İNSANLIKTAN GİZLENEN 12 MUCİZE BULUŞ

TEKNOLOJİ BU KADAR NASIL İLERLEDİ DİYE TARTIŞA DURALIM, ENGELLER ORTADAN KALKSAYDI BELKİ DE ÇOK DAHA ÖNCELERİ BU TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ YAŞAYABİLECEKTİK.

Tedavisinin henüz bulunmadığını düşündüğümüz hastalıklar, ulaşamadığımızı sandığımız teknolojiler ve bilim alanındaki çalışmalar, yapılan buluşların tek tek ortadan kaldırılmasıyla her şeyin göründüğünden çok daha farklı olduğunu düşündürüyor.

Çaresi olan hastalıkların tedavisi güç ve para peşinde koşan bazı ilaç şirketleri tarafından engelleniyor ve bu projeler bir sebeple durduruluyor, peki ne uğruna, tabi ki para, daha güçlü olma hırsı ve ekonomik çıkarlar.

Şimdi hep beraber belki de dünyanın kaderini değiştirebilecek ölçekte olan icatları görelim. Ancak bu buluşlar maalesef sayılan nedenlerden dolayı geliştirilemedi ve bir şekilde ortadan kaldırıldı ya da saklandı. İşte derlediğim tüm insanlıktan gizlenen o icatlar.

Nikola Tesla (1856-1943)–Wardenclyffe Kuleleri Projesi – Bedava Enerji

“Elektrik gücü her yerdedir, sınırsız miktarda mevcuttur ve dünyadaki bütün makineleri kömür, petrol, gaz veya herhangi bir yakıta ihtiyaç olmadan çalıştırabilir.” Nikola Tesla

Nikola Tesla (1856-1943)–Wardenclyffe Kuleleri Projesi – Bedava Enerji. ile ilgili görsel sonucu

Üstün yetenekleri olan Tesla, bilimin birçok sınırlarını ortadan kaldırmış ve dehası dünyayı değiştiren birçok buluşa öncülük etmiş ve yol açmıştır.

Tesla’nın en önemli deney/projelerinden bir tanesi Wardenclyffe Kuleleri Projesidir. Bu proje girişiminde Tesla, iyonosferde bulunan elektrik enerjisini kuleler yardımıyla kontrol ederek, dünyadaki bütün insanlara bedava enerji sağlamayı hedeflemiştir. Bu proje ile Tesla, Wardenclyffe Kuleleri tarafından kontrol altına alınan elektrik enerjisini, kabloya gereksinim olmadan, yer seviyesinde ihtiyaç duyulan her yere iletmeyi hedeflemiştir.

Fakat Tesla’nın bu buluşu engellenmiştir. Donanım ve laboratuvarı, içinde bulunan bütün bilgilerle birlikte, konvansiyonel elektrik dağıtım şebekesi için büyük bir tehdit oluşturduğundan yakılarak yerle bir edilmiştir. Eğer Tesla’nın Wardenclyffe Kuleleri Projesi imha edilmek yerine hayata geçirilseydi bugün gerçekten bir düşler dünyasında yaşıyor olabilirdik.

Kablosuz elektrikle ilgili deney yapan Nikola Tesla bedava elektrik üzerinde çalışıyordu ve çok başarılıydı. Ne yazık ki tüm çalışmaları durduruldu ve verilen bütçe kesildi.

Çılgınca buluşlarıyla tüm dünyaya nam salan Nikola Tesla zamanının çok ötesinde bir bilim adamıydı. Alternatif akımın mucidi olan Tesla’nın tüm planları ölümünden sonra ABD hükümeti tarafından koruma altına alınmış ve kimseyle paylaşılmamıştır. 700 ün üzerinde patenti bulunan bilim adamı şimdilerde bile sadece filmlerde görebildiğimiz ışın silahına benzer elektrikli silahlar icat etmiştir.

Tesla insanlığa hizmet eden buluşları haricinde yıkım gücü çok yüksek olan alet ve cihazlara da imzasını atmıştır. Bu yüzden Tesla’nın ölürken arkasında bıraktığı çizimler ve notlar ABD hükümeti tarafından sır gibi saklanmış ve tüm insanlıktan gizlenmiştir.

Tesla yoksulluk içinde, yalnız ve unutulmuş bir adam olarak 1943 yılında New York şehrinde hayatını kaybetmiştir.

Raymond Rife (1888-1971) ve Kanser Tedavisi için Universal Mikroskobu

Royal Rife tarafından bulunan bu ışının kanser hücrelerini iyileştirdiği söyleniyordu. Önceleri Amerikan Tıp Birliği tarafından kasıtlı olarak görmezden gelinen bu buluş sonraları kayıplara karıştı.

Bilimsel keşiflerinden dolayı 14 madalya ile ödüllendirildi. 5682 parçadan oluşan evrensel mikroskobu milyonerler tarafından finanse edildi. Bu muhteşem mikroskop sayesinde virüsleri gerçek olarak gören ilk insan oldu. Yaklaşık 20 bin başarısız girişin ardından insan kanser virüsünü izole ederek tanımladı. 400 laboratuvar faresine bu virüsü izole ederek tanımladı.

400’ünde de tümör oluşturdu. Ve kendi ekipmanlarını kullanarak elektronik yöntemlerle her birini tedavi etmeyi başardı. Bu çalışmaların hepsi kanserin iyileştirmesi isimli yapıtta toplanmıştır.

Rockefeller’in sahibi olduğu Amerikan Tıp Derneği (American Medical Association- AMA)’nde kanserli birçok hastayı tedavi etmesi sonrasında Rife’ın projesi, aletlerine el koyularak toprağa gömülmüştür. Aslında Raymond Rife, yaptığı çalışmaların haklarını, mali çıkarları gizli art niyet olarak gördüğünden, AMA’ya devretmeyi kabul etmemiştir. Kanser tedavi makinesinin dünyadaki bütün kanser hastalarının hizmetine sunulmasının engellenmesindeki temel neden: AMA ile tıp ve ilaç endüstrisi sektörlerinin hastaların iyileşmelerini istememeleridir.

Kanser hastalarının iyileşmesi müşteri ve daha fazla gelir kaybı anlamına gelmektedir, bu nedenle tıp ve ilaç sektörleri sadece, kanserli hastaların geri dönmesini ve ilave geliri garanti eden, semptomları tedavi yöntemlerini kullanmayı tercih etmişlerdir.

Yıllarca kanser kuruluşlarına karşı açtığı davalarla boğuşan, cebinde çok az parası kalan ve ABD’de hapse girmemek için Meksika’ya kaçan Raymond Rife, alkolizm nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Sürdürdüğü yasal mücadelenin baskısı ve sürekli hapse girme tehdidi Raymond Rife’a çok fazla gelmiştir

Bulut Dağıtıcı (Yağmur Yağdırma Makinesi)

Yağmur yağdırma makinesi yapan Doktor Wilhelm Reich çalışmaları 1953 yılında test edildiği halde şüpheli bulunarak tutuklandı. Ve tüm çalışmaları yok edildi.

Doktor Wilhelm Reich ve 3 asistanı, yağmur yapıcı cihazı bir hidroelektrik barajı yakınlarına kurdular. Küçük bir silindir üzerine asılmış kablolara bağlı bir takım içi boş borulardan oluşan bu cihaz 1 saat kadar çalıştı. Kısa bir süre sonra yağmur yağmur çiselemeye başladı. Gece yarısına doğru hafif bir düzenli yağmura dönüştü. Yağmur gece boyunca devam etti ve ertesi sabah yağış miktarı 0,61 cm kare ölçüldü. Hayrete düşmüş bir görgü tanığı ise yağmur yapma süreci hakkında şunları söyledi. “Cihazı çalıştırmaya başladıktan kısa bir süre sonra şimdiye kadar gördüğünüz en tuhaf görünümlü bulutlar toplamaya başladılar.”

