Genç yaşından beri felçli olan Ahmet Yasin’in hayatını okurken kendi yaşadığımız hayattan utanacağız. Felçli bir adamın nasıl mücadele ettiğini görünce belki kendimize geliriz. Bu mücadelenin sonu da şehitlik olmuştu.
Ahmet Yasin, 1937’de Filistin’de doğdu. Daha 3 yaşındayken babasını kaybetti. 1948’de İsrail’in kurulduğuna şahit oldu. İsrail’in işgali sonucu Gazze’ye geldi. Burada okul okumaya başladı. Geçirdiği kaza sonucu felç oldu. Eli ayağı tam tutmuyordu. Tekerlekli sandalyedeydi.
Daha küçük yaşta babasından, yurdundan ve sağlığından olmuştu. Filistin’de her çocuğun hikâyesi böyledir aslında. Ama Ahmet Yasin hiç durmadı. Arakaşlarının yardımı ile ilim tahsili yaptı, kendini geliştirdi. Gazze’de okulda öğrermenlik yaptı. Gençleri şuurlu şekilde eğitti.
Daha sonra sokak sokak, cadde cadde sohbetler verdi. Onu dinleyen herkes etkileniyor dirilip uyanışa geçiyordu. Erkek, kadın, çocuk bölümleri oluşturup büyük eğitim faaliyeti başlatıp yapılandılar. Ahmet Yasin’in namı tüm Filistin’e yayılmıştı. Gece gündüz ugraşıyordu.
Dostları onu tekerlekli sandalye ile her yere götürüp konuşturuyordu. Zordu ama durmuyordu. Filistin ve Gazze halkının dirilip direnişçi hale gelmesi lazımdı. İsrail herşeylerini yok edecekti. Gençlerin ilimle, imanla donanmaları gerekiyordu. İlmen fiziken gelişmeliydiler.
Bir yandan İsrail ciddi baskı ve şiddet uyguluyordu. Fakat Ahmet Yasin’in çalışması evlerde, yer altında devam etti. İsrail’e karşı durmaya başladılar. Daha sonra Ahmet Yasin, 1984’te İsrail’e karşı silahlı eylem için örgüt kurduğu için tutuklanıp 13 yıl hapis cezası verildi.
Hapiste işkence ederek sorgulamaya başladılar. Fakat o sırada Filistinliler İsrailli askerleri ele geçirip Ahmet Yasin’i verirlerse bırakacaklarını söylediler. Böylece İsrail askerleri ile takas edildi. Daha sonra Ahmet Yasin sürekli takip edildi. Evi basıldı yağmalandı.
Ahmet Yasin hiç durmadı çalışmaya devam etti. Ahmet Yasin, 1987’de gizli bir toplantıda öğrencisi “Abdülaziz Rantisi” ile HAMAS’ı kurdu. Lideri oldu. Siyasi,askeri kanadını oluşturdu. İsrail’in zulmüne karşı set oluşturma amacındaydılar. İsrail kafasına göre cinayet işliyordu.
1989’da yüzlerce Hamas üyesi ile beraber İsrail tarafından tutuklandı. Hapse atıldı. Felçli haliyle akıl almaz işkenceye maruz bırakıldı. Kendisine yöneltilen onlarca suç ile mahkemeye çıkarıldı. Ama mahkemenin hiçbir sorusunu cevaplamıyordu. Mahkeme heyetine şunu diyordu:
“Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü, bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşru ve kanun dışıdır!” demişti. Müebbet hapis verildi. İşkence edildi. Taviz vermesi istendi. Ama vermedi.
İşkence ve dayaktan her yeri morarmıştı. Kendi şöyle anlatacaktı “Özürlü ve felçli olmama rağmen beni tekmelediler, dayaktan göğüsüm her yerim morarmıştı.” Ahmet Yasin işkenceye rağmen onların istediğini konuşmadı. Fakat işkenceye dayanamayan bazıları konuştu.
Hamas liderlerinden Halid Meşal’e karşı Ürdün’ün başkenti Amman’da başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunup yakalanan 2 MOSSAD ajanı karşılığında takas edilen Ahmet Yasin, yaklaşık 8,5 yıl tutukluluğun ardından 30 Eylül 1997’de serbest bırakıldı.
2000 yılına gelince Ariel Şaron yüzlerce israilli askerle Mescidi Aksa’ya girince Hamas büyük ayaklanma başlattı. Ahmet Yasin, bu kıyamın manevi lideri oldu. Ahmet Yasin’e bir kaç tane suikast düzenlendi. Kolundan yara alarak kurtuldu. Suikastla öldürmek istiyorlardı.
Ahmet Yasin, 22 Mart 2004’te sabah namazından sonra cami çıkışında İsrail helikopterinin attığı üç füze ile şehit edildi. Tekerlekli sandalyesi yanmış, vücudunun parçaları sağa sola dağılmıştı. Parçalarını topladılar. Çok isetediği şahadete kavuşmuştu.
Hayatı ilim, hicret, cihad ve şahadet oldu. Filistinli gençler için öncü. Tekerlekli sandalyede felçli bir beden. Lakin büyük bir aksiyon. Ya sağlam bedenli bizler? Sormayın! Ahmet Yasin’den sonra HAMAS eğitime, örgütlenmeye hızla devam etti.İsrail’in korkulu rüyası oldu hep.
Birgün Ahmet Yasin’e ayaklarını üst üste attığı resmi gösterdiler. Yıllar sonra felçli halde neden ayak ayak üstüne attırdığı soruldu. Cevap olarak “Çünkü benim fotoğrafımı hapishanede çeken siyonist bir askerdi” dedi. Karşılarında korkak görünmedi. Fotoğraf çekilirken bile.
Ahmet Yasin “Türkiye İslam aleminin başına geçsin, siz o zaman görün” diyerek Türkiye sevgisini ve liderliğini hep belli etmişti. Gençlerimiz Şeyh Şamil ve Ahmet Yasin gibi böyle direnişçileri iyi tanımalı. Örnek almalı. Yoksa geleceğimiz tehlikededir.
HAMAS’ın kurucusu Ahmet Yasin, şehit edilmeden önce şöyle demişti: “Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! Hiç mi kimse yok, Allah için, ümmetin namusu için kızacak? Bizleri şerefli direnişçilerken, katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!”
Ahmet Yasin’den sonra Hamas’ın başına Rantisi geçti. Şöyle dedi: “Bir gün öleceğiz. Apache helikopteri mi, kalp krizi mi derseniz ben, apacheyi tercih ederim.” İsrail helikopterlerinin Gazze’de, aracına düzenlediği füze saldırısında 17 Nisan 2004’te şehit oldu. Dileği oldu.
Gazze şahadet mektebidir. Bu, Ahmet Yasin’in hayatı hakkında anlatabileceğimin çok küçük kısmı. En azından milletimiz, gençlerimiz bilsin.