Bizim gibi bir çok insan dünyanın düz bir yapıya sahip olduğunu ve içerisinde Oyuk Dünya ( Hollow Earth ) diye adlandırılan bir yaşam alanının olduğunu düşünmektedir. Bilim insanları ve günümüz araştırmacıları tarafından böyle bir teori kabul edilmemiş olsada aksini de pek inkar edebildikleri söylenemez. Ki Oyuk Dünya’nın girişi olarak tabir edilen bölgenin askeri makamlarca açıklanması güç bahanelerle giriş yasakları konulması bu gizemi ve gerçeklik payını daha da arttırmaktadır.
Daha önceki konularımızda daha detaylı bir şekilde değinmiş olduğumuz Oyuk Dünya ( Hollow Earth ) gizemi bir türlü çözülemeyen ve bizim gibi bir çok insanın en merak ettiği konular arasındaki yerini hala korumaktadır. Yıllarca dünyanın içinin boş olduğu teorisi pek çok kişi tarafından ortaya atılsa da, 1968 yılına kadar kayda değer hiçbir kanıt bulunmamaktaydı. O yıl, yörüngedeki Essa ismi verilen uydu tarafından çekilmiş resimler net bir şekilde Kuzey Kutbu’nda bulunan açık bir delik göstermişti. Bu görüntü bir çok insana göre Oyuk Dünya teorisini destekleyecek niteliğe sahipti.
1970’lerin başında, Birleşik Devletler Ticaret Bakanlığı’na ait bir proje olan ESSA, 23 Kasım 1968’de ESSA-7 uydusu tarafından alınan Kuzey Kutbu görüntülerine medya erişimi sağlanmıştı. Fotoğraflardan birisi Kuzey Kutbu’nu her zamanki bulutla örtülü olarak; diğeri ise aynı alanı bulutsuz göstererek kutbun bulunduğu yerde büyük bir delik olduğunu gözler önüne sermişti. Fakat burada delik abartılı derecede büyük ve neredeyse anlamsız hale geliyor. Bir çok insan tarafından orada daha farklı bir görünüm olduğu ve bunun Nasa’nın daha önce de ifade ettiği gibi montajlanarak birşeylerin görünmesi engellenilmiş olabilirdi.
ABD Deniz Kuvvetleri Amiri Amiral Richard E. Byrd, 9 Mayıs 1926’da Kuzey Kutbu’na keşif uçuşu gerçekleştirmiş ve 29 Kasım 1929’da Güney Kutbu’ndaki bir uçuş da dahil olmak üzere Antarktika’ya sayısız sefer başlatan seçkin bir öncü havacısı ve kutup kaşifiydi. Daha önce bahsettiğimiz Amiral Byrd’in Kutup Gezisi başlıklı konumuzda daha detaylı ele almış olduğumuz bu keşif, 1946-1947 yılları arasında kendisi ve ekibi “Yüksek Atlama” adlı büyük ölçekli bir operasyon yürütmüş ve Antartika bölgesinin 1,390,000 km²’ini keşfederek bunu haritaya eklemişlerdi.