İçindekiler
Tüm dizi mantığı için bir devrim gerçekleşmiş durumda. Etrafımızda neler neler var hala ve hala değerini bilmiyoruz, bilemiyoruz.
Truvadan tutun, Tarsusa, çatalhöyükten tutun Nemruta,Peribacalarından tutun göbeklitepeye, harrana, ağrıya, Nemruta, istanbula, ege ve ege kıyılarına, bilal habeşi caminden tutun mezopotamyaya kadar öyle bir noktadayız ki medeniyetlerin başladığı şu topraklar üzerinde her adımımızın büyük değeri var.
Gelelim diziye ama öncelikle asıl teşekkürü ve övgüyü hakeden kişi dünyanın uyanışı isimli kitabı ile çizgisini daha da belirginleştiren Şengül boydaş oluyor. Özgün yazar ve içerik üreticilerinin her daim var olması, tercih edilir olması ve yön yaratabilir olması dileklerimle.
Tabi övgüyü Boydaş’a verdik ama eleştirilerim de olacak, yaptığı iş, yazım şekli, konuyu ele alış şekli gibi kendine ait karakteristik giçbir özelliğine hiçkimsenin söz söyleyemeyeceğini belirtmek isterim öncelikle, devamında, Keşke bu konu kitapta kalsaydı, eminim ki çok daha iyi olurdu. Yada illaki kitaptan aktarılarak film çevrilecekse harfiyyen kitap ve filmin uyması gerekiyor, uymadığı zaman da işte bu şekilde spekülasyonlar çıkıyor ve çıkacaktır.
Sayın boydaşın fikri üzerinden başkaları ve daha da önemlisi kabalist ezoterizm hamuruyla yoğurulmuş ve bundan büyük ölçüde nemalanan kişi ve örgütlerin faydalandığını düşünüyorum.
Keşke Boydaş’ın bu fikrini, yabancı bir beyin takımı filme aktarsaydı. Neden derseniz çünkü, malesef halihazırda başlayan film çekme sürecinde ve senaryolaştırma diyaloglara ayırma safhalarında gerçek anlamda büyük bir basitleştirme söz konusu oluyor.
İnsanların anlamayacağını düşünüyorlar, daha basit olsun herkes izlesin, daha çok kişi gelsin, mantığında olunduğu sürece malesefki bu düşünce yapısıyla türk kameralarını iyileştiremeyeceksiniz, sayın yönetmenler ve sayın yapımcılar. Yinede bu dizi çalışmasında bazı kıvılcımlar yakaladım, yakalamadım değil, şimdiden söylüyorum eminim ki 2. sezon planlaması, çekimi, kurgusu ve tüm yönlü uzmanlık çalışmaları had safhada olacaktır diye düşünüyorum.
Kaçırmadığımız bazı temel noktalar var, bunlara malesef ki acımasızca da olsa değinmemiz elzem durumda.
Bırakın anlaşılmasın, bırakın insanlar düşünsün, bırakın orataya konulan yeni bir fikir yeşersin büyüsün parlasın, ki yazar Şengül boydaşın fikri oldukça iyi olmasına rağmen malesef ki sembolistik, ezoterik, erotik, trajik olalım cebelleşen kurgucular, oyuncular, filmciler hatta setçiler olduk çıktık.
Bu konu öylebir işlenebilirdi ki, 300 spartalı gibi, Truva gibi, Marvel filmleri gibi olabilirdi, yapılabilirdi. Malesef nedense bize oturmuyor bu durum. Malesef ki maddi yatırım da bulunan tapınak şovalyelerinin buyruğu altında filmleri çekiyor olduk, uysa da uymasada direttikleri sübliminal sembol ve ezoterik ayinsel temaları film içinde ek sahne dahi olsa yer verir olduk.Artık farkındaysanız kabalistik sembolllerin olmadığı bırakın avrupa Amerika filmlerini Türk filmleri bile kalmadı desem yeri olur, film derken genel bağlamda söylüyorum, pektabii diziler tv showları, kadın programları, çizgifilmler gibi. Peki yabancı kaynaklar sebebiyle kurgusundan yeri geldiğince uzaklaşan yeri geldiğince klişe olan sahnelerle dolu bir emek daha karşımızda.
