Eski versiyonu 80’lerde yayınlanmış olan dizi, 2011 yılında Amerikan “abc” kanalı ve Warner Bross işbirliği ile tekrar çekilen yeni versiyonu ile gündeme geldi. Türkiye’de de gösterimde olan dizinin birçok fanatiği bulunmaktadır.
“Uzaylı palavrası”, “İblis’in Kadim Planı”nda yer alan ve insanları kandırmak ve Dünya‘yı ele geçirmek için kullandığı “taktik yalanlar”dan birisidir. Bu “yalan propagandalar”ı; 80’li yıllardan beri yaptırdığı filmlerde kullanarak, insanlarda bir nevi “uzaylı bilinç-altı” oluşturmayı başarmıştır. Dizi, şu anda dünyada; 12 ayrı ülkede aynı anda gösterilmektedir. Dizinin yönetmenliği, Yves Simoneau’a; senaryosu ise Scott Peters‘a aittir.
Dizi, İblis’in planı ile ilgili taktik bilgiler içermesi bakımından önemlidir. İblis ; “insanlığa harmonik yakınsama” diye adlandırdığı “dünya insanlığını ele geçirme operasyonu”nu hızlandırmaktadır.
Şu ana kadar yaptığımız yorum ve analizlerle çok açık bir şekilde ortaya koyduğumuz gibi; “uzaylı edebiyatı” büyük bir yalandır. Şeytanlar, bugün olduğu kadar, geçmişte de birçok farklı formlara girerek insanlarla iletişim kurmuşlardır. Allah‘tan gelen uyarılara ve uyarıcılara kapalı olan insanoğlu; bu yalancı-oyuncuların tuzaklarına ve övgülerine tarih boyunca kapılmışlardır.
Şeytanlar sürüngenimsi varlıklardır, her türlü kanı, leşi ve fareyi yerler. Anna denen baş şeytan da aynısını yapıyor.
Bugün ortaya konan senaryo; büyük bir senaryodur. Geçmişteki oyunlar, bu “Büyük Senaryo”nun hem bir parçası ve hem de bir hazırlığıdır. İblis, yardımcıları ve ordusuyla birlikte; binlerce yıldan beri bu “Son Final”e hazırlanmaktadır. Bu aynı zamanda, insanlığın yönetimini geçici bir süre de olsa ele geçirmek ve bir Deccal (Mesih) çıkarma planıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de “insanların korkuları” kullanılmaktadır. Ancak geçmişte olmadığı kadar insanlar, “sen tanrısın!” şeytani övgüsüyle “kibirleri okşanarak” yüceltilmekte ve şaşırtılmaktadır. Bu sefer, korkulan ya da memnun edilmesi gereken bir Mısır, Sümer, Yunan veya Roma tanrısı (şeytanı) yerine, “süper güçlü teknolojik uzaylılar” var sahnede. İnsanları, kendilerinden daha güçlü ve dünyayı ele geçirmek isteyen uzaylılara karşı, sevgi dolu uzaylıların kanatları altına çağıran basit bir senaryo… Kötü adamlardan koruyan, sevgi (!) dolu iyi adamlar ve bilinen senaryo…
Ancak nasıl oluyor da insanoğlu, “tüm gücün ve enerjinin” sadece ve sadece Sonsuz Güç Sahibi Allah‘a ait olduğunu unutuyor? Tek sakınılacak, korkulardan emin kılacak olanın sadece ve sadece Allah olduğunu unutuyor; kendilerine bile faydası olmayan uzaylılara (şeytanlara) bel bağlıyor? Nasıl oluyor da insan, tüm bu “uzaylı masalı”nın arkasında, geçmişten beri büyük dinlerde söz edilen “cin-şeytanlar” olabileceğini bir an bile düşünmüyor? En ufak bir şüphe bile izhar etmiyor? İblis ve korosu; insanların gözünün içine baka baka bu senaryoları hazırlatıyor; büyük bir beğeni ile seyircilere sunuyor ve alkış topluyor!
FİLMİN ÖZETİ
Cin-şeytanların gerçek formları böyle değilse de, benzerlik olduğu açıktır; bir şartla ki, insanımsı ve iki ayaklıdırlar.
Yıllardır insanların arasına saklanan sürüngen bedenli uzaylılar (cin-şeytanlar), kendilerini insan formunda gizleyerek “Hakim Dünya Devleti”nin birçok önemli kademelerine sızarlar. İnsan formunda olduklarından, kimlerin insan, kimlerin ise uzaylı (cin-şeytan) olduğu bilinemez. Bu sırada dünyanın 29 farklı şehrinin üzerine büyük uzay gemileri gelir. Uzaylıların (cin-şeytanların) lideri, Anna‘dır. Uzay gemilerini gören insanlar, ilk başta şaşkınlık geçirir. Anna, insanlara, barış için dünyaya geldikleri yalanını söyler. İnsanlara teklifi çok basittir: Sizin elinizdeki değerli bir mineral ve suya ihtiyacımız var. Karşılığında size teknoloji ve sağlık hizmetleri vereceğiz. Bu elbette gerçeğin cilasıdır. Aslında, “dünyayı ele geçirme planları”nın son aşamasına gelmişlerdir. Anna‘nın komutasındaki uzaylılar; iyi-barışçı-sevecen gözüken “kötü uzaylılar”dır.
Gemileri ve böyle atmosferi kırmızıya dönüştürecek yetenekleri var mı bilmiyoruz, varsa da insanları korkutmak için abartıyorlar.
“Kötü uzaylılar”ın gizli planları olduğunu fark eden direnişçi bir grup vardır. Bunlar bir kısım insanlardan ve 5. Kol adını verdikleri uzaylılardan oluşur. Bu 5. kol, eskiden Anna‘nın emrinde olan, ancak onların kötü amaçlarına karşı çıkan “iyi uzaylılar”dan oluşan bir gruptur. Bu “direnişçi grub”un amacı, kendilerini dünya insanlığına iyi gösteren “kötü uzaylılar”ın gizli ajandalarının; “insanları yok ederek dünyayı ele geçirmek” olduğunu herkese duyurmak ve direnişi büyütmektir.
Bu sırada Anna ve emrindeki ordusu (cin-şeytanlar), dünya devletlerinin liderleri ile diplomasi girişimlerine başlarlar. Dünyada, serbest dolaşım pasaportları edinirler. İnsanların birçok hastalığına şifa (!) verecek olan sağlık merkezleri (!) kurarlar, kanser dâhil birçok hastalığı iyileştirirler (!) İnsanlara kendilerini iyi niyetli ve barışçıl olarak lanse etmek için birçok “şeytani yöntemlere” başvururlar.
Filmi yapan uzaylı (!) dostları, eski ziyaretçilerin insanlık düşmanı komutanını, insanlık dostu yapmayı ve kafaları karıştırmayı ihmal etmemiş. Anna’nın Anası…
Dizi filmin 2. sezonu tüm dünyada gökyüzünün kırmızıya dönmesiyle başlar. Ziyaretçiler bunu insanlığın iyiliği için yaptıklarını söyleseler de, bu aslında insanlara fazladan fosfor yüklemek için yapılır. Eski Ziyaretçiler dizisindeki Diana, yenisinde Anna‘nın annesi rolündedir ve kızı tarafından 15 yıldır gemide hapis tutulmaktadır. Bu sayede dizinin eski ve yeni versiyonları arasında ilişki kurulmaktadır. Diana‘nın kızıyla görüş ayrılıkları vardır. Anna insanlığı ele geçirip, istila etme planları yapmaktadır. Bunun için insan ruhunun dahi ele geçirilmesini ister (!). Diana ise sözde uzaylıların ve insanların bir arada yaşaması gerektiğini söyler. Filmde Ziyaretçilerin, uzun yıllardan beri insan kılığında tüm kademelere sızdığı görülür.
Bu arada Anna, insanlığa yeni hediyesi olarak temiz enerji merkezi yalanıyla lanse ettiği Concordia‘yı sunar. Bu aslında istila için zemin hazırlamaktadır. Concordia, istila gemilerinin dünya yüzeyinde sabit durmasını ve onların enerji ihtiyaçlarını sağlayacak olan istasyonlardır.
Bu arada Mossad, başında Eli Cohn’un bulunduğu, 5. Kola benzer bir direniş hareketi organize etmektedir. Bu hareket ve 5. Kol işbirliği yaparlar ve birlikte Concordia‘nın açılışı sırasında Anna’ya başarısız bir suikast düzenler. 5. Kol sürekli, Ziyaretçileri durdurmak ve gerçek niyetlerini ortaya koymak için mücadele içindedir.