Yine aynı görgü tanığı bilim insanlarının bu cihazı manipule ederek rüzgarın yönünü ayarlayabileceklerini söyledi.

Geliştirdiği cihaz ile yağmur yağmasına neden olan bulutlar oluşturmuş ve birçok kuraklığın önlenmesini sağlamıştır.

Sulama maksadıyla kuraklık çekilen bölgelerde yağmur bulutları oluşumunu sağlayan bu çalışan mekanizma, yöneten elitlerin her daim tetikte bekleyen uşakları tarafından durdurulmuştur.

Böyle bir cihazın kullanılmasına izin vermek yiyecek bolluğu ve dünyadaki açlık tehlikesinin tamamen ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Fakat dünyayı idare edenler açlık tehlikesinin ortadan kalkmasını istememişlerdir. Böyle bir şeye izin verilseydi üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan insanları kontrol etmek imkânsız hale gelebilirdi. Dünyayı idare edenlerin gizli kölelik yaklaşım ve gündemlerini hatırlayın…

Sonuç olarak Willhelm Reich, Yiyecek ve İlaç Yönetimi (FDA – Food and Drug Administration) taraftarları tarafından devamlı olarak aşağılanmış ve yağmur yapıcı cihazı nedeniyle dolandırıcılık ve insanları aldatma ile suçlanmıştır. Donanımına el koyulmuş ve tahrip edilmiştir. Willhelm Reich son günlerini kalp krizi nedeniyle öldüğü iddia edilen bir hapishanede geçirmiştir.

Linus Pauling (1901-1994) – ‘Birleşik Kuram’ Kalp Hastalıklarının Tedavisi

Linus Pauling (1901-1994) – ‘Birleşik Kuram’ Kalp Hastalıklarının Tedavisi. ile ilgili görsel sonucu

İki kez Nobel Ödülü kazanan Dr. Linus Pauling: ‘Hemen hemen bütün hastalıkların nedeni beslenme yetersizliğinde yatmaktadır’

Linus Pauling, çalışmalarını Mathias Rath ile birlikte yürütmüş ve kalp hastalıklarını tedavi etmek maksadıyla birleşik bir yöntem bulmuşlardır. Esasen keşfettikleri, kalp hastalıklarının nedeninin uzun süreli C vitamini eksikliğinden kaynaklandığıdır. Tedavi yöntemi olarak; kan akışını kısıtlayan ve kardiyovasküler hastalıklarda, kan damarları iç çeperlerinin daralması ve tıkanmasına neden olan aterosklerotik plak oluşumunu yok etmek için amino asit lizini ve prolin kullanırken kalp hastalarına sık sık yüksek dozda (günde 6 gram) C vitamini vermektir.

Fakat kurumsal kârlılıktaki daha büyük çıkarlar ve fark edilen mali tehdit nedeniyle bu çok başarılı ve ucuz alternatif tedavi yönteminin insanların dikkatini çekmesine izin verilmemiştir.

Harry Hoxey (1901–1974) – Kanser Tedavisi için Hoxey İlaçları

Geliştirilen ve nesilden nesile aktarılan bitkisel ilaçlar ve harici olarak kullanılan macun tedavisi ile Harry Hoxey kanser hastalarını başarıyla tedavi etmiştir. Bitkisel formül vücudu toksinlerden arındırır ve bağışıklık sistemini güçlendirirken, harici olarak uygulanan macun dışarıdaki tümörleri yok etmiştir. ABD’de bu tedavi yöntemini kullanan 17 adet özel kanser tedavi kliniği kurulmuştur. 1950’li yılların ortalarında bir grup doktordan oluşan tıp uzmanları, Hoxey’in çalışmalarını incelemiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır:

‘‘Klinik halen dört beş bin kanser hastasını tedavi etmekte veya gözlem altında tutmaktadır. Kliniğe bir günde başvuran hasta sayısı yaklaşık olarak doksandır. Haftada yaklaşık olarak yüz yeni hasta kliniğe başvurmaktadır ve bunların % 90’ı ölümcül kanser hastasıdır.

Yıllar boyunca klinik ABD, Kanada, Alaska, Meksika ve Havai ‘den başvuran 10.000’den fazla hastadan fotografik ve X-ışın verileri toplamıştır. Varılan sonuç, Dallas, Teksas’da bulunan Hoxey Kanser Kliniğinin ameliyat, radyum ve X ışını kullanmadan patolojik olarak kanser olduğu kanıtlanan kanser hastalarını başarıyla tedavi ettiğidir.

Bize örnek olarak sunulan bazı hastalarda 24 yıl boyunca herhangi bir belirti görülmemiştir ve bu insanlar olağanüstü sağlıklıdırlar. Bu kliniğe, kanser tedavi yöntemini bütün Amerika’ya yaygınlaştırması için yardım etmek istiyoruz. Bu tedavi yöntemini kendi hastalarımızda da kullanmak istiyoruz.

Yukarıdaki ifadeler incelemeyi yapan komitenin oy birliği ile ulaştığı bulguları yansıtmaktadır. İmzalarımız aşağıdadır. Sir Edgard Bond M.D. Willard G. Palmer M.D. Hans Kalm M.D, A.C. Timbs M.D. Frederick H. Thurston M.D. D.O. E.E. Loffler M.D. H.B. Mueller M.D. R.C. Bowie M.D. Benjamin F. Bowers M.D. Roy O. Yeats M.D’’.

Haberleri duyan Amerikan tıp derneği tedavi yöntemini satın almak için çabalamıştır. Hoxey bu teklifi, fakirlere ücretsiz olarak vermeyeceklerini öne sürerek kabul etmemiştir. Medyanın da ilgisiyle yasal ve politik bir mücadele başlamış, birkaç bin insan Hoxey’in tedavisi sayesinde iyileştikleri yönünde ifade verirken Amerikan Tıp Derneği üçüncü kişilerin ifadelerini kabul etmemiştir. Hoxey’in avantajına olan bu duruma ve açılan davadan beraat etmesine rağmen medikal kardeşlik onu bir yalancı ve şarlatan olarak damgalamıştır. Yıllar boyunca tedavi yöntemini kullanmaya devam eden Hoxey, yaklaşık olarak 100 kere tutuklanmıştır. Her tutuklamada kefalet ücretini ödemiş ve çalışmalarını sürdürmüştür.

Tedavi ettiği hiçbir hastanın aleyhinde ifade vermemesi ve Bölge Savcısı vekilinin kardeşini tedavi etmesi cezasının uzun süre ertelenmesinin nedenleri olabilir. Fakat sonunda Amerikan Tıp Derneği hastaların evlerinden tedavi yöntemlerini edinmeyi başarmış ve klinikleri kapatmıştır. Kaderin bir cilvesi olarak Hoxey mesane kanserine yakalanmış kendi yöntemleri kendi üzerinde işe yaramadığından ameliyat olmak zorunda kalmıştır.

Bu hikâye ne yazık ki mutlu sonla bitmemektedir. Mildred Nelson isimli kliniklerinden bir tanesinde çalışan eski hemşire, tedavi yöntemini Meksika’ya götürmüştür. Bu klinik, farklı bir isimle günümüzde hala varlığını sürdürmekte ve % 80 oranıyla en başarılı kanser tedavi kliniği olma özelliğini sürdürmektedir.

Nazilerin Uçan Daire Teknolojisinin Önlenmesi

Naziler 2’nci Dünya Savaşı esnasında yerçekimini yenen uçan daire teknolojisini geliştirmişlerdir. Almanların güney kutbunda gizli bir üste uçan daireleri geliştirdiği ve orada muhafaza ettiği söylenmektedir. Sonrasında, 1945 yılının sonlarına doğru bu süper silahlar ayın görünmeyen karanlık yüzüne taşınmışlardır.

Almanlar, ayın karanlık yüzünde sakladıkları uçan daireleri kullanarak uygun bir zamanda dünyayı istila etmeyi planlamışlar, fakat bu planı uygulamaya koyamamışlardır. Savaş esnasında Londra, New York ve Prag’ tan birkaç görgü tanığı bu garip görünümlü ve çan şeklinde, üzerlerinde Alman Ordusu’nun simgesi demir haç olan ve büyük bir hızla uçan nesneleri gördüklerini bildirmişlerdir.