Evet netflix son dönemin devasa platformu diyebiliriz 119 milyon ödeme yapan üyesi var, eminim incelemişsinizdir az önce söylediğim kavramlarla yani sübliminal mesajlar, ayinsel sahneler, neredeyse gerçek ritüeller ve tabiki deccalizm odaklı temaların bolca işlendiğini görürsünü, evet yanlış duymadınız hemen hemen tüm yapımlar için geçerli bu. O halde bu saptama akıllara şöyle bir soru getirmiyor mu ?
- Acaba Netflix bunları talep ediyor mu ? yada Netflix’te yayınlanmak için bu özellikle İslam kültürüne aykırı olan materyalleri kullanmak mı gerekiyor ?
GÖBEKLİTEPE DÜNYADA SON TREND
Şu an dünya genelinde, zirvede olan, herkesin bahsettiği, teorilerin üretildiği ve özellikle Amerika, avrupada ve kıtalar arası basılan, tarih, komplo ve teorizm kitapları listesinin en başında Göbeklitepe bulunuyor.
Çok popüler bir durumda.
Ben şahsen Netflix’e güvenmeyen saman altından su yürüten bir platform olduğunu düşünen biri olarak, islam ve özellikle Türk geleneklerini yıkma girişimlerinin olduğunu yapmış olduğum araştırma ve incelemelerimde saptamış olduğumu söylemek isterim.
Atiye dizisinin belkide sezon sonuna kadar en ilginç sahnesi olarak kalacak diyebileceğim bölümü neresi biliyormusunuz ? İlk sahne yani 1. bölümün başladığı ilk sahne gerçek anlamda dumur ediyor adam, bakın çok orjinal, ne olduğu anlaşılıyor mu hayır anlaşılmıyor bakın işte tam da bundan bahsediyorum.
Sayın yönetmenler ve maddi kaynak sağlayan irili ufaklı yapımcılar, biliniz ki nekadar senaryoya karışır ve istediğinizi yaptırmaya çalışırsanız o kadar çok batan işler yapar ve ülke vizyonunu sürekli olarak düşürürsünüz. Tabi amacınız bu değilse.
Biraz oyunculuklardan bahsedelim;
Oldum olası Beren saatin oyunculuğunu beğenmeyen birisiyim, taki o ilk tiyatro tv şovu dönemlerden Bihter’e, ki keşke o da kitapta kalsaydı, Fatmagül’e kadar, donuk oyunculuğu, ses tonu sorunu, sahneden kopukluğu, sanki karşısındakinin repliğinin bitmesini beklercesine üzerinden atamadığı dudak takip edişleri derken pekte oyunculuk anlamında bir üst seviyeye çıkmayı başaramadığını üzülerek de olsa görüyorum fakat olacak sanki bu yapımda gelecek vaadettiğini düşünüyorum değerli dostlar.
Diğer taraftan Mehmet Günsür, her zaman bildiğimiz kişi ve oyunculuk çok büyük bir artısı veya büyük bir eksisi olmayan ve oynayacağı tüm rolleri çok zorlanmadan doğal haliyle doldurabilen ender isimlerden biri kendisi kanımca.
Tabi Meral çetinkaya da yapımda oldukça önemli bir karakterde yer alıyor ve hayat veriyor, yapımın seviyesini arttıran ve bence uluslararası yeteneğe sahip bir isim kendisi, diğer taraftan filmin künyesindeki cast bölümüne baktım da, bir konuda ayıp etmiş olduklarını gördüm “Meral Çetinkaya’yı resmen 8. sıraya neredeyse en alta yazmışlar” . Bu konunun sorumlusu kimdir bilmiyorum, Hiç kusura bakmayın ama çok ayıp etmişsiniz “Meral Çetinkaya” bu yapımda yer alan oyuncuları , yönetmenleri hatta komple seti yapımcıların hepsini 10a katlar 100le çarpar oturur gözü kapalı oynamaya devam eder, resmen yapımın kandamarını neredeyse en alta yazmışlar, ama Beren Hanım en başta,genciz güzeliz ya… Tabi bazı sahneleri es geçiyorum…. Neyse birşey demiyorum anladınız siz onu arkadaşlar.
Meral hanımı layık olduğu sıralamaya almalarını temenni ediyorum.
