Viktor Anatolyeviç Bout.
Sovyetler Birliği döneminde, Tacikistan’da dünyaya geldi.
Rus vatandaşı ama Rus istihbaratı dışında dünyada hiçbir ülke etnik kökenini bilmiyor, Ukraynalı olabileceği söyleniyor.
1967 doğumlu görünüyor ama o tarih bile meçhul, Birleşmiş Milletler belgelerinde bile üç farklı tarih olabileceği belirtiliyor.
Kelimenin tam manasıyla “hayalet.”
Sovyet ordusunda Yabancı Diller Askeri Enstitüsü’nde eğitildi, İngilizce, Fransızca, Portekizce, Arapça ve Farsça biliyor.
Askeri istihbarat eğitim programından mezun oldu.
Hava kuvvetlerinde yarbaydı.
KGB casusuydu.
1991’de Sovyetler Birliği dağılınca, Angola’da hava taşımacılığı şirketi kurdu, güya Afrika ülkelerinde gıda nakliyesi yapıyordu.
Halbuki, silah ticareti yapıyordu.
Sovyet yapımı silahları Angola’ya Liberya’ya Sierra Leone’ye Kongo’ya Kenya’ya Ruanda’ya Güney Afrika’ya Orta Afrika Cumhuriyeti’ne satıyor. Antonov tipi uçaklarıyla taşıyordu.
Afganistan’da silah satıyor, karşılığında Taliban’ın El Kaide’nin elindeki Rus esirleri takas ediyordu.
Yugoslavya iç savaşında Bosna’ya silah sattı.
Kaddafi’ye silah sattı.
Lübnan’da Hizbullah’a silah sattı.
Suriye’ye silah sattı.
Filipinler’e silah sattı.
Güney Amerika’ya silah sattı.
Aynı zamanda, nakit karapara ve altın taşıyordu.
Dört uçakla başlamıştı, 60 uçağı olmuştu.
Angola’yı Tacikistan’ı Birleşik Arap Emirlikleri’ni ve Bulgaristan’ı operasyonlarında hava üssü olarak kullanıyordu.
Sürekli yer değiştiriyordu.
Rusya’da Belçika’da Lübnan’da Ruanda’da Güney Afrika’da Birleşik Arap Emirlikleri’nde Suriye’de yaşıyordu.
Şirketleri sürekli açıyor kapıyor, uçakları sürekli başka ülkelere kaydediyor, sürekli rüşvet dağıtıyor, kendisine dava açılmasını engelliyor, bir türlü kıstırılamıyordu.
2008 yılında, Tayland’daydı…
Akıcı Latince ve Rusça bilen iki CIA casusu, kendilerini Kolombiya’daki terör örgütü Farc’ın yöneticileri olarak tanıtıp, Viktor’la pazarlığa oturdular.
100 adet karadan havaya füze, beş ton plastik patlayıcı, 20 bin el bombası, 20 bin Kalaşnikof, 10 milyon mermi satın almak üzere el sıkıştılar, anlaşma imzalanırken suçüstü yapıldı, Viktor tutuklandı.
Rusya diplomatik olarak Tayland’a büyük baskı yaptı, vatandaşımızı veremezsin dedi ama nafileydi, Viktor paketlendi, ABD’ye gönderildi.
ABD’de yargılandı.
25 yıl hapse mahkum edildi.
Amerikan topraklarındaki en tehlikeli mahkumların tecrit edildiği, Illinois’deki Marion hapishanesine tıkıldı.
Tutuklandığı günden bu yana, Rusya’daki bağlantılarıyla alakalı olarak tek kelime bilgi vermedi.
Viktor Bout’un hayatı, Hollywood’a ilham verdi.
“Lord of War-Savaş Tanrısı” adıyla filme çekildi, Viktor’ı Nicholas Cage canlandırdı.
Paul Whelan.
Kanada’da dünyaya geldi.
İrlanda kökenli İngiliz vatandaşı anne babanın çocuğuydu.
Amerikan vatandaşı oldu.
Aynı zamanda, hem İrlanda vatandaşı, hem İngiliz vatandaşıydı.
Michigan’da polisti.
Orduya katıldı, başçavuş rütbesiyle Irak’ta çarpıştı.
Savaştan sonra, küresel bir otomotiv şirketinin güvenlik müdürü oldu, Rusya’ya sık sık gidip geliyordu.
Yine böyle bir seyahatte, bir arkadaşının düğününe katılmak üzere Moskova’ya geldi, kaldığı otel odasına baskın yapıldı, 80 bin dolar ve usb bellek yakalandı.
Söz konusu bellekte, gizli bir Rus güvenlik teşkilatının personel listesi vardı, casusluktan tutuklandı.
16 yıl hapse mahkum edildi.
Moskova’da Lefortovo hapishanesine tıkıldı.
Brittney Griner.
ABD kadın basketbol milli takımının pivotuydu.
Rio ve Tokyo’da iki defa olimpiyat altın madalyası kazanan kadrodaydı.
ABD kadın basketbol liginde Phoenix Mercury forması giyiyordu.
Lig şampiyonluğu kazandı, defalarca en değerli oyuncu seçildi.
ABD kadın basketbol ligi sona erdiğinde, dört aylık ara tatil döneminde, Rusya’ya gidiyor, Ekaterinburg takımında forma giyiyordu, üç defa Rusya ligi şampiyonluğu kazandı.
Bu yılın şubat ayıydı…
Ekaterinburg’a gitmek üzere, Moskova’ya, Sheremetyevo havalimanına indi, bavulunda haşhaş yağı yakalandı, ağrılarının tedavisi için doktor reçetesiyle satın almıştı.
ABD’de yasaldı ama, Rusya’da yasaktı, uyuşturucudan tutuklandı, mahkemeye doktor raporunu sundu, reçetesini sundu, nafile, 9 yıl hapse mahkum edildi, çalışma kampı niteliğindeki ıslahevine tıkıldı.
Vadim Krasikov.
Sovyetler Birliği döneminde, Kazakistan’da dünyaya geldi.
Rus istihbarat teşkilatı FSB’nin, elit suikastçilerden oluşan özel kuvvetler birimi mensubuydu.
Sahte kimlikle Paris’e geldi, Varşova’ya geçti, oradan Berlin’e geçti, camiden çıktıktan sonra parkta yürüyüş yapan Çeçen lider Zelimhan Khangoshvili’ye bisikletle yaklaştı, kafasına üç el ateş etti.
Glock marka tabancasını, bisikletini ve tanınmamak için taktığı peruğunu Spree nehrine attı, oteline döndü, sakal tıraşı oldu, tam kaçmaya hazırlanıyordu ki, baskınla yakalandı, müebbet hapse mahkum edildi, Tegel hapishanesine tıkıldı.
Rusya’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren Zelimhan Khangoshvili, kısa süre önce Gürcistan’da suikaste uğramış, ölümden kılpayı kurtulmuş, Almanya’dan siyasi sığınma talep etmiş, kabul edilmişti.
Washington, Moskova’ya resmi takas teklifinde bulundu.
Viktor Bout’u size verelim, karşılığında Brittney Griner ve Paul Whelan’ı bize verin dedi.
Moskova bu takas teklifini görüşmeyi şartlı olarak kabul etti, Vadim Krasikov’u da isteriz dedi.
CIA başkanıyla Rus dış istihbarat teşkilatı SVR başkanının, takas görüşmeleri için bir araya gelmesine karar verildi.
Aslında elbette takas vesileydi.
2011 yılından beri Suriye’de, 2014 yılından beri Ukrayna’da örtülü şekilde birbiriyle savaşan ABD ve Rusya, bu iki savaşı neticeye bağlamak üzere, ilk kez bu seviyede masaya oturacaktı.
Aslında Ukrayna ve Suriye pazarlığı yapılacak, o arada takas konuşulacaktı.
William Burns.
CIA başkanı.
Oxford mezunu.
Rusça, Fransızca, Arapça biliyor.
Sergey Narışkin.
SVR başkanı.
KGB Akademisi’nden mezun oldu.
Yanısıra, Leningrad Politeknik Üniversitesi’nden makine mühendisliği, Petersburg Üniversitesi’nden ekonomi diploması aldı.
İngilizce, Fransızca biliyor.
Ve…
CIA başkanıyla SVR başkanı, Ankara’da buluştular.
Ama…
CIA başkanıyla SVR başkanının Ankara’da masaya oturmasından sadece 24 saat önce, İstanbul’un göbeğinde, İstiklal Caddesi’nde bomba patladı!
Sayın hükümetimiz “CIA’yle SVR’ye evsahipliği yapıyoruz, küresel barışı sağlıyoruz, küresel aktörüz” diye böbürlenirken…
Küresel aktör hükümetimizin, dünya barışını korumayı filan boşver, kendi ülkesinden bile haberinin olmadığı ortaya çıktı!
CIA’yle SVR’ye teşrifatçılık yapan MİT’in, elalemin silah tüccarıyla basketbolcusuyla meşgul olurken, burnunun ucundan bile, İstanbul’da bombayla dolaşan Suriyeliden haberinin olmadığı ortaya çıktı!
Türkiye’ye kaçak giren, ev kiralayan, işe giren, dört aydır fellik fellik dolaşan Suriyeli terörist İstanbul’u havaya uçururken, “ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi bile okumamış adamım” diyen içişleri bakanımızın, açılış töreni için Suriye’de olduğu ortaya çıktı!
ABD/Rusya kendi vatandaşlarını kurtarmak için pazarlığa oturdu.
Olan bizim vatandaşlarımıza oldu.
Çünkü maalesef…
Liyakat hayatidir.
Liyakatsizlik ölümcüldür.
