Dünyada 5G‘ye geçen ülkelerde, yeni baz istasyonlarının kurulması gerekiyor.
Baz istasyonu yakın değilse 5G frekansları evlerde, duvarlardan ve pencere camlarından içeri girmekte zorlanıyor.
Bu arada ormanlık alanlarda da 5G frekansı işe yaramıyor.
5G frekansları, ağaçları da aşamıyor.
Bu sebeple, orman yangınları ile 5G arasında bağlantı olduğundan şüphe ediliyor.
İstanbul Havalimanı içinde 5G teknolojisi aktif hale getirildi.
Ağın bütün Türkiye’de aktif hale getirilmesi için bütün şehirleri sokak sokak baz istasyonları ile donatmak gerekiyor.
GSM şirketleri, ortak hareket ederek, 2023 yılı içinde baz istasyonlarını tamamlamayı planlıyor.
Yalnız, dünyada bu işi yapan GSM şirketleri, doğal ağaç görünümü vererek baz istasyonlarını saklamak gereği duyuyor.
Çünkü 5G‘ye geçen ülkelerde, bu frekansın, insanlar, hayvanlar ve bitkiler için zararlı olduğunu bilenler, baz istasyonlarını tahrip ediyor.
5G ile ilgili olarak çok yazı yazdım.
Ben yazdıkça bazıları cevap vererek 5G frekansının sadece ısınmaya sebep olacağını başka bir zararı bulunmadığını ileri sürdü.
Araştırınca, bu kişilerin sektörde çalıştığını tespit ettim!
Yani sözlerinin hiçbir kıymeti yoktu.
Çünkü bu işten çıkarları vardı.
Peki ne zararı vardı elektromanyetik dalgaların?
Washington Devlet Üniversitesi Biyokimya ve Temel Tıp Bilimleri Profesörü Martin L. Pall, 17 Aralık, 2019’da, elektromanyetik dalgaların insan vücuduna etkisi üzerinde bilimsel bir makale yayınlamıştı.
Martin Pall, 5G teknolojisinde kullanılan elektromanyetik dalgaların frekansı artırıldığında bunun erkekte üreme yeteneğini, kadında doğurganlığı düşüreceğini, nörolojik ve nöropsikiyatrik etkiler oluşacağını, “programlanmış hücre ölümü” gerçekleşebileceğini, kalp ritminin bozulacağını, serbest radikal hasarı ve ağır kanser vakalarına sebep olacağını belirtiyordu.
Pall, 5G’nin saniyede çok miktarda bilgi taşımak için çok yüksek darbeli olacak şekilde tasarlandığını çünkü bilgiyi taşıyanın titreşimler olduğunu, konu ile ilgili telekomünikasyon endüstrisi tarafından hazırlanan güvenlik kılavuzlarında sahtekârlık yapıldığını, çünkü bunların biyolojik etkilerden hiç bahsedilmediğini ifade ediyordu.
Pall, 5G için kullanılan elektrik dalgalarının binalara iyi nüfuz etmediğini, bu sebeple milyonlarca 5G anteninin evlere, okullara, kiliselere, işletmelere yakın bir yerlere kurulmakta olduğunu, bu dalgalardan kaçmanın imkânsız hale geleceğini, bu dalgaların insan beyninin işlevini ve EEG aktivitesini etkilediğini, hayvanlarda da birçok iç organın işleyişini bozduğunu yazıyordu.
Pall, “En kötü altı kâbusum” başlığı altında, şu uyarıları yapıyordu:
1-Hızlı ve geri döndürülemez bir çarpışma olursa, insan üremesi sıfıra yakın dereceye kadar düşebilir.
2-Kolektif beyin fonksiyonlarımız çökebilir.
3-Çok erken bir şekilde Alzheimer ve demanslar başlar.
4-Küresel çapta otizm ve hiperaktivite yaygınlaşır.
- İnsan gen havuzunda büyük bir bozulma meydana gelir.
- Bütün yaş aralıklarında ani kalp ölümleri gerçekleşir.
İngiltere’deki toplu kuş ölümlerini 5G‘ye bağlayan Martin Pall, “Böcekler 5G EMF’lerden büyük ölçüde etkilenecektir.
5G, muhtemelen büyük yangınlara neden olacaktır.
Elektromanyetik dalgalar, hücre içi kalsiyum seviyelerinde büyük artışlar üreterek bitkileri etkiler.
Bu da bitkilerin hafif bir benzin spreyi püskürtülmüş gibi yanmasını sağlayabilir.” diyordu.
Türkiye’de 5G testleri, küresel şirketlerin kontrolünde 2019 ortasından itibaren başlamıştı.
Trabzon-Rize gibi engebeli ve ormanlık arazilerde de 5G denemeleri yapıldı.
Diğer taraftan, korona virüs salgını, dünyada 5 G testlerinin yapıldığı yerlerde başlamış ve yayılmıştı. Bu konuyu gündeme getirenler bütün dünyada sansür edildi ve hala ediliyor.
Hatırlatayım dedim…