Joseph Andreas Epp adlı bir mühendis savaş zamanında teknolojinin geliştirilmesinde çalıştığını ve Schriever-Habermohl projesi kapsamında 15 farklı versiyonda prototip imal edildiğini iddia etmiştir.

Yerçekimini Engelleyen Araç

Yer çekimine karşı itici gücü olan uçan diskleri üreten Thomas Townsend Brown çok etkili sonuçlar ortaya koymuştu. Bu keşif çok kısa sürede kaldırıldı ve toplumdan gizlendi.

1929 yılında yer çekimine nasıl hükmediyorum yazısını bilim ve keşif adlı kitabında yayınladı. Kondansatörlerin yer çekimine karşı gizemli bir kuvvet yarattığını iddia ediyordu.

Gelecekte bulduğu fikriyle yapılabilecek keşifleri planlarken eğer icadı geliştirebilirse çoklu çekim iticileriyle 100.000′ lerce tonluk gemilerin okyanuslar üzerinde hareket ettirilebileceğini hatta uzay araçlarıyla marsa yolculuk yapabileceklerini söylüyordu. Ancak bu icat bir şekilde ortadan kayboldu. Ve insanlıktan gizlendi.

Patlatma Jeneratörleri

Victor Schauberger patlatma ve su anaforlarına dayalı ücretsiz enerjiyi elde etmeyi başarmıştı. Ancak bu icatta Amerikalı iş ortakları tarafından yok edildi.

Victor Schauberger için suyun sihirbazı deniliyordu . Çocukluğu Avusturya’nın ormanlık arazilerinde geçen bu bilim adamı, suyun gerçek kimyasını çözmeyi başarmıştı. Suyun itme ve içte patlama yöntemi girdap bilimi ve icat ettiği hava tribünleriyle su ve havadan maksimum enerjiyi ücretsiz olarak alınmasını sağlayacak sistemlerin mucidi oldu. Ancak icatları insanlık için değil silah teknolojileri için kullanılan ve bu yüzden ismi tarihten kaybolan birçok dahi gibi kısa zamanda unutuldu. Oysa o kendisiyle aynı kaderi paylaşan Nikola Tesla gibi en az Einstein kadar büyük bir dahiydi. Geliştirdiği hava tribünü havanın maksimum enerjiyle akışkanlık kazandı.

İletişim kanalları ve akışkanlığı maksimum enerjiyi dengeleyen dalga yapıcı disklerle ilk insan yapımı UFO’yu tasarlayan bir dahidir.

Stanley Meyer (1940-1998) ve Suyla Çalışan Araba

Stanley Meyer (1940-1998) ve Suyla Çalışan Araba ile ilgili görsel sonucu

Meyer konvansiyonel petrol yerine suyla çalışan bir araba icat etmiştir. Meyer’in arabası New York ile Los Angelos arasındaki yaklaşık olarak 5.000 kilometrelik mesafeyi sadece 22 galon su harcayarak kat etmiştir.

Motor sistemine, suyu bileşenleri olan hidrojen ve oksijene ayrıştıran bir yakıt hücresi ekleyen Meyer, hidrojeni aracı hareket ettirmek için gereken enerji kaynağı olarak kullanmıştır.

Böylesine sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan Meyer’in buluşu, gezegenimizin çevresine ve ekonomisine çok büyük katkılar sağlayabilirdi. Eğer çalışmasının spesifikasyonlarının bütün ayrıntılarının yayınlanmasına izin verilseydi bugün hepimiz bu teknolojiyi kullanıyor olabilirdik.

Meyer patent haklarının devredilmesi için yapılan milyonlarca dolarlık teklifi geri çevirmiştir. Bu teklifi ret etmesi nedeniyle uranyum zehirlenmesi ile kar amacıyla bir cinayete kurban gittiği söylenmektedir. Meyer’in buluşu yöneten elitlerin konvansiyonel petrol endüstrisi ve petrokimyasal türevleri için büyük bir finansal tehdittir

Su yakarak çalışan arabalar üreten Stanley Meyer bu keşfin hemen sonrasında ölünce keşfin gizlendiği düşüncesi iyice güçlendi.

Görgü tanıkları Amerikan mucid Stanley Meyer’in normal elekrikit hücresinden çok daha az enerji gerektiren ve bu enerjiyi sıradan musluk suyuyla temin edebilen elektrik hücresi geliştirdiğini söylemişti.

2 kişi ile çıktığı bir yemek sonrasında beni zehirlediler diyerek ölmüştür.

Ancak daha sonra yapılan soruşturma yüksek tansiyon sonucu beyin anevrizması geçirerek öldüğü söylenmiştir.

EV1 Projesi – Elektrikli İlk Otomobil

General Motors tarafından ilk seri üretimde 800 adet üretilen elektrikli araç kapış kapış satılmasına ve ABD’de fazlasıyla yaygınlaşmaya başlamasında hatta benzinli araçların yerini alabilecek bir yapıya sahip olmasına rağmen General Motors tarafından açıkça benzinli otomobillerin yerini alması ve petrolün devrini bitirmesi endişesiyle toplatılan, ezilen, parçalara ayrılan otomobil olarak tarihe geçti.

XA Projesi – Zararsız Sigara

XA Projesi – Zararsız Sigara projesi ile ilgili görsel sonucu

Tüm kanserojen maddelerden arındırılmış sigaralar. Bu sigaraların üretimi bazı tütün fabrikaları tarafından diğer sigaraların çok zararlı olduğu imajını vermesi bahanesiyle durdurulmuştur.

20 yıl süren bir araştırma sonucu 15 Milyon dolar bütçeyle üretilen ve tüm kanserojen maddelerden arındırılmış günümüzdeki sigaralara kıyasla daha az zarar verdiği gözlemlenmiştir.

Ancak diğer tütün firmaları bu güvenli sigaranın diğer sigaraların satışına sekte vuracağını düşündüğü için rakip tütün fabrikaları tarafından bir şekilde engellendi ve proje tamamen kapatıldı. (SİZ YİNE DE İÇMEYİN 🙂 )

Kronovizör – Zaman Makinası

Kronovizör – Zaman Makinası ile ilgili görsel sonucu

Adından da çağrışım yaptığı gibi bu alet geçmiş zamanı gösteriyor. Bu aletin uydurma olduğu dedikoduları ileri sürüldü ve alet ortadan kayboldu. Şu anda Vatikan’da olduğu düşünülüyor.

Zaman yolculuğunun röntgenciliği olarak gösterilen alet Kronovizör geçmişteki zamanlara ayarlanabilen ve geçmişteki yerleri gösteren bir alet olduğu söyleniyor.1950 yılında Venedik papazı Pellegrino Ernetti icat etmiştir.

Kendisi makineyi çarmıha gerilme olayını filme edebilmek için kullanmış söylentiye göre çekilen film ve makine Vatikan kasalarına kilitlenerek tüm insanlıktan gizlenmiştir.

“İnsanlığın kaderinin hiçbir problemi insanın yeteneklerinin ötesinde değildir. İnsanın mantık ve ruhu çözülemez görünen problemleri çözmüştür ve inanıyorum ki insanlar bunu yine yapabilirler.”  John F. Kennedy

Kaynak

Visited 98 times, 1 visit(s) today

3 comments

  1. […] Bu deneyin çalışmaları 1930 yıllarda “Project Rainbow” ismiyle başlatıldı. Başlatıldığı yer ise Chicago Üniversitesidir. 1 yıl sonrada bu çalışma Princeton Üniversitesinde devam ettirildi. Bazı önemli bilim insanları da bu projede zaman zaman yer aldılar. Bunlar: Einstein, Dr. Johnvon Neumann ve Dr. Nikola Tesla’dır. […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir