MİT’in Efsane 5 Ajanı

Dünyadaki hemen hemen her ülkede yabancı ülkeler hakkında bilgi toplayan, kendi ülkesindeki diğer devlet adamlarının ve içteki yıkıcı güçlerin faaliyetlerini takip eden teşkilatlar vardır. Bazı devletlerde dış ile iç faaliyetler ayrı teşkilatlar tarafından yürütülür. Amerika’da CIA ve FBI, Rusya’da, KGB Almanya’da Bundesnachrichtendienst (BND-Federal Haberalma Servisi), Fransa’da DST ve İkinci Büro, İngiltere’de İntelligence Service (İS) ve MI5, Yugoslavya’da Ozna, İsrail’de Mossad, Yunanistan’da kip (KYP) bu tip teşkilatlardandır.

Daha önceleri de memleketimizde olan bu teşkilat, 1926’dan itibaren Milli Gizli Servis olarak hizmet yapmış ve mah kısa adıyla anılmıştır. 1962 yılında gerekli değişiklik ve düzenlemeler yapıldıktan sonra adı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) olmuştur. Kadrosu sivil ve askerlerden meydana gelen teşkilat, her hususta önemli hizmetleri kendi teşkilatına has özelliklerde yerine getirmektedir.

MİT’İN GÖREVLERİ

Devletin milli güvenlik politikası ile ilgili planların hazırlanmasında esas olacak askeri, siyasi, iktisadi, ticari, mali, sınai, teknik, psikolojik ve güvenlikle ilgili istihbaratı devlet çapında toplamak, yürütmek; elde edilen istihbaratı Başbakana, Milli Güvenlik Kuruluna ve gerekli resmi makamlara ulaştırmak, yaymak; istihbaratla uğraşan bütün daire ve kurumlar arasında koordinasyon sağlamak; psikolojik savunma icablarını yapmak ve istihbarata karşı koymaktır. MİT Cumhurbaşkanına bağlıdır.

Özellikle telefonların dinlenmesi, ferdin haberleşme hürriyetinin gizliliğini zedelediği gerekçesiyle MİT’e karşı çıkılmış ise de, dünyanın her tarafında senelerdir bu türden teşkilatlar mevcuttur. Devletler tarafından, devlete karşı yıkıcı faaliyetlerin kontrolü için böyle bir teşkilata mutlak ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

CEM ERSEVER

Ahmet Cem Ersever JİTEM’in kilit isimlerinden biri olan Türk askeri. 6 Haziran 1950’de Erzurum’da dünyaya gelen Ahmet Cem Ersever, “derin devlet” olarak adlandırılan derin bir yapının önemli isimlerinden biriydi.

Yıllarca Doğu’da ve Güneydoğu’da PKK’ya karşı mücadele eden Ersever, esrarengiz biçimde öldürüldüğünde tarihler 4 Kasım 1993’ü gösteriyordu.

HİRAM ABAS

Mustafa Hiram Abas (Bay Pipo olarak da bilinir.) (1932, İstanbul – 26 Eylül 1990, İstanbul), Türk istihbaratçı. Hiram Abas.

James Bond’u herkes bilir. Dünya sinemasını kasıp kavuran bu filmin başrol karakteri olan James Bond adeta bütün dünya’nın tanıdığı ve gördüğü en iyi devlet adamlarından biridir. Peki sinemada olmayan, bizzat yaşadığımız dünya’da var olan gerçek bir James Bond’un olduğunu biliyor musunuz? Hem de Türkiye topraklarında. Tahmin ettiğiniz isim doğru. O isim, gerçek devlet adamı, gerçek James Bond “Hiram Abas”. Hiram abas sadece James Bond olarak da bilinmezdi, Araştırmacı yazar soner yalçınında kitabında olduğu gibi, ufak yaşlardayken pipo içmeye başladığı için ondan bay pipo diye de söz edilmekteydi. Halk arasında yanlış bilinen bir gerçek var, hiram abas aslında hiç mit müsteşarlığı görevinde bulunmamıştı. Fakat onun devlet için önemi ve varlığı o kadar büyüktü ki, mevcut konumu adeta mit müsteşarlığının bile önüne geçmeyi başarmıştı. Hiram Abas’ın kendisi gibi ailesinde de farklı konumda olan isimler vardı. Örneğin dedesi Mübarek Galip Eldem bir masondu. Fakat normal bir mason değildi, çünkü hayatına baktığımız zaman onun milli bilince oldukça sadık olduğu görülmektedir. Hiram Abas’^da kanından olsa gerek farklı bir hayat yaşamayı iyi bilmişti. Örneğin mit içerisinde görev yaptığında, mitin tarihinde görülmemiş operasyonlar yapmayı adeta CIA gibi darbeler vurmayı seven biriydi.

Amerikan silah firmalarının Türkiye temsilciliğini yapan bir şirkette çalışırken, 26 Eylül 1990 sabahı işine gitmek için yola çıktığında uğradığı suikastta öldü. Evinin yakınlarında, belediye işçisi gibi giyinmiş kişilerin açtığı çapraz ateşin ortasında kalan Abas, olay yerinde öldü.

ABDULLAH ÇATLI

Abdullah Çatlı, mafya lideri, derin devlet ajanı. Türkiye’de çeşitli cinayetlerden yargılandı. 12 Eylül Darbesi’nden sonra yurt dışına kaçtı, uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle yargılandı. Kaldığı hapishaneden kaçtı. 1996’da Susurluk Kazası’nda öldü.

MAHMUT YILDIRIM (YEŞİL)

Mahmut Yıldırım ya da bilinen ismiyle Yeşil veya Ahmet Demir, Zaza asıllı Türk istihbaratçı ve kontrgerilla. Mahmut Yıldırım ya da kod adıyla Yeşil her ne kadar öldüğü haberi verilse de bazı komplo teorisyenlerince öldüğü kabul edilmeyen biridir

İLYAS BAZNA

Elyesa veya İlyas Bazna, II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası hesabına çalışmış ve Cicero kod adıyla tanınan Arnavut asıllı Türk casusudur.

ilyas bazna (veya arnavutça adı ile elyesa bazna) (1904’de kosova’da doğmuş, 21 aralık 1970’de münih’de ölmüştür) ii. dünya savaşı’nda nazi almanyası hesabına çalışmış en önemli casuslardan biridir.

Babasının ölümünden sorumlu tuttuğu ingilizlerden nefret etmesi, parasal kazanç arzusu ve hep bir operacı olmak istemesine rağmen 2. dünya savaşı esnasında Ankara’da çeşitli büyükelçiliklerde uşaklık yapıyor olması casusluk yapmaya başlamasına önayak olmuştur. Franz von papen’in sefareti döneminde Ankara’daki almanya büyükelçiliği’ne gizli ingiliz askeri ve diğer istihbaratını satmıştır.

Arnavut kökenlidir. ii. dünya savaşı yıllarının Ankara’sından önce Yugoslavya krallığı büyükelçisinin, daha sonra Almanya büyükelçiliği müsteşarının uşaklığını yapmıştır. Almanya elçilik müsteşarı mektuplarını okuduğu için kısa sürede İlyas Bazna‘yı kovmuştur.

1942’den itibaren britanya imparatorluğu’nun ankara büyükelçisi sir hughe knatchbull-hugessen’in uşaklığını yapmaya başlamış, banyosunda sırtını ovarken ona opera aryaları okuyacak kadar büyükelçi ile yakınlık kurmuştur. 21 ekim 1943’den itibaren fotoğraflarını çektiği gizli belgelerin örneklerini almanya büyükelçiliğine teslim etmeye başladığı bilinmektedir. bunun için, almanya büyükelçiliğinde ataşelik yapan ludwig moyzisch’e kendisi yaklaşarak 20 000 sterlin karşılığı elindeki elli altı belgeyi satma önerisinde bulunmuştur. kısa bir süre ücretli bir alman ajanı haline gelmiş ve alman istihbarat servislerince kendisine “çiçero” kod adı verilmiştir. müttefiklerce düzenlenen uluslararası toplantılar ve bazı bombardıman planları hakkında önemli bilgiler aktarmış olmakla birlikte, normandiya çıkartmasına ilişkin çok belli belirsiz istihbarat ulaştırmıştır. bütün bu dönem boyunca ankara’daki ingiliz istihbarat görevleri ise bazna’nın ingilizce anlamadığını zannetmekte, kendisini casusluğundan şüphelenilemeyecek kadar “eğitimsiz” ve “aptal” olarak görmekteydi.

Bazna, 1944 yılında alman büyükelçiliğinde görevli bir sekreterin müttefikler safına iltica etmesi üzerine, ele geçmekten korkarak ingiliz büyükelçisinin yanındaki görevinden ayrılmıştır. hizmetleri için nazi almanyası istihbarat servisi abwehr tarafından kendisine 300 000 sterlin ödenmiştir. ancak İlyas bazna daha sonra, ödenen paraların, Almanların ingiliz ekonomisini çökertmek için bastıkları sahte sterlinlerden olduğunu farketmiştir. savaşın bitiminden bir süre federal almanya hükümetine karşı tazminat davası açmış, çok uzun süren bir davadan sonra kendisine mütevazı bir ödeme yapılmıştır.

Visited 19 times, 1 visit(s) today

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir