Pentagon’un gizli haritası

Pentagon’un gizli dünya haritası: Nerelerde etnik çatışma çıkacak?

Sadece Ortadoğu’nun haritası mı yeniden çiziliyor? Latin Amerika’da, Orta Afrika’da, Kafkaslar/Orta Asya’da ya da Güneydoğu Asya’da ne tür harita değişiklikleri, iktidar kavgaları, iç çatışma tezleri, etnik ve din/mezhep eksenli anlaşmazlıklar planlanıyor? Afganistan’ın neden işgal edildiğini sorgularken Irak istila edildi. Irak’ın parçalanmasının bölgeyi nasıl etkileyeceğini tartışırken Suriye ve İran’a yönelik askeri planlar tartışmaya açıldı. ABD ve İsrail’in İran ve Suriye tezlerini sorgularken Kafkaslar yeniden hareketlendi. Dikkatler Hazar çevresindeki “Büyük Oyun”a çevrilirken Sudan’ın Darfur bölgesindeki kriz dünya gündeminin ilk sırasına yerleşti. Şimdi de Nijer Deltası yeni kriz alanı olarak öne çekildi. Neden? Bunların ardından neler gelecek? Mesela Açe’nin bağımsızlık savaşı yeniden hareketlenecek mi? Hangi ülkenin etnik sorunları uluslararası gündeme taşınacak?

Bütün bu gelişmeler ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Kafkaslar’daki etnik gerilimle Njier Deltası’ndaki etnik gerilim arasında ne tür bağlantı olabilir ki? Şaşırtıcı bir durum yok. Anglo-Amerikan-İsrail cephesinin küresel düzen inşasına yönelik planlarıyla karşıt güçler arasındaki çatışmanın ana cepheleri ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönemde yeni çatışma alanları göreceğiz. Bunların bazıları etnik bağımsızlık mücadelesi, bazıları iç savaş, bazıları ekonomik bunalımlar, bazıları kültürel ve dini içerikli çatışmalar olacak. Biraz daha detaya inelim:

Amerika dünyayı üç bölgeye ayırdı

Dr. Thomas Barnett, “The Pentagon’s New Map: War and Peace in the Twenty-First Century” (Petnagon’un Yeni Dünya Haritası: 21. Yüzyılda Savaş ve Barış) adlı kitabında, Pentagon’un yeni dünya haritasına ilişkin çarpıcı tezleri tartışıyor. Yazılanlar doğruysa, yeryüzünün birçok bölgesinde, çok daha sarsıcı gelişmeler yaşanacak. Pentagon’un dünyayı Doğu ve Batı olarak ikiye bölen Soğuk Savaş haritasını değiştirdiğini, yeni bir dünya haritası çizdiğini belirten yazar, haritayı özetle şöyle anlatıyor:

“Yeni harita”da dünya “Core”, “Gap” ve “Seam” adıyla üç bölüme ayrılıyor. Çekirdek ülkeler, kontrol dışı, boşlukta kalan ülkeler ve bu iki çevrenin birbiriyle ilişkisini belirleyen, bir anlamda eklem görevi gören ülkeler. Core (çekirdek/merkez), Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika’daki endüstrileşmiş ülkeleri içeriyor. Gap bölgesi ise Karayipler’den Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya’ya uzanan hattı oluşturuyor. Bu bölge, ekonomik, siyasi ve kültürel olarak çekirdek bölgeden çok farklı. “Seam” bölgesi ise, çekirdek ile hedef bölge arasında kalan çizgiyi oluşturuyor. ABD’nin şu anki hedef listesini oluşturan “Gap” bölgesi, terörist yetiştiriyor, ABD karşıtı ideolojileri besliyor, Batı’nın kültürel değerlerine karşı cihad yürütüyor. Batı’nın hayat tarzını sürdürebilmesi için bu bölgenin kesinlikle denetim altına alınması gerekiyor.

11 Eylül’den bu yana izlediğimiz küresel savaş, işte bu bölgede yaşanıyor. O zaman yeni durumlar bizleri şaşırtmamalı. Mesela Darfur ilk bakışta bir insanlık sorunu. Ancak daha dikkatli bakıldığında yeni küresel sistem inşasına ilişkin planların kesiştiği nokta ya da kırılma noktası olduğu görülüyor. “Kırılma noktası”nda bulunan bölgelerde bazen enerji kaynaklarına, bazen etnik gerilime, bazen kültürel ve dinsel sorunlara ev sahipliği yapıyor.

Darfur, Nijer Deltası ve petrol haritası

Son olarak dünyanın yedinci büyük petrol üreticisi olan Nijerya’nın petrol bölgesi Nijer Deltası yeni kriz alanı olarak ortaya çıktı. Tıpkı Darfur gibi etnik sorunların yaşandığı bölgenin bağımsızlığı için mücadele eden ”Nijer Deltası Halkı Gönüllü Birliği” 1 Ekim’den itibaren bütün petrol şirketlerinin faaliyetlerini durdurmasını istedi. Yakında Darfur gibi Nijer Deltası için de BM Güvenlik Konseyi’nden karar çıkartıldığında şaşırmamamız gerekiyor.

Peki neden Nijer Deltası? Neden Darfur?

“George Bush, Dick Cheney ve dünya enerji devleri yeni bir dünya haritası çizdiler. Latin Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Orta Asya’ya, Sibirya’dan Güneydoğu Asya’ya kadar dünyanın birçok bölgesinde taşlar yerinden oynayacak. Bush ailesi ve Cheney’nin kontrolündeki enerji lobisi, 11 Temmuz 2001’den Ağustos sonuna kadar ABD’nin yeni enerji politikasını belirlemek için çalıştı. Toplantılar devam ederken petrol şirketleri, Bush ve Cheney Beyaz Saray’da olayın ticari boyutlarını ele alan gizli toplantılar yapıyorlardı. Ağustos ayında yeni politika netleşti ve proje bizzat Cheney’nin başında bulunduğu ekip tarafından kaleme alındı. İlginçtir, bir ay sonra 11 Eylül saldırıları oldu. Yeni projeyle küresel enerji kaynakları, bunları pazarlara taşıyacak boru hatları, petrol ve doğal gaz kaynaklarının paylaşılması ve enerji kaynaklarının ABD şirketlerinin yatırımına açılması açısından dünya 6 bölgeye ayrıldı.

1- Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, S. Arabistan, Katar ve genel olarak Ortadoğu. 2- Hazar bölgesi, Hindistan ve Güney Asya. 3- Nijerya, Nijerya bağlantılı Nijer Deltası, Batı Afrika Boru hattı. 4- Açe. Borneo adası ve Burma. 5- Çad-Kamerun boru hattı ve Sudan. (Darfur krizi!) 6- Venezuella-Kolombiya.”

Buralarda ABD petrol devlerinden hangisinin ne kadar pay alacağı bile belirlendi. Yeni stratejinin uygulanması dünyanın birçok bölgesinde etnik ve dini çatışmalara neden olacak. Bazı bölgelerde yerel bağımsızlık güçleri, bazı bölgelerde statüko desteklenecek ve karşıtları tasfiye edilecek. Nijerya, Somali, Çad, Kamerun, Sudan, Endonezya (özellikle Açe), Borneo ve Sulavasi adaları, Burma, Ortadoğu ve Güney Asya’da çok ciddi kriz bölgeleri ortaya çıkacak…”

Her şey ortada değil mi?

Nijer Deltası, Afrika’nın Basra Körfezi olma yolunda. Sudan petrolleri, Çad-Kamerun boru hattı, Darfur krizi ve Nijer Deltası’ndaki kriz arasında ne tür bağlantı bulunduğunu anlamak isteyenler haritaya baksın yeter

Visited 364 times, 1 visit(s) today

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir