Sürüngen ırkı 200,000 – 300,000 yıl önce bir Annunnaki-insan hibridi (Adam) olarak ortaya çıktılar. Dış dünyadan gelen ırklar ayrıca, yeryüzündeki geniş insan çeşitliğinin üretilebilmesi için insan soyu ile çiftleşti. Fakat, ben burada sürüngen gruplar üzerine odaklanıyorum, çünkü onların arzuları insanların yaşantılarını kontrol ve manipüle etmektir.
Açıkçası buradan daha karanlık bir hikayeye geliriz, fakat yeteri kadar ve neler olup bittiğini göstermek için elimizde kanıt yoktur.
Daha da bakınca, daha açık görüntüler şunlardır: sürüngenler Marsta yaptıklarını, burada da yapmışlardı. Türler arası çiftleme ile ana popülasyona sızmışlar ve ele geçirmişlerdi.
Bu bana, onlar yeryüzüne geldiklerinde, zaten Martianların arasında sürüngen-aryan melezlerin zaten var olduğunu gösteriyordu.
Annunakiler ve Martianlar veya Aryanlar için birinci temel yerleşim, milattan önce 4800’ler civarındaki Venüs afetinden sonra, Türkiye, İran ve Irak dağlarıdır.
Ne zaman ki sular geri çekildi, onlar ve hibritleri buradan yeniden ortaya çıktılar. Kurak ve cansız topraklarda gelişmiş uygarlıkları (Sümer, Mısır, Babylon(İsrail) ve İndus Alley) yaratanlar onlardı.
Annunaki sürüngenlerinin göründükleri önemli bir merkez de Caucasus dağlarıdır ve bu merkez de onların hikayede tekrardan ve tekrardan çıktıkları bölgeydi.
Ben bu bölgede bu türlerin, çok daha önemli planlanmalara ve düzenlenmelere gittiklerini hissediyorum: muhtemelen insan-sürüngen hibrid geçiş türünü ürettikleri mekan yeraltında.
Bu bölge ile ilgili bir araştırma da, insanların Rh (veya rhesus) kan grup numaraları ile ilgili. Sık sık doğumdan kısa bir süre sonra yeni doğan bebekler, mavi bir renk almaktadırlar.
Bu durum “mavi kan” ve diğeri de “gerçek mavi” olarak isimlendirilen kraliyet kan bağıyla aynı orijinden olduklarını göstermektedir.
Mavi kan bağının Martianlara ait oldukları ve Martianların da kendi kan bağlarıyla birlikte geldikleri yerler olduğu söylenir/speküle edilir. Beyaz insanlar, siyah ve Asyalılara göre Rh(-) negatif kan grubuna daha uzaktırlar.
Gizli hükümet
Icke’nin fikirlerinin kalbinde, dünyanın Rockefellers and the Rothschilds gibi bankerler ve işadamları tarafından finanse edilen gizli bir hükümet tarafından kontrol edildiği, Nazilerin Musevi Katliamının, Oklahoma şehrinin bombalanmasının ve 11 Eylül 2001 saldırısının, onlar tarafından finanse edildiği ve organize edildiği inancı vardır.
Bu bireyler dünya çapında gerçekleşen olaylar düzenliyorlar, sonra elit kesim halkın ‘bir şey yapılmalı’ karşılığını alıyor ve sonra kontrolü/gücü arttırıyorlar. Icke, bundan problem – reaksiyon – çözüm olarak bahsediyor
Reptilian İnsansılar
1999’da, David Icke gezegenin Babil Kardeşliği olarak adlandırılan Reptilian (sürüngen) insansılar ırkı tarafından kontrol edilen Yeni Dünya Düzeni tarafından yönetildiğini yazdı. Şöyle yazdı: “Benim kendi araştırmam, Reptilian kontrolünün ve manipülasyonunun başka bir boyuttan dördüncü boyutun alt bölümünden yönetildiğini öne sürüyor.
“Diğer insanlar, bunu alt astral boyut olarak bilir, kara büyü ritüelleri olan demonların ve kötü niyetli varlıkların yuvası…” Icke’ye göre, reptil melezi Reptilian – insan DNA’sı, onların eğer insan kanı içerlerse, sürüngenden insan formuna değişmelerini sağlıyor.
Reptilian grubu bir çok ünlü/seçkin insanı ve pratik olarak her dünya liderini kapsıyor.