Neyse arkadaşlar, zaten konuyu biliyorsunuz, Beren saat sürekli gerçek ile mana alemine gidip gelen bir tipleme ile karşımızda, sürekli sanrılar yaşıyor, kızı bir şekilde göbeklitepeye götürüyorlar. Bizim araştırmacı arkadaş da olayın oldukça farklı bir noktasında tabi. Yer altı okült toplullukların olduğunu da görüyoruz, burada gerçek yaşamla ilgili sağlam bir köprü kurabilirsiniz arkadaşlar her nekadar film ve senaryo olsa da gerçekle yakından ilişkili olduğunu bilmelisiniz, yani mecazen yeraltı toplulukları, localar, okült eylemleri ve yıl içerisinde belirli tarihlerde çok çok büyük ve önemli ayinsel ritüeller gerçekleştirdiklerini üzerine basa basa söyleyerek bilmeniz gerektiğini söylemeliyim. Bu bir replik değildi, gerçeğin ta kendisiyle buluştuğunuz anlardan biriydi dostlar. Bu tarihleri ve bir şeyler yapıldığına dair ortaya çıkan olayları ve sonrasında ki olacakları sizlere kelimesi kelimesine anlatıyor ve paylaşıyorum instagram hesabımızda biliyorsunuz, en son uçakların gaz salınımlarıyla ilgiliydi, söylediğim herşey madde madde oldu. Sizde instagram.com/volkancelikvideoları hesabımıza katılın paylaşımlarımıza tanıklık edin yer yer yön verin.
Bu arada yapımda,göbeklitepenin resmen figüran gibi yer aldığını gördüm, sırf göbeklitepe konulu olduğu için özellikle Amerika ve avrupadan da büyük bir izleyici kitlesine ulaşacaklarını düşünüyorum, tamam belki oyunculuklar sekteye uğratabilir ama yabancıların ilgileneceği nokta sadece bu yapım içerisinde verilebileceğini düşündükleri ve kendilerinin belki de bilmediği birşey yakalayacakları umuduyla ince ince inceliyceklerdir. Buradan filmin senaristi kurgucusu yönetmeni veya yapımcısına seslenmek istiyorum, 2. sezonda Göbeklitepeyi çok çok iyi işlemelisiniz, dünya gündeminde dolaşan ve bilinemeyen bazı göbeklitepe buluntuları ve mistik söylentileri mevcut durumda bunları mutlaka iyi bir araştırma sonucuna bağlayaraks işleyin, bir türlü resmi arkeologların söylemediği ama halkın bildiği duymak istediği bazı noktalar var bunlara mutlaka ve mutlaka yer verin demek istiyorum . Çünkü malesef ki bu yapım Beren, mehmet, Meral sarmalında geçecekse kimi zaman kontrolü göbeklitepenin heyecan verici gizemine bırakmalısınız, arada sümerlerin, Ninhursag’ın, Enki’nin, İshtar’ın, Kral Gılgamışın, Hatta ne oldu da sümer medeniyetinin bir anda ortadan kalktığını bir şekilde gösteren bir yan konunun işlenmesi bile müthiş olacaktır, bunları işlemeniz doğrultusunda emin olun ki Dünya sıralamalarında zirveye çıkacaksınız.
Fakat şu noktaya kadar Göbeklitepe hazinesini çok iyi işleyemediklerini görüyorum ne yazıkki, Beren’in hikayesi daha baskın ilerliyor malesef.
Aslında ortada okadar çok bilgi, teori varken kısıtlı ve sığ kalmış olması konunun işleme tarzı çok daha iyi olacakmış yani sanki 1990 yapımı 3 sınıf bir amerikan filmi gibi. Değerli yönetmenler siz bu izleyici kitlesinin nekadar teorisyen, nekadar araştırmacı nekadar algısı yüksek olduğunu bilmiyormusunuz ? İşleyeceğiniz konu hakkında insanlar ne biliyor bir arge çalışması yapmadınız mı ?
Öyle bir girin ki insanlar bağlantı kurabilsin, diziyi izleyiciler taşısın öyle bir pas atın ki insanlar kendi birikimleriyle birleştirip götürsünler yükseltsinler diziyi, çok ama çok üstünkörü işlenmiş konu akışı ve bilgi kısırlığı sebebiyle millet beren saati izliyor sadece. Kusura bakmayın.
Geçtiğimiz aylarda Enki ve sümer tabletlerinde bazı ifadeler yakaladığımı anunnakilerin sümerler için gizli uzay üssü ve tapınak inşaa ettiklerini ve bu üslerin nerelerde olduğunu tarif ettiklerini anlatılan unsurlara göre onlardan birinin göbeklitepe çıktığını ince ince anlatmıştım, böyle bir bağlaç yakalayıp anunnaki filmlerinin yasağına bir nevi son noktayı koymuş olurdunuz bütün dünya tabi en başta türkiye ve özellikle yeni nesil nasıl da pür dikkat kesilirlerdi, nasıl da kendi bilgileri ile yoğurup bir üst seviyeye çıkartırlardı.
İsterseniz Atiye sembolünden bahsedelim.
Ama şöyle de bir gerçek var bu sembolü Göbeklitepe ile bağdaştırmak yanlış bir seçim olmuş, zaten bu sembol Göbeklitepe de yok, herhangi bir benzeşme de yok.
çok daha fazla merak uyandıran bazı figürler var, en başta büyük T’ler, sütünların üzerindeki aslan kabartmaları da olabilir bakın bakalım sümer tabletleri ne diyor göbeklitepe tarifine uyan aslan kabartmaları için …. resmen şok bilgi .
Size birşey söyleyeyim mi, görselliğin ön planda olduğu sahne açı ve çekimler gerçek anlamda filmin üzerinde taşıdığı mistisizme çok yakışmış ve diziyi taşıyan unsurlardan biri olmuş .Tabi sinir eden bir diyalog da var, sembol sonrası mağaraya giren bizim gözde araştırmacımız Köylünün söylediği söze alaycı, küçümseyen ve çok bilmiş tavrıyla verdiği cevap, çok çirkin, yani neden okumuş insanların üzerine bu yafta atılmak gereği duyuluyor bilmiyorum, tam tersi olsaydı bence çok daha kaliteli olabilirdi. Ayrıca sanırım 4. bölümdeydi dövüş sahnesini neden tek kamerayla çekiyorsunuz, genel olarak türk yapımlarında bir boşvercilik veya karşıdaki kişiler anlamaz nasılolsa diye bir bilinç içerisinde oluyor çekim yapan kişiler, ama olmuyor işte, döğüş sahneleri gerçekten çok yapmacık olur, bu yapımda da öyle, ya montaj kurgu vs için yeterli süreniz yoktu yada işi uzatmak istemiyorsunuz yani aman boşver millet anlamaz diye düşünmediğinizi varsayıyorum, döğüş sahnelerinde hangi açılardan çekişp hangi noktada kesip, hangi açıdan ve darbeyi atan veya yiyenden mi devam etmeniz gerektiğini bize söyletmeyin lütfen, bu güzelim konuyu kurgu yetersizliği yüzünden mahfetmeyin değerli gençler.
diziler 40 dk dolaylarında bu gerçek anlamda dünya normlarına göre uzun ve 40 dakika içerisinde elde edilemeyen bir yavanlık ortalıkta dolaşıp duruyor, hadi 3. bölüm sonrasında insan biraz merak ederek devam ediyor, ama senaryo bazı önemli ipucu ve bilgilere hem çok çabuk ulaştırıyor hemde aşırı göze sokuyor üzerine çok bastırılarak anlatılıyor ve gösteriliyor.
Tamam kimsenin tarzına veya teknik akışına söyleyecek bir lafımız yok fakat kurtulmanızı istediğimiz bir zihniyete sahipsiniz bunu göstermek gerekiyor, 3. konu itibariyle birtürlü ortaya çıkamayan bir döngü içerisine debeleniyor dizi. tamam Meral ablamız da ortaya çıkyor vs ama asıl ortaya çıkması gereken Berenin kardeşinin ablasının yavuklusuyla sevişmesinden çok daha önemli detayların olduğunu söylememiz gerekli, böylesine öneli bir konu içerisinde içinde barınmaması gereken bir sahneydi bence, subliminal etkisindense hiç bahsetmiyorum, bihter konusu da akıllara geldiğinden dolayı.
Fakat övgüyle bahsetmem gereken bir nokta daha var oda yapımın müzikleri, fevkaladenin fevkinde, artık tek klavkeden çıkan kalitesiz soundlardan kurtuluşumuzun resmidir bu arkadaşlar. Minör ve 6lı 7li tonların kullanılmış olmasını ve bu sesleri ise mekanik seslerden elde etmiş olmaları güzel bir devrim açımızdan, yeniden tebrikler.
neyse devam ediyorum.
sayılar
- necmsuresi, 13. ayet demiyor ama tutuklu kişi 13. ayeti okuyor , fakat 13ten 16ya şöyle bir bakalım – 13. Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. – 14. Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında. – 15. Me’vâ cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır. – 16. O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.: 13,14. And olsun ki o, Cebrail’i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.
yıldız suresi 16. ayet
83 mutaffifin suresi, 6.ayet : Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır. - sure rum suresi 19. ayet: O ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarıyor ve yeryüzünü ölümünün ardından canlandırıyor. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
ayetleri bir takım durumları birleştiriyor, göbeklitepe halkının ve nemrutun ortadan kalkışının bir nevi helak veya kıyamet benzeri bir olay gerçekleştiğine dair bir sonuç çıkacağa benziyor, tabi bu bir teori ve bu da bir türk yapımı olduğu için içinde bambaşka bir durum çıkabilir.
Hoş, nitekim dizi 6 bölüm sonrasında Göbeklitepeyi sizlere unutturuyor, tamamen birkaç kişi arasında geçen bir bulmacaya bir kovalamacaya ve pek tabi bir trajediye dönüşüyor ki bu bölümleri hiç ama hiç yakıştırmadım bu konuya ve temaya malesef kusura bakmasınlar.
Hani tamam ortada bir aşk mevsimi yaşanacağı belli hani biz türk yapımlarında bu aşk temalarının şaştığını veya farklılaştığını hiç görmedik hep ağdalı olmuştur, tabi sevişme sahnelerinden bahsetmiyorum, dediğim gibi bir çok konuyu yan konuyu ve butür yapmacık erotik sahneleri sevemedim bu göbeklitepe hakkında derin bilgiler alacağımızı birşeyler öğreneceğimizi bir gizemi aralayacağımızı ve birşeyleri gören birileri de varmış diyebileceğim şeylerle karşılaşacağımı düşünmüştüm ama malesef ki tam anlamıy ve tam kelamıyla hüsran oldu açımdan.
Ama en azından 1 sezon bölümlerinin sonunda yani 8 bölümün ortası itibariyle yeniden Göbeklitepeki hatırladılar ve orada finali gerçekleştirdiler. Tabi final aşamasında birde sürpriz vardı spoiler vermemek için söylemiycem .
Hele hele berenin nemrutta yer altı mağaralarında kalışı idirak edip gezişi güzel bir fikirdi ama onu bile malesef ki onu bile mahfetmiş olduklarını üzüle üzüle belirtmek istiyorum arkadaşilar.
Subliminal etkiler hakkında birkaç şey söylemek istiyorum affınıza sığınarak
Evet gelelim sübliminal mesajlara ki keşke helal olsun sübliminal kullanılmamış diyebilseydim, işte bizi üzende bu malesef, kendi insanlarımızın kendi halkına yaptığı zulümlerin belkide en başında geliyor diyebilirim.
Aslına bakarsanız değerli arkadaşlar, yapım zaten mistik bir içeriğe sahip olması ve tarihi bir yapıda olması nedeniyle bir çok noktada sübliminal mesaj yerine koyabileceğimiz sahneler ve semboller bulunuyor, değerlendirmemek en iyisi olacaktır.
Fakat mağaradaki yıldızlı kızın yüzünün çizildiği alanda başın etrafında eşarp olarak görünse bile sanki sonsuz döngünün simgesi olan mitolojik sembolün olduğunu görmemiz gerekli. Bu sembol kabalistik ritüellerde en çok kullanılan ve geniş anlam perspektifine sahip bir sürüngen tasviridir.
Yine tabi dizinin sevişme sahneleri birbirinden ağdalı yapay da olsa yakın ilgililik açısından tam anlamıyla tabu olması ve bunun da böylesine bir dizide sunulması gerçek anlamda manipülasyon değeri ve amacı taşıyor, tabi iki genç güzel kız ve elbet bir şekilde çarpık bir ilişki ile birşeyler yaşanacak. Ki buna hiç mi hiç gerek yoktu.
ve bir detay daha var:
hapishanede tutuklu sahnesinde tutuklunun sayılara yönlendirmeli sure ve ayet isimleri verirken yıldız suresi diyor, bilmelisiniz ki Kuranı kerim de Yıldız suresi diye birşey yok. Burada da sizler bunu dinleyip bu noktayı sorgulamayıp buna inandığınız an itibariyle karşı tarafın bu manipülasyonu son derece işe yaramış sizler de yolunuzdan sapmış görünmenizi sağlamıştır.
Uyanın ve bunu sorgulayın, Kuranı Kerimde Yıldız Suresi diye birşey yoktur. Bu bir nevi ritüel amacı taşımıştır, bu durumdan bu çemberden sorgulayarak çıkmanızı en azından bilmiyor olsanız bile Kitabı açıp var mı yok mu kontrol etmeniz ve yoksa eğer sesinizi çıkarmanızı sizlere öneririm.
VE İŞTE BEKLENEN MERAK EDİLEN KONULARDAN BİRİNİ DE İŞLEYİP İNCELEMEMİZİ BİTİRELİM
ATİYE SEMBOLÜ
Dizinin ana sembolü olan ve Atiye sembolü dedikleri sembol hakkında kısaca ne olduğuna dair birkaç madde belirtmem gerekiyor.
Webi biraz araştırdım bu sembol hakkında doğru düzgün birşey yazılmamış, oda tv nin atiye yazısının içinde bu sembole benzer bir astronomi ve astrolojiye dayalı antik bir dizilim görseli yayınlanmış fakat doğru değildi, bakış açısı ve zaten kullanılan görselin yönergesi de doğru değil.
Başka birkaç site de daha birkaç bilgiye rastladım ama doğruya ulaşamadıklarını gördüm.
Evet antik dönemler itibariyle bir çok sembol mevcuttur halklara uygarlıklara coğrafyalara göre değişen yüzlerce ciddi oranda değeri ve önemi olan semboller bulunmakta, Mu sembollerinden tutun, titan sembollerine, moğollardan tutun arianlara kadar kültürel bazda çok çok çeşitli ve farklı semboller olmakla birlikte tarihe tanıklık etmiş ve anlam vermişlerdir.
Aslen tabiki ismi atiye sembolü değildir, bu yanıltmacadır ve tabiki bunu diziye devşirmeye çalışıp bu sembolü halkın arasına sokmaktır. Göreceksiniz yakın gelecekte bu sembol nekadar yaygınlaşacak. Sosyete başta olmak üzere herkes kullanmaya başlayacak. Yine yanılacaklar, neden biliyor musunuz ?
Bu sembolün gerçek tanımı oluşumu kullanılırlığı, amacı kimliği kökeni hakkında ayrıntılı bilgi edinmnek istiyorsanız sesi yükseltin arkadaşlar.
- Bu bir Sa sembolüdür.
- Anlamı amacı ve kullanıldığı yer hakkında bilgi verecek olursak:
‘Sa sembolü’ hamile kadınların ve annelerin küçük çocuklarını kötülüğe karşı korumak için tercih ettikleri koruyucu bir semboldü. ‘Sa sembolü’ genellikle Bes’in , cüce tanrı , Shed koruyucu tanrı ve Taweret , eski Mısır su aygırı tanrıçası ve eski Mısır’daki ortak halkın en sevdiği ilahı ile tasvir edilmiştir . - Sa sembolünün sembolü “genç yaşamın korunması” anlamına geliyordu ve genellikle muska ya da iyi şans tılsımı olarak kullanılıyordu. Sa, Sa’nın değiştirilmiş bir versiyonu gibi görünen yaşamın, ölümsüzlüğün ve reenkarnasyonun Ankh sembolü ile de ilişkilendirildi.
- Kökeni her nekadar mısıra dayansa da aslen, sümerlerden babile, babilden mısırlılara ulaşmış ve yüzlerce yıl kullanılmış ve kullanılmaya birçok kalist ve mistik çevrelerce devam edilmiştir. itibariyle gün yüzüne çıkmıştır, peki sümerlere nerden gelmiş ?
Bence cevabı çok iyi biliyorsunuz.