik giymeden dolasıp duran deyisik türdeki hayvanlara
Terliksi hayvan denir. (Sevda/Lise-1)


-Tanım ne demektir?
Tanım; bir varlığa bir seye özgü nitelikleri belirtilmesi
niteliği biçim seklindeki kelimeyi belirten anlam tarif…
(Meryem/Lise-2)


-Ovalar kaça ayrılır?
Dörde ayrılır: Yesil ova, kurak ova, ağaçlık ova ve güllük
gülistanlık ova. (Esma/Ortaokul-2)
Ovalar dörde ayrılır. Doğu, batı, kuzey, güney. (Ali/Ortaokul-2)
Çukur ova, düzlük ova ve yamukluklu ova diye üçe ayrılır.
(Ufuk/Ortaokul-2)


-Çevre kirliliği canlıları nasıl etkiler?
Bizim sokakta oynamak isteğimizi azaltır. Çünkü her bir kisi
doğduğunda sokakta yer daralıyor kilometrekareye 10 kisi
düstüğünde zamanla ora daralır. (Murat/Ortaokul-1)
Dünya insanları sığmayacağına göre oksijen yetmezliğinden
ölüme yolaçar. Çevre kirliliği ölüm ve krize yolaçar.
(Yusuf/Ortaokul-2)
insanların çoğu temizliği sevmiyor veya sevmek istemiyor.
Genelde çok gürültü oluyor. Düsünürsek her insan yere bir
defa tükürürse çevre temizliği çok zor olur. Gece kordular
ise gözün güzelliğini bozuyor. (Sevda/Ortaokul-1)
Hastalıklar olur, doğa kirlenir, uçan hayvanlar hava
kirliliğinden uçamazlar. (Nuri/Ortaokul-2)


-Yön bulma yöntemlerini yazınız.
Yönümüzü kuyruklu yıldızla, mezar kapısıyla, duvar saatiyle,
deniz kabuğuyla ve karınca kararınca yöntemiyle buluruz.
(Celal/Ortaokul-2)
Yolda gidiyorum bir adama rastgeldim. Adam bana aha bu
yoldan gideceksin dedi. Tıpıs tıpıs gider ve her yönümüde
sıp diye rahatça bulurum. (Hasan/Ortaokul-2)
Yönümüzü pekala soraraktan buluruz. Etrafımızdaki bir kimseye
pekala sorarız. O da yine bize pusulalık yönümüzü buluruz
söylerse zaten sora sora pekala Bağdat bulunur. Birde çubukla
ve saat katranıyla pekala yönümü bulurum. (Recep/Ortaokul-2)


-Doğu Anadolu’da sanayi neden gelismemistir?
Doğu Anadolu çok dağlık mağlık bir yerdir. Oralar dağlık
mağlık olduğu için ulasım oraya gidemiyor. Ulasım gitmeyince
fabrika kurulamıyor. Fabrika dağın tepesinde olamaz. Dağı
yok etmek gerekir. Bu da para ister. Ülkemiz fukara,
karsılayamaz. Zaten dağı yok etmek için dinamit konulsa
teröristler onları çalıp çırpıp götürür. Bu yüzden oraya
endüstri gitmemis. (Mustafa/Ortaokul-1)


-Hangi durumlarda ara seçime gidilir?
Meclis baskanlarının iflası durumunda ara seçime gidilir.
(Ayse/Ortaokul-3)


-Meclisin görev ve yetkileri nelerdir?
Mahkemelerce ölmesi kesinlesenlerin ölmesine izin vermek.
(Orhan/Ortaokul-3)


-Enlem nedir?
Bir canlının boyunu posunu ölçmeye yarayan sey.
(Ali/Ortaokul-2)


-Ölçek çesitleri nelerdir?

Terazi tartı ölçek

Fakir ölçek

Zengin ölçek (Melek/Ortaokul-1)


-Ölçek nedir?
Bir ilmi birim birimidir, ve ölçeğin tanımını yapmak için
ölçek gerekir. (Arif/Ortaokul-1)


-Plato nedir?
Akarsuların oydukları ve insanlara göre yüksekte kalan
çukur tepecik. (ilyas/Ortaokul-2)


-Karadeniz Bölgesi’nde yapılan göçün sebebleri?
Bence sık yerlesme olmasıdır. Karadenizliler sıkısık
yerlesirse herkes yerlesebilir ve göçe gerek kalmazdı.
Bence istediği yerde olmalı, istediği zaman her seyi
yapabilme özgürlüğü tanınmadığı için vede bence dünyamızda
bulunan terörü yok edemedik ve o yüzden onları rahatsız
ediyorlardır. (Yavuz/Ortaokul-2)


-istanbul’un önemi nedir?
istanbul önemli bir sehirdir. Toprağı altındandır. Köyden
göç edenler istanbul’a is, as bulmak için giderler. Ve zengin
olup köylerine geri dönerler. Bağzıları ev parası için
bağzıları isebaslık parası için… Ama bunlar hepsi eskidendi.
Simdi birtek ev parası ve çocukların okuma parası için için
geliyorlar. Simdiki zamanda baslık parası yoktur, kaçan
kaçana, seven sevene.
Köyden istanbul’a gelen hemseriler çoktur. Ayrıcana istanbul’da
çok çok ürün yetisir. Bunların bazıları Domates, salatalık,
lahmacun ve kıvırcık maruldur. istanbul ayrıca Asya ile Avrupa
arasında bir yol geçen hanı köprüsü gibidir. Her bir kimse
bu köprüden geçer. istanbul önemli olmasaydı nüfusu Onbes
milyon olurmuydu hiç? (Derya/Ortaokul-2)


ÖĞRENCiLERiN YAZDIĞI iLGiNÇ KOMPOZiSYONLARDAN SEÇMELER


-Niçin Yaramazlık Yapıyorum?…
(Bir öğrenciden öğretmene özürname)
Yaramazlığımın nedenleri sunlardır: Tarih dersini çok
sevmediğimden, yerimde duramadığımddan, sözünüzü dinlemeyip
sözümde durmadığımdan, söz geçiremediğinizden. Yani kısacası
söz ve sizin dediklerinizi dinlemediğimden.. Bu yaramazlıklar
bir daha olmayacak vede olmayacağına dair size söz veriyorum.
vede bu yaramazlıklarımdan dolayı beni affetmenizi isteyerek
sizden çok özür diliyorum. Ve tekrar tekrar özür dileyerek
bu yaramazlıklarımın affetmeni istiyorum biliyorum bu
yaramazlıkları affetsende affedip eksi vermesenizde içinizde
bir eksi kalacaktır, ama galiba yaramazlıklarımı affedeceksiniz.
eksi vermesenizde versenizde içinizde bir eksi kalmayacaktır,
bunada inanıyorum. Birde sunu söyliyim iki öğretmen arasında
en sevdiğim öğretmenler arasındasınız.
Affettiyseniz çok ve çok tesekkür ediyorum eğer affetmediğseniz
genede canınız sağ olsun. Ama affettiğinize affedeceğinize
kalben inanıyorum lütfen sizde affedin çünkü siz bir
öğretmensiniz benden büyük ve bilgilisiniz ufak bir çocuk,
insallah beni anlayacaksınız çünkü dediklerime katılyorsunuzdur.
Vede beniçok iyi anlıyorsunuzdur. Çünkü beni affetmelisiniz ve
anlayıp affetmelisiniz. Çünkü görüyorsunuz her lafımda her sözümde
her yazıp kullandığım cümlelerde bu sözde de geçtiği gibi
affetmeniz için yalvarıyorum ve diyorumki siz büyük bir öğretmensiniz
benden çok büyük bir öğretmensiniz ve benden büyük olduğunuz
için beni anlayacağınızı söylüyordum ve bundan baska mesela
eksi vermemeniz için de çok yalvarıyorum ve affetmeniz içinde
çok yalvarıyorum yani kısacası beni affedip eksi vermeyi, son
verdiğim sözlere bana güvenmenizi vede güveneceğineze de inanıyorum
bakın çünkü iki buçuk sayfa yazı yazmısım bu yazdıklarımı ve
emeklerimi harcayıp yazılarımı karsılıksız bırakmayacağınıza da
çok eminim. Genede özür dileyerek eksi vermeyip beni affetmenizi
istiyorum bu yazdıklarımı karsılıksız bırakmayacaksınız ve buna da
eminim.
Affedip eksi vermiyeceksiniz Tesekkür ederim. (Ufuk/Ortaokul-1)


-Yasadığınız ilginç bir anıyı yazınız.
Bir gün köyden Istanbula geliyordum. Sağ salim istanbula
varmıstık. Otobüsten indim, baktım karsıda bir simitçi…
Gevrekte gevrek simit diye bağranıyor. Tabi benim de karnım
acıkmıstı. Elime karnıma attım birde baktım gurulduyor. Elimi
cebime attım bir de baktım cüzdanım yok eee!.. Otobüste cüzdanımı
çarpmıslar. Ben simitçiye dedimki ya kardes otobüste beni
çarpmıslar, bedavaya bana bir simit ver gevrek olsun. Simitçi
bana dediki ben senin gibi yalancıları çok gördüm beni
kandıramazsın.
Aksam oluyordu. Ne cebimde bir kurus ne de bir yakınımın
adresi var. Bir otele gitsem parayla, trene binip geri köye
gitsem bilet parası… Bir kenara kıvrılıp geceyi geçirdim.
Sabah olmus, karnım aç, midem bir yerde bir sey görse hemen
bana al, bana al diyor. Bende para yok neyle alayım diyorum.
Günlerden cumaydı. Cuma namazı okunuyordu. Hemen aklıma bir
sey geldi. Hemen camiye kostum, imam efendiye derdimi anlattım
böyle böyle dedim. Hacı imam efendi, namazı kılalım bir çaresine
bakarım dedi. iyi iyi, olur dedim. Namazı kıldık cemaat toplandı
ayakkaplarını giydi gitti. Ben hocaya dedimki hocam para
topladınızmı. Hoca, eve gidelim bir güzel karnımızı doyuralım
dedi. Hoca dediki bir zengin ölmüs, onun tabutunu getirecekler
ona bekçilik yap dedi.
Hoca imam efendi tabutu bırakıp gitti, kapıyı da kilitledi.
Camlar demirli bir olay olsa kaçamam. Tabutun basında bekledim.
Bir oraya bir buraya gidip holta filan attım. Birden TIRAAK!
Diye bir ses geldi. Dönüp baktım bir sey yok. Sonra TRAAK! Diye
ses yine geldi. Bir baktım ölü tabuttan kalkıyor. Beni camide
kovalamaya basladı. Sonra minareye çıktım, minareden asağı
atladım.
Birden uyandım baktımki yataktan düsmüsüm. (Haydar/Ortaokul-1)


-Sakla samanı gelir zamanı
Bir arkadasımız bir sey isterse vermeyiz ama bir gün kalem
veya silgi isteriz. O da bize vermez. Komsusunun oğlu veya kızını
okula savacak kitabı yoksa kosusununda varsa vermeli, zamanı
o da ona verir. Türkiye Irak’a ödünç silah vermezse Türkiye’de
bir savasa girdiğinde Irak’ın aklına sıpadanak gelir ve
Türkiyeye yardım eder. Örneğin spor kulüpleri Trabzonspor
Fenerden ödünç para vermesi lazım, vermese bile Fenerin
Trabzonspora isi düser. Zamanı geldiğinde Trabzonda Fenere
vermez. Büyük Türk gençleri birbirine bir ev kiralar, zamanı
gelince o evi veren büyük Türk gencinin alın terini, emeğini
eline koymalıdır.
Bir ailenin ineği hastalanmıs veteniren aramaya koyulur.
Diğer komsusunun evinde telefon vardır. Telefonu açmaya izin
vermez. inek orada ölür. Aradan yıllar geçer o telefonu
açmaya izin vermeyen komsusunun oğlu hastalanır. Aha iste
simdi zamanı geldi. Onun evindeki telefonu bozuldu. Onun
evinde telefon var ve telefon açmaya gidemez. Ya iste
saklasaydın samanı gelirdi simdi zamanı. (Kerem/Ortaokul-1)


-Ayağını yorganına göre uzat
Her zaman her yerde dikkatli olmalıyız. Mesela bir yere
alısverise gittik. Neler alacaksak ona göre paramızı
almalıyız. Bir yere gittik ve gittiyimiz yerde yorulduk.
diyelim ve bir taksiye bindik. gideceğimiz yere geldik ve
bir baktıkki para çantasında onbin bile yok. Aha simdi
aba altında sopa yedin kafasız. Taksiciye yalvar yakar,
aldırmadı, sürdü gitti. Ta ormanlık yere koydu Etrafta
in cin top oynuyor. Baska hiç kimse yok, çare de yok.
madem onbin bile yok niye taksiye bindin kafasız.
Yorganına göre uzatsana. Basımızı ağaçlara vururuz.
Ayağımızı yorganımıza göre uzatsak basımıza bir sey
gelmez. (Hümeyra/Ortaokul-1)


-Günes balçıkla sıvanmaz
Günes ısınları değdiği yeri kurutur ve çöl haline
getirir. Günesi çahmurla sıvarsak bu delilik olur. Günes
balçıkla sıvanmaz diyorum. Günes bunca uzakta dünyamızı
etkiliyorsa dünyadan çahmur alıp sıvamaya gittiğimizde
günese yetismeden çahmur kuruyup toprak olur. ve bizde
ölürüz. Eğer günes çahmurla sıvansaydı çahmur kurur eski
halini alırdı, yani yine kururdu diyorum. (Sinan/Lise-1)


-Savas ve Barıs
Barıs iyi savas ise çirkeftir. Savasın aile içinde,
aileler arasında, insanlar arasında ve hayvanlar arasında
oluyor. Ama savas insanlardan kaynaklanıyor.
Bosnada hergün insanlar hep bombalanıyordu. Her yer
karman çorman oluyordu. Kadılara haciz yapılyordu.
Bebeler aç kalıyordu, maf oluyordu.
Onun için hep tanklardan UN getirilyordu. Hep bu savas
yüzünden. Halbüse savas pekhala çirkeftir.
Dünyada zaten her pislik insanlardan çıkıyor. Hayvanlara
pislik diyorlar. Bana göre dünyada en büyük pisliklerdir.
insanlar.
Bir Bas Bakanın parmağı kesilip kanıyor olay oluyorda,
bir normal memur kendini caminin minaresinden atıyor olay
olmuyor. Bunlar bastan asağı hepsi yağnıs ve çirkeftir.
(Ercan/Ortaokul-2)


-Yasadığınız ilginç bir anıyı yazınız.
Bir gün gölün kenarından geçeçken dört yılan günesleniyordu
hayretle onlara bakarken ağzım açık kaldı. Ağzıma sinek
kaçmamasına dikkat ediyordum.
Yılanlardan biri bana yaklasarak basımızdan çekil dedi.
Çekilmeyince yılan beni kovalamaya basladı. Ben dört nala
kosarak kaçıyordum. O süratle bir tasa takıldım, düstüm.
Kendimden geçmistim. Uyandığımda kendimi ıssız bir ormanda
buldum, biraz yürüdüm. Tilkiyle sansarın boks maçına sahit
oldum. maç heyecanlıydı Tilkiden bir sağ bir sol krose
geldi. Sansar yere yıkıldı. Sonra ayağa kalkarak Tilkinin
gözünü sisirdi. Morgöz olan tilki ringden dısarı fırladı.
Tilki bayılmıs ve maçı kaybetmisti. Sonra yoluma devam
ederken kendimi harp alanında buldum. Elime bir tüfek
verdiler. Her ates ettiğimde silahtan köpükler çıkıyordu.
Sonra beni tanka bindirdiler. Birden tank çöküverdi.
Tanktan inerken ağaca bir yumruk attım. Ağaç yıkılarak
kafama düstü ve komaya girmistim.
Gözümü hastahanede açtım. Meğer yoldan karsıdan karsıya
geçerken araba bana çarpmıstı. Gördüğüm ise bir rüyaymıs.
(Hasan/Ortaokul-2)


-Sakla samanı gelir zamanı
Köyde samanı doğrayıp samanlığa koyarlar. Sonra bir iki
yıl sonra o samanı ağırbaslı hayvanlarımıza yediririz ve
onlar da bize gereken ürünleri verirler. Sakladığımız
samanı hırsızlar yahut teröristler çalıp çırpıp götürmezse
en sonunda bir vakit zamanı gelir. (ilyas/Ortaokul-1)


-Yasadığınız ilginç bir anıyı yazınız.
Ben yaz tatilinde bir vakit köye gittiydim. Dayımın oğluyla
denize girdik. Birde baktık ki kızın biri derede yüzezerken
derin yere gelmis. Boyu kısa olduğundan boğuluyordu. Ben ve
dayımın oğlu kızı bir çırpıda kurtarıverdik. Dedimki ona
boyun posun kısa be kız topuklu ayakkabıyla yüzsene boyun
yetissin. O aptal sey olacak seyin kızı bize hakaret etti
ve bize azına geleni söyledi. Ertesi gün oraya bir daha
gittiğimizde o kız yine oradaydı ve içimden onu suda boğmak
gelmisti. Ama haydi isine bak bosver dedim kendime. Böyleliklen
kız paçayı atlattı. (Mehmet/Ortaokul-1)


-Sakla samanı gelir zamanı
Yeni bir sey saklayınca zamanı eninde sonunda gelecektir.
Saman hayvanların yemeyidir. Çimenlerin kurumasıyla çimenler
sararır, saman olusur. Samanlarda bazı yerlere satılmaya
gider ve ordan hayvanlarını alan insanlar samanlarını kiloyla
alırlar ve bitince yine alırlar.
Köylerde çok çimenler vardır. Onların kurumasıyla saman
olusur ve oradan imalat yerlerine gider. Gün geçtikçe onlar
satılır. Kurban bayramı gelince hayvanlar kesilir ve etleri
afiyetle yenir.
Bazı hayvanlar disi ise onların yavruları olur. Disi
hayvanlar yavrularını emzirirler ve disi hayvanlar aç kaldıysa
ona saman verirler. Hayvanı varsa onu tarlaya getirir, onu
gezdirir, tozdurur. Ot yedirirler ve aksam olunca onları
yerine getirirler. Onları mısılca uyuturlar.
Örnek 1: Bir gün kadının kocası kaza yapmıs ve onunda bir
ayanı kesmisler ve ona çok para lazımmıs ve kocasına takma
ayak takdırçaklarmıs hiç bir doktor yapamazmıs ve yabancı
ülkeden doktor getirmisler ve kadının kocasına takma ayak
taktırmıslar ve para kadına çok lazım olmus.
Atalarımız demiski sakla samanı gelir zamanı. (Selda/Ortaokul-2)


-Savas ve Barıs
insanlar dünyaya barıs için gelmistirler, barıs dilerim.
Bosnada çok savas oluyor, ama iyi olmasını dilerim. Bosnada
çok can kaybı oluyor, ama olmamasını dilerim. Bosnada Anne
baba ölüyor, çocuklar yetimhanede kalıyor ve sonunda
birbirleriyle karsılasınca birbirini tanımıyorlar, yetimhanede
kalmamalarını dilerim. Bebekler süt bulamıyor, süt bulmalarını
dilerim.
Mesela bir filimde izledim. Bir aile tursu suyu için
ayrılıyor. Savasta her tarafta felaket oluyor. Bunların
olmamasını dilerim. Savas yapacaklarına barıs dilerim.
(Yakup/Ortaokul-1)


-Ayağını yorganına göre uzat
Ayağını yorganına göre uzatırmısın Ayağını çekyata göre
uzat. Yani ayağını belirli bir yere kadar uzat. Ayağını
yorganına göre uzatmazsan ayagın açık kalır ve ölürsün
kendine dikkat ol. Biz kendimize dikkat olmazsak ölürüz,
üsütüp güme gideriz.
Nineler kendilerine dikat etmezseler ölürler. Dedelerde
bakımsızlıktan ölürler veya açsızlıktan da ölürler.
Babanneler de yaslılıklarından ölürler. Veya kalpten
de gider hiç haberleri olmaz. yaslı babalar kalpten
bakımsızlıktan, kansızlıktan da ölebilirler.
Yeni doğmus bebeklerde mamasızlıktan ölüyorlar. Bir
gelin yeni evlenmis gelin eve gelmis. Ana ve baba
sevincinden ölmüs. Simdi oniki, onüç, ondört yaslarında
kalpten gidenler oluyor. (Melek/Ortaokul-1)


-Özgürlük
Ademinoğlu insanının özgürlüğü vardır. Bir yeni doğmus
bebeğin bile kendine has fikirleri, özgürlükleri vardır.
Ağlaması, açıkması konusmadan yapabilme istek özgürlüğü
ve biçim biçim hakları vardır. Bunlar basit konulardaki
özgürlüklerdir.
Bence insan baska hiç bir canlıya benzemez. insan bir
ineje, bir kediye benzemez. insan konusabilir, inekse
möler. insan dört ayak üstünde yürüyemez. Fakat kediler
yürür. Demekki insan dünyanın en önemli elemanıdır.
Zaten özgürlük olmazsa, haklar olmazsa istanbul Sudi
Arabistandan farksız olur. Mesela Sudi Arabistanda yerden
jeton aldın suç, hop kellen gitti. (Yıldız/Ortaokul-2)


-Savas ve Barıs
Đnsanlar MÖ: en ufak bir yer için savas eder ve bir sürü
kanlar akar kanlar ziyan olup gider sonra barıslar olur,
vergiler ödenir, barıs anlasmasına uymayanlar gene savaslar
yaparlar. Ve bunların sonunda binlerce sehit asker ölür ve
sehit mertebesine ulasırlar. Sehit mertebesi yetmez yine
yeni mertebeler için savasırlar. Bazı köylülerse bir tarlanın
en ufak yeri için yahut bir keçi parçası için kavga edip
soluğu mahkemede alırlar. Mahkemede iki köylünün arası
bulunur ve barıs sağlanır. (Adem/Ortaokul-1)


-Savas ve Barıs
Barıs iyi savas ise çirkeftir. Bosnada her gün insanlar
hep bombalanıyordu. Her yer karman çorman oluyordu. Onun
için tanklarlan UN getirilyordu. UN tankları gelip duruyordu.
Savas ise çok kötüdür. Bosnada halbüse barıs yerine
savas yapılıyor. Halbüse savas çok ama çok korkunçtur.
(Seda/Ortaokul-1)


-Ayağını yorganına göre uzat
Bir insanın ayağı üsümesin yahut karıncalanmasın diye
uzatır. Bize soracak olursanız bir adam gece yatınca
karlı hava insanın ayağını dondurtur.
Giris: Adamın kendisine ayağını yorganına göre uzat
denen girislemeye adamın uzatmasıdır.
Gelisme: Adamın ayağını yorganına göre uzatmasında
adam kendi isteğiyle bir nedenine varması adamın kendi
nedenini söylemesi belki bu olay adamı çok üzmüstür.
Sonuç: Adamın kendine verilen bir nedeni bulmak için
adama verilen bir ders verilmesi gereklidir. Çünkü
ayağını yorganına göre uzatmalıdır. (Serap/Ortaokul-1)


-Ayağını yorganına göre uzat
Küçükken yorganımız küçük olur. Bu nedenle ayağımızı
toplayıp toplayıpyatmalıyız. Ayağımız yorgandan tasarsa
üsütüp yataklara düseriz. Ayaklarımızı toplayıp toplayıp
yatarsak hiç bir sey olmaz.
Bu atasözü baska anlamlarda da olabilir. mesela ayağını
yorganına göre deyil de defterini yazabildiğin kadar aç
gibidir. Ayağını yorganına göre uzatmazsan kötü ve acil
durumlara düsebiliriz. Ayağın yorgandan dısarı kalırsa
üsüyebilir veya sivrisinek ısırır. (Erdinç/Ortaokul-1)


-Savas ve Barıs
Barıs bizi sevdiklerimize ulastıran bir köprüdür.
Savasın getirdiği musuzluk, sevgisizlik… Bu olayları
düsünmek bile korkunç. Bu yüzden savasın olmadıgı bir
yerde yasamak ne güzel.
Barısın sevginin, mululuğun oldugu bir yer olsa,
insanlar hep birbirleriyle yardımlassa, birbirleriyle
kucaklassa, bu sevgiyi kimse bölmezse… Birlik
ve beraberlik bozulmazsa ve sevgiyle beraberliğin
bozulmayacağını bilseler. Düyadaki mutluluğu kimsenin
bozmayacağını anlasalar keske… (Seda/Ortaokul-1)


-Eğitim ve insan
Eğitim bence insanların davranıslarını düzeltme
yeridir, yaramazlık yuvası değildir. insanların
bazıları okulu bir eğitim yuvası değil de yaramazlık
yapma yuvası olarak görüyorlar. Öğretmenlerimiz
onları dövüpte yaramazlık yuvalarını baslarına yıkınca
kızıverirler. Daha da düsüncem varda toparlayamadım.
(Gülcan/Ortaokul-2)