Örneğin, İngiltere’nin Ana Kraliçesi, George W. Bush, Hillary Clinton, Harold Winson, Tony Blair. Bu insanların ya kendileri Reptilian veya sürüngenler için çalışıyorlar.
Rothschilds, Rockefellers, İngiliz Kraliyet ailesi ve ABD‘nin ve dünyanın geri kalanının idareci politik ve ekonomik aileleri bu aynı soydan geliyor. Züppelik nedeni ile değil, genetik yapılarının sağladığını taşımak için – Reptilian – memeli DNA kombinasyonu onların şekil değiştirmesini sağlıyor çünkü.
David Icke, Galler Prensesi Diana’nın öldürülmesinin nedeninin, Diana’nın, Charles ve Camilla’nın satanik bir ritüel ile kurban edilen bir çocuğa sahip olduklarını keşfetmesi olduğunu söylüyor.
Ayrıca, Diana’nın sırdaşı Christine Fitzgerald’a göre, Diana’nın, İngiliz Kraliyet ailesinin sürüngenler ile bağlantıda olduğunu ve Diana’nın onların şekil değiştirdiklerini gördüğünü yazdı.
Reptilian olan George W. Bush’un, 11 Eylül olayında anahtar bir rol oynadığını yazdı. Icke, ırksal ve etnik bölünmelerin sürüngenler tarafından geliştirilen bir illüzyon olduğuna ve ırkçılığın Illuminati’nin gündemini ateşlediğine inanıyor.
Icke, ırksal ve etnik bölünmelerin sürüngenler tarafından geliştirilen bir illüzyon olduğuna ve ırkçılığın Illuminati’nin gündemini ateşlediğine inanıyor
Tanrıların Oğulları
Sürüngen ırkı 200,000-300,000 yıl önce bir Annunnaki-insan hibridi (Adam?) olarak ortaya çıktılar.
Dış dünyadan gelen ırklar ayrıca, yeryüzündeki geniş insan çeşitliğinin üretilebilmesi için insan soyu ile çiftleşti. Fakat, burada sürüngen gruplar üzerine odaklanıyorum, çünkü onların arzuları insanların yaşantılarını kontrol ve manipüle etmektir.
Açıkçası buradan daha karanlık bir hikayeye geliriz, fakat yeteri kadar ve neler olup bittiğini göstermek için elimizde kanıt yoktur. Daha da bakınca, daha açık görüntüler şunlardır: sürüngenler Marsta yaptıklarını, burada da yapmışlardı. Türler arası çiftleme ile ana popülasyona sızmışlar ve ele geçirmişlerdi.
Bu bana, onlar yeryüzüne geldiklerinde, zaten Martianların arasında sürüngen-aryan melezlerin zaten var olduğunu gösteriyordu. Annunakiler ve Martianlar veya Aryanlar için birinci temel yerleşim, milattan önce 4800’ler civarındaki Venüs afetinden sonra, Türkiye, İran ve Irak dağlarıdır.
Ne zaman ki sular geri çekildi, onlar ve hibritleri buradan yeniden ortaya çıktılar. Kurak ve cansız topraklarda gelişmiş uygarlıkları (Sümer, Mısır, Babylon(İsrail) ve İndus Alley) yaratanlar onlardı. Annunaki sürüngenlerinin göründükleri önemli bir merkez de Caucasus dağlarıdır ve bu merkez de onların hikayede tekrardan ve tekrardan çıktıkları bölgeydi.
Bu türlerin, çok daha önemli planlanmalara ve düzenlenmelere gittikleri, muhtemelen insan-sürüngen hibrid geçiş türünü ürettikleri mekanları yeraltında bulunmaktadır.
Bu bölge ile ilgili bir araştırma da, insanların Rh (veya rhesus) kan grup numaraları ile ilgili. Sık sık doğumdan kısa bir süre sonra yeni doğan bebekler, mavi bir renk almaktadırlar.
Bu durum “mavi kan” ve diğeri de “gerçek mavi” olarak isimlendirilen kraliyet kan bağıyla aynı orijinden olduklarını göstermektedir.
Mavi kan bağının Martianlara ait oldukları ve Martianların da kendi kan bağlarıyla birlikte geldikleri yerler olduğu söylenir/speküle edilir. Beyaz insanlar, siyah ve Asyalılara göre Rh(-) negatif kan grubuna daha uzaktırlar.