Saadet vermek palavra… Şeytanlar; pardon kötü uzaylılar, ancak insanların nefsini okşayarak, onları hayal alemine ve yalancı saadete sürükler.
Anna güya saadet vererek beyinleri kontrol eder. Bu şekilde saadet verdiği insanlar Anna’nın emirlerine itirazsız uymaktadır. Anna bir iki insan üzerinde denediği ve kısmen başarılı olduğu bu durumu, tüm insanlığa uygulamak ister. Ancak kendisi bunu başaramayınca yardımına Ryan’ın hibrid kızı Amy yetişir. Uzaylı (cin-şeytan) – insan karışımı olan Amy, tüm insanlığı saadetiyle kontrol altına alır.
Filmin sonunda hükümetler tarafından organize edilen Ares adında gizli bir yer altı teşkilatının, uzaylılara karşı saklı bir direniş örgütlediği ortaya çıkar. Ve 2. Sezon bu şekilde son bulur. Dizinin 3. sezonu yayınlanacak mı bunu bilmiyoruz. Abc televizyonu şimdilik diziyi bitirmiş gibi görünüyor.
FİLMİN ANALİZİ
1- Filmde “iyi ve kötü uzaylı” olarak lanse edilenlerin tamamı; gerçekte sürekli ifade ettiğimiz gibi “cin-şeytanlar”dır.
Cin-şeytanlar, elbette insan formuna girebilirler, ancak gerçek formları; kertenkelemsi, yılanımsıdır; yani sürüngenimsi…
Başından beri açıkladığımız İblis’in; “kötü uzaylılar dünyayı ele geçirecek, sizi seven iyi uzaylılarla işbirliği yapın” taktiği; bu filmle açıkça işleniyor. Baş şeytan İblis, insanlığı adeta çocuk yerine koyarak kandırmaya çalışıyor. Türk filmindeki kötü adamın elinden kızı kurtaran iyi adam (kahraman), kıza bir şekilde sahip olur. Gerçekte senaryo bu kadar basit. Ancak ABD film teknolojisi, şeytanca insan duygularıyla oynamalar ve çağın cehaleti, İblis imzalı filmleri, oldukça etkin hale getirebiliyor.
2- Filmdeki ana karakterlerden Anna, uzaylıların (cin-şeytanların) lideri olarak “İblis’in yardımcısı baş şeytanlardan birisi”dir. İblis ve yardımcıları baş şeytanlar, antik çağlardan beri; Mısır, Sümer, Yunan ve Roma tanrısı olarak dişi formlara girmişlerdir. Burada da dişi bir form kullanmaktadırlar.
Tyler, filmde Anna‘nın kızı Lisa ile ilişkisi olan gençtir. Anna, Tyler’ı ilerideki amaçlarına uygun olarak kullanmak üzere, kızı Lisa‘dan onu etkileyip kontrolü altına almasını ister. Lisa, Anna‘nın kızı yahut değil, erkekleri baştan çıkaran emrindeki dişi bir şeytandır. Tyler gerçekte daha önce DNA’sına şeytanlar tarafından müdahale edilmiş bir “yıldız tohumu“dur. Yani “uzaylı (şeytan) tohumu. Anna, kızı Lisa ile Tyler‘ın birlikte olması sonucu insan-şeytan karışımı bir çocuk elde etmek ister. Lisa ileride bunu kabul etmeyince, Anna‘nın bir başka çocuğu Lisa kılığında Tyler ile birlikte olur ve bu amacı gerçekleştirir. İşi biten Tyler ise öldürülür. Doğan çocuk ise muhtemelen şeytan-insan karışımı olan Deccal (Mesih)‘dir. Mesih, şeytanlar tarafından, çıkacağı güne kadar hazırlanacaktır.
Tyler, şeytan tohumu; Lisa, şeytan; pardon uzaylı. Bunların birleşmesinden ne olur? Olsa olsa Ye’cuc, Me’cuc olur.
Bu durum, Mesih Deccal konusundaki bir teoriye uygun düşmektedir. Bu teoriye göre; Deccal; uzun süre çocuğu olmayan bir Yahudi anneden doğmuştur. Ve cin-şeytanların antik yurdu Lemurya‘nın merkezi olan Solomon adalarındaki dağ silsilesinin yer altı mağaralarında, çıkacağı güne hazırlanmaktadır.
3- Ryan, bugün insanlar arasında iyi uzaylı yahut melek rolünde faaliyet gösteren “ışık işçileri ordusu”nu oluşturan İblis’in (Anna’nın) askerlerinden birisidir. Şu an dünyanın her tarafında medyumlar aracılığıyla sürdürülen bu faaliyet; bir anlamda 5. Kol çalışmasıdır. İblis, gerçekte de ordusunu ikiye ayırmıştır. Sağ kolunu oluşturan iyi uzaylılar (!) ya da melekler (!)in görevi; dünyadaki kötü hakim güçleri ve onların işbirlikçisi olan kötü uzaylılara karşı mücadele ediyor görünerek; dünya insanlığını; barış, kardeşlik, eşitlik, sevgi gibi masonik sloganlarla yönlendirip kontrol altına almak. Sol koluyla da; yani ordusunun diğer bir kısmıyla da; her türlü kötülüğü, vahşeti, vampirliği, korkuyu yaymak; hakim Küresel Güçler’in şeytani planlarını desteklemek. Sonuç: İpleri kendi elinde olan iyilerle-kötülerin kavgası; iyilerin (!) zaferiyle sonuçlanırken; insanlığın yönetimi İblis‘in kendi elinde, yani Mesih Deccal‘in elinde olacak.
4- Ryan, Valerie isimli bir çocuğu olmayan kadınla ilişki kurar, onu hamile bırakır. Ona, doğruyu söylemez; sözde çok değer veriyor ve çok seviyor. Şeytanların en büyük yalanı, sevgidir. İnsandan, İblis gibi nefret ederler; insanda var olan sevgi potansiyelini kullanarak; onu yönlendirirler. Burada da sevgi dolu (!) iyilik sever Ryan‘ın durumu farklı değildir. Doğacak olan çocuk, bir insan-uzaylı (şeytan) karışımıdır.
5- Filmde Anna, adeta enerji kaynağıdır ve sözde saadet vermektedir. Emrindeki cin-şeytanlara seslendiğinde; enerji yükleniyorlar ve huşu duyuyorlar. Bu, hırsız İblis’in, Allah‘dan çaldığı ve taklit ettiği sayısız “kavram“dan birisidir. Melekler, Allah sevgisiyle beslenir ve Allah seslendiğinde huşu içinde ve saygıdan titreyerek onu dinlerler. İblis‘in köleleri olan şeytanlar, İblis korkusuna dayanan köleliklerinde, gerçek sevgiden mahrum ve robotlaşmış mahluklardır.
6- Filmde uzaylı kılığındaki cin-şeytanların en önemli özelliği duygusuz olmalarıdır. Hatta aralarında insanlarla işbirliği yapanları tespit etmek için duygu testine başvururlar. Duygusuz olmak, şeytan olma kriteri olarak verilmiştir filmde. Yapılan duygu testine tepki verenler, insanlara benzemiş olup, onlarla işbirliği içerisindeki hainlerdir. Gösterilen katliam ve felaket gibi görüntülere karşı hiçbir acıma ya da üzülme gibi tepki vermeyenlerin ise şeytanlığı kanıtlanmış oluyor. Burada verilen şeytanların sevgisiz-duygusuz olması bir gerçektir. İblis; adeta insanların gözüne bakarak; alay edercesine; bu gerçeği itiraf ediyor. Uzaylı yalancıların iyisi de, kötüsü de; duygu-acıma hisleri körelmiş, sevgisiz-katı kalpli mahluklardır. Şeytanların her biri gönderildikleri insanı saptırmak için İblis tarafından görevlendirilmiş olup, aynı zamanda onun robotlaşmış-duygusuz köleleridir.
7- Filmde cin-şeytanlar, dünya devletlerinin liderleri ile irtibatlıdır ve görüşmeler yapmaktadır. Bunun gerçek dünyada da böyle olduğu açıktır. Küresel efendiler, uzaylılarla (cin-şeytanlarla) işbirliği arayışı içindedirler. Buna ait sayısız kanıt bulunmaktadır. Ayrıca bu gerçeği İblisin sağ kolu; iyi uzaylılar (!) da, celselerinde medyumlar aracılığıyla sık sık dile getirmektedirler. İblis, gerçek hayatta; bir taraftan iyi uzaylıların, insanların beyinlerini yıkama ve kandırma çalışmalarını yönetirken; diğer taraftan Lucifer şapkasıyla; Uzaylı-Küresel Güç ilişkisini koordine etmektedir. Cin-şeytanların bir üst boyutta bulunmaları; onlara bu tarz avantajlar sağlamakta; insanların cehaletinden kolayca yararlanmaktadırlar. Concordia, kırmızı gökyüzü, mavi enerji gibi unsurlar filmde basit korkutma yalanları olarak kullanılırken insanların bilinç altında bir uzaylı istilası fikri oluşturuluyor.
SONUÇ
Anna şeytanı vampirlik başta olmak üzere her canavarlığı yapabiliyor. E.. böyle olmasa insanların bilinç-altına korkular nasıl ekilecek?
1) “Yeni Ziyaretçiler” dizisi, birçok gerçek kırıntısı ve ters yüz edilmiş gerçek içermesine rağmen; son derece korkutucu kaba ve açık bir propaganda yapmaktadır. Verilen mesaj şudur: Uzaylılar, ruhsuz-vahşi ve teknolojik olarak insanlıktan çok üstün istilacılardır, onlardan korkun, tir tir titreyin ki kurtarıcınız Mesih Deccal geldiğinde ona sığınasınız.
2) Uzaylı tohumuyla İnsanlardan “ruhsuz bir nesil” üretmek, tıpkı Atlantis’teki Ye’cuc-Me’cuc gibi… Gerçkte ruhsuz olan hiçbir varlık yoktur. İnsan, cin, hayvan, bitki ve maddenin elbette boyutları farklı ruhları vardır. Ancak kişi; insan veya cin kafirleşip-şeytanlaştıkça; nefsinin kölesi olur; zulmün, acımasızlığın ve vahşetin adamı olur. Şeytanlar da ruhsuz değil; adeta ruhları minimize edilmiş; nefis ve kibirleri maksimize edilmiş azgın varlıklardır.
3) Özellikle kötü uzaylı rolü verilmiş şeytanlar, vampirleştirilerek “korku-dehşet”, “çaresizlik” pompalanıyor ve Mesih beklentisi kamçılanıyor. Kötü uzaylılar, daha da vahşi-canavar-korkutucu olarak tasvir edilecek ki; dünya insanın şuur-altı korkuları, onu, “kurtarıcı Mesih“in sevgi (!) dolu kucağına sevk etsin. Bunu teyit edecek- güçlendirecek şekilde önümüzdeki günlerde muhtemelen; şeytani vampir görüntüleri ve eylemler, şeytan çarpmalar, insanları korkutacak her türlü şeytani saldırılar, kötü uzaylı maskesiyle sahneye konulacak; kaos-kargaşa yaygınlaştırılacaktır.
İblis’in adamları, önümüzdeki günlerde “musallat olanlar” yahut “müdahaleciler” denen şeytan taifesiyle insanların zaaflarına yüklenerek; insanlara acayip işler yaptıracak ve insanlar “bunu ben nasıl yaptım?” diye şaşıp kalacaklardır. Koskoca İMF başkanının düştüğü cinnet durumu ve bu durumdan vazife çıkaran küresel rakiplerin muamelesi, oldukça manidar ve ibretlidir.
4) Bütün bu olayların dünyada maksimum yaptığı bir zamanda Mesih-i Deccal teşrif edecek ve onun sihirli sözleriyle tüm bu muvaza “şeytani kaos” ortadan kalkacak; insanlar ve kötü uzaylılar(!), vampirler (!) normalleşecek, her tarafta aldatıcı şeytani sevgi egemen olacak ve Mesih-i Deccal, İsa diye onaylanacak. İblis’in sağ kolu olan “ışık işçileri ordusu”yla şişirilen sevgi, barış, kardeşlik balonları uçurulacak ve “sahte altın çağ” başlatılacaktır.
“Ziyaretçiler” benzeri tüm bu filmlerin asıl amacı, yukarıda ifade ettiğimiz hedefi gerçekleştirmeye yönelik propaganda, beyin yıkama ve insanlığın bilinç-altını hazırlamaktır. Bugün dünya hakimiyeti için savaşan “yıldız aileler”, o gün Deccal‘in eteklerini öpmek için sıraya gireceklerdir. Bugün bu filmlerin yapılmasına aracılık eden “küresel güç ve finans efendileri“, o gün Sonsuz Yüce Allah‘a ihanet etmenin bedelini İblis’e teslim olmakla ağır ödeyeceklerdir.
Kaynaklar:
1) Wikipedia
2) Diziport.com
3) Divxm.com
4) imdb.com
5) abc.go.com