OKULDA ÖĞRENCiLERE UYGULANAN DOLDURMALI
ANKETLERDEKi iLGiNÇ YANITLARDAN SEÇMELER…


Ben…bir büyücü olsaydım zamanı durdururdum ve
çevreyi yasanır hale getirirdim. Sapla samanı ayırıpda
her sey tam olunca tekrar zamanı kaldığı yerden devam
ettirirdim.
Ben… küçükken çok yaramaz ve çapkınmısım.
Ben… küçükken çok küçüktüm.
Ben… küçükken çok küçüktüm.
Ben… küçükken çok deli bir kızmısım.
Ben… Bilemiyecem.
Ben… çirkin ve h… gözlü bir insanım.
Ben… her zaman, ama her zaman erkeyim.
Ben… büyüyünce ADAM olacağım. -bir kız-
Ben… çok yakısıklı ve seksi biriyim. Ama
beni kimse takmıyor.
Benim en iyi… HEPSi ÖĞRETMENiM.
Bana göre okul… un düzeni bozuk.
Bana göre okul… çok yararlı ve faydalı bir
yerdir. Ayrıca kız bakımından da faydalı bir sey.
Ben… hayvanları çok seviyorum. Özellikle
tavuk kızartmasına bayılırım.
Arkadaslar… kavga etmeyin!
Arkadaslar… her zaman kötü arkadaslardan iyidir.
Eskiden… insanlar cahil ve pasaklıydı.
Eskiden… çok güzel günler yasıyordum. bu sıralar
çok mutsuzum. Bütün dünya habire üstüme gelip gelip
duruyor.
Elimden gelseydi… Bir öğretmen dö… ama olmazki.
Elimden gelseydi… herkese yardım eder, ardıma
koymazdım.
Elimden gelseydi… Eğitimi egitirdim.
Elimden gelseydi… Milli Eğitim bakanını deyistirirdim
ve onu kuytu bir köseye oturturdum.
Elimden gelseydi… Fen öğretmenini okuldan kovardım.
Sonra okul müdürünü de okul dısı ederdim. Böylece
okulumuzu mis gibi yapardım.
Baskalarına göre ben… möyüm!..
Tahsilimi bitirirsem… Nerde?..
Tahsilimi bitirirsem… bol bol ense yapacam.
En korktuğum sey… bazı hayvanlar.. örneğin
NiHAT, YAVUZ gibiler.
Kurtulmak istediğim sey… o hariç her sey.
Kurtulmak istediğim sey… bir seyi bırakmam,
ama söylemem…
En korktuğum sey… Hayallerimin gerçek olması.
En korktuğum sey… Tahsilimin yarım kalması,
yarım yamalak bir insan olmak.
Vücudum… 90-60-90 Ama kıllı.
Vücudum… Çok sıhhatli ve afiyeti üzerindedir.
Vücudum… ?
Yalnız kalınca… Vallahi hocam naptığımı söylemem.
Hayatın en kötü tarafı… her seyin gerçek olduğudur.
Hayatın en kötü tarafı… bütün kapıların yüzüme
kapandığı zaman ve hiç açık kapı bulunmamasıdır.
Bazen babam… Bana kızar, ama ben ona hiç kızmam.
Kızarsam dövebilir… Belli olmaz.
Bazen babam… beni oksar, yani döver.
En büyük sevincim… Arkadaslarımın bana baba demesi,
en büyük üzüntüm, bazı arkadaslarımın bana iskele
babası demesi.
Kurtulmak istediğim sey… Yok ama… Babaannemin
çenesi.
Baskalarına göre ben… çok allahlık bir yaramaz
parçasıyım. Olsun yinede…
Yasamak istediğiniz yer… Fare olmayan her yer
yasamaya değer ve güzeldir.
Bazen babam… Đyi, bazan da kötü olabilir. Ama
yinede o benim babam yinede napabilirim ki?
Bazen babam… kovalar, yakalarsa hırpalar.
Bazen babam… beni çok över, bazanda kovalayıp
bir miktar döver. Ama olsun yinede babam babamdır.
Annemi severim ama… onun yani annemin beni
sevmesine bağlı.
Annemi severim ama… iki tane var. hangi birini
seviyim ki?
Canım sıkılınca… Huysuzluk yaparım, artistlik
yaparım.
Annemi severim ama… Terlikle beni kovalamasını
sevmem.
Annemi severim ama… Bulasık yıkattığı zaman asla…
Okulda… yaramazlık yaparım ve çapkınlık tabiki.
Cezalar ve yasalar… ın Allah cezasını versin.
Cezalar ve yasalar… Cezalar iyi bir sey deyil,
yasalar sıkıcı ve nefret.
Okuldaki noksanlıklar… Okulun hepsi noksan,
öğrenci ve öğretmenlerimizde noksan. Okulun hepsi
Allaha emanet.
Okuldaki noksanlıklar… doğru düzgün birsey yokki.
Okuldaki noksanlıklar… Sınıf duvarlarının çatlakları,
malzemeden çalmıslar. Tuvaletlerin hali, ayrıca okul
memlekete cevap vermiyor. Dahada varda bosver.
Ben… Allahlık bir yaramaz parçasıyım.
Elimden gelse… dünyayı elimin içinde tutmam.
Elimden gelse… her seyi elimin tersiyle iterdim.
Elimden gelse… Okul müdürünü… yok ben bir sey
yapamamki malesef.
Sınıfta… Kalacam galiba.
Sinirlerim… Babamınki yanında hiç kalır.
Sinirlerim… hep tepemin üstünde durur hiç ordan
gitmezler.
Büyükler… Bir fener gibidirler, hep bize yol
gösterirler, ısık tutarlar, sıcaklık verirler, harçlık
verirler.
Büyükler… küçükleri küçük sanıp küçümsüyor, oysa
öyle mi?..
Annemi severim ama… Annem –Dır Dır– basımın etini
yiyip bitiriyor.
Annemi severim ama… yine de severim.
Annemi severim ama… Kızmasa…
Annemi severim ama… hayır hiç bile.
Büyükler… her zaman küçük çocukları küçük görürler.
Büyükler… kendini fazla büyük görüyor.
Beceremediğim sey… hepsini beceriyorum.
Beceremediğim sey… El isidir -solağımda-
Hayatım… Henüz asfaltlanmamıs bir yol gibi
engebeli ve toz buhran içinde devam edip gidip
duruyor.
Hayatım… hep yerinde sayıyor.
Öğretmenler… El feneri gibi etrafını aydınlatıyor
pili bitince sıp diye söner.
Öğretmenler… çok iyidir, ama dövmeseler.
Öğretmenler… Bazan oh bazan öf.
Yaramazlık yaptığım zaman… Acayip dayak yiyorum,
her tarafım baska baska morarıyor.
Yaramazlık yaptığım zaman… Keyfime diyecek yok
sonu dayak olmasa.
Bir türlü unutamadığım… üç yasında balkondan
düsüsümdür.
Kendini özgür hissediyor musun?.. Bu o anki sartların
genel durumunun özel sartlarının o anki dururmuna bağlı.
Çevreyle iliskilerin… fazla iyi deyil, bazan
apartmanı ben süpüryorum.
Kendini özgür hissediyor musun?.. hisetsem nolacakki
kendimi özgür hissetmeme babam izin vermezki…
Kendini özgür hissediyor musun?.. yeteri kadar değilse
bile yinede evet… belki olabilir, galiba özgürüm,
sınırsızca olmasa da yani…
Kendini hayata hazır hissediyor musun?.. Hissetmiyorum,
ben daha ufağım. Hayata yeterince hazırlanmadım.
Sorunların için çabalıyor musun?.. Eh. Evet
çabalıyorum, yapamıyorum, bütün gücüm bile yetmiyor.
Sorunların için çabalıyor musun?.. Tabiki çabalıyorum,
asla oluruna bırakmam bolca çabalıyorum.
Çevreyle iliskilerin nasıl?.. çok iyidir. Çevremiz
temiz ve sağlıklı olursa bizde daha mutlu oluruz. Onun
için çevremizle içli dıslı olmalıyız. sahsen ben böyleyim.
Ankette olmayıp söylemek, eklemek istediğiniz birsey
var mı?.. Var tabiki… Mutluluk barıs ve sağlık hep
bizden yana olsun. Bir kus gibi uçup gitmesinler. En
önemlisi sevgi… Nasıl bir balık sudan çıkınca yasayamazsa
insanlarda sevgisiz yasayamazlar, gerekirse yasamamalıdırlar.

Ahmet Gülüm’ün Dikkat Yazılı Var adlı kitabıdır.
Haziran 1997

Visited 31 times, 1 visit(s) today

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir