380 AYRI ANADİLİN KONUŞULDUĞU ABD’DE TEK ORTAK VE RESMİ DİLİ: İNGİLİZCE

1990 yılı nüfus sayımında ABD yurttaşlarına soruldu: “Etnik ırk, soy kökeniniz nedir?” Verilen yanıtlar ABD yurttaşlarının 500 dolayında değişik soy ve ırklardan geldiklerini ortaya çıkardı.

Aynı sayımda ABD yurttaşlarına şu da sorulmuştu: “Evinizde hangi dili konuşuyorsunuz?” Verilen yanıtlar, ABD yurttaşlarının, evlerinde İngilizce dışında 380 dolayında ayrı anadil konuşmakta olduklarını ortaya çıkardı.

ABD resmi raporlarında hangi eyalette kaç değişik anadil konuşulduğu da saptanıyor. 2010 nüfus sayımına göre:

2010 yılı sayımında, ABD nüfusunun yüzde 16,3’ünü oluşturan 50,500,000 (elli milyon beşyüz bin) kişinin evlerinde anadil olarak “Hispanic” (İspanyolca) konuştukları; bunların çoğunun 1960’lardan başlayarak ve sayısı her yıl katlanarak büyüyen göç dalgalarıyla Meksika’dan, Küba’dan, vs. ABD’ye göçmen olarak geldikleri; kırk yıl sonra 2050 yılına doğru ABD nüfusunun yüzde 30’unu oluşturacakları; bunların Amerikan yurttaşlığına girmiş olmalarına karşın, ezici çoğunluğunun Amerikan ulusuyla kaynaşmadıkları ve ülkenin ortak dili İngilizce’yi öğrenmedikleri, konuşmadıkları resmen saptanmış durumda…

2008’de ölen ABD’lı akademisyen Samuel P. Huntington, Foreign Policy dergisinin 2004 Mart sayısında yayımlanan “Hispanic Challenge” başlıklı yazısı ve aynı yıl yayımlanan “Biz Kimiz?” (Who Are We?) adlı kitabında, Amerikan ulusuyla kaynaşmayan yüzde 16,3’lük “Hispanic” nüfusun, bu çoğalma hızıyla 2050 yılına doğru ABD’yi etnik bölünmeye sürükleyebileceğini; bunu önlemenin biricik yolunun ise, onların “rüyalarını bile İngilizce görecekleri düzeyde İngilizce konuşmalarını sağlamak olduğunu savunuyordu.

Bundan sonra Amerika’da pek çok köşe yazarı 2050 öngörülerini yazmaya başladı. “Türk Huntington’u” diyebileceğimiz kimi yerli “Batı papağanları” da Huntington’a ait olan ABD’nin 2050 yılında “Hispanic” ler tarafından parçalanacağı “kehaneti” ni sanki kendi buluşlarıymış gibi sunan yayınlar yaptılar.

Çeşitli etnik kökenlerden gelen anadilleri farklı toplulukların bir ulus oluşturabilmesinin, “ortak bir dil” kullanmalarına bağlı olduğu, ABD’nin yaşayarak öğrendiği bir gerçeklik. Huntington’un değinmediği bir gerçek de şu: ABD’nin geçmişinde, bugünün yüzde 16’lık “Hispanic”lerinden çok daha ağır, 1890’larda ABD nüfusunun yüzde 53’ünü oluşturan Alman kökenli yurttaşlar sorunu vardı. O yıllarda, sokaktaki her iki ABD yurttaşından biri Alman kökenliydi. Bunlar, ABD’de bütün derslerin Almanca okutulduğu okullar açıyor, Almanca gazeteler, dergiler, kitaplar yayımlıyor; Alman tiyatroları, Alman kabareleri, Alman birahaneleri, Alman şirketleri açıyor; ve caddeleri, sokakları Almanca işyeri tabelalarıyla donatılan Amerika, hızla Almanlaşıyordu.

Dahası, 1890’larda ABD nüfusunun çoğunluğunu oluşturan bu Alman kökenliler dış politikayı bile etkiliyor, ABD’ye Almanya’nın düşmanına düşman, dostuna dost bir politika izlemesini dayatıyorlardı. Ancak, bu durum 1890’ların ikinci yarısında değişecek ve ABD nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Alman kökenliler, 1896’da ABD’deki Alman kanaat önderlerinin önerisiyle, ABD’nin ortak dili olan İngilizce’yi öğrenip günlük yaşamlarında kullanarak Amerikan ulusunun ayrıcalıksız yurttaşları olmaya yöneleceklerdi.

Bu yönelişten yüz yıl sonra yapılan 1990 – 2000 ABD nüfus sayımlarında, etnik kökenini Alman olarak tanımlayan ABD yurttaşlarının sayısı tüm nüfusa oranla yüzde 25’lere gerilemiş, İngilizce bilmeyen Alman kökenli Amerikalı sayısı ise yok denecek ölçüde azalmıştı. 1890’larda ABD nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Alman kökenlileri ortak dil İngilizce ile Amerikanlaştıran ABD’nin, bugünün %16’lık “Hispanic”lerini aynı yöntemlerle Amerikan ulus potasında kaynaştırması olanaksız değil… Nitekim, “Tek Dil İngilizce Akımı” (English-Only Movement) İngilizce’nin ABD’de hem tek ortak dil ve hem de tek resmi dil olarak benimsenmesi için çalışmakta.

Kaynak: https://ataturk.org.au/

Visited 38 times, 1 visit(s) today

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir