İçindekiler
TEMA’NIN MADEN HARİTASI FELAKETİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ…
KORKU TABLOSU
Türkiye’nin ormanlarının ve doğasının korunması için çaba gösteren sivil toplum kuruluşu TEMA’nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan para vererek temin ettiği maden haritaları Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikeyi çok net ortaya koyuyor.
TEMA’nın yayınladığı haritalara göre Türkiye’nin çok büyük bir bölümü madencilik için parsellenmiş durumda.
Tehlikenin çok büyük olduğuna dikkat çeken TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Acilen madene kapalı alanların belirlenip, yasalarla koruma altına alınması gerekiyor” dedi.
Ataç, “TEMA olarak bu konuda bir çalışma yaptık ve yayınladık.
İçme suyu alanları, sulak alanlar, ormanlar, meralar, tarihi alanlar buraları kapatacaksınız.
Fırat Havzası’nın içine altın madeni olabilir mi!
Bunu yapmış olsaydık, hiçbir şekilde İliç’te o madenin yapılması gündeme dahi gelmeyecekti” diye konuştu.
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel’de Türkiye’de uygulanan sömürge madenciliğine derhal son verilmesi gerektiğini söyledi.
Yüksel, “Sömürge madenciliğine derhal son verip, ulusal madencilik uygulamasına geçmeliyiz. Türkiye’deki maden kaynaklarımızı ham veya yarı mamül olarak yurt dışına göndermek sömürge madenciliğidir.
Buna derhal son vermeliyiz” dedi.
HANGİ İLDE, YÜZ ÖLÇÜMÜNÜN YÜZDE KAÇINDA MADEN VAR
TEMA Vakfı yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi:
“2019 yılından itibaren sürdürdüğümüz maden ruhsat haritası çalışmaları sonucunda 29 ilimizin yüzölçümü olarak %67’sinin IV. Grup madenlere ruhsatlandırılmış olduğunu tespit ettik.
Gümüşhane’nin %93’ü, Kütahya’nın %92’si, Giresun’un %85’i, Rize’nin %82’si, Uşak’ın %80’i, Çanakkale-Balıkesir (Kaz Dağları) %79’u, Trabzon’un %77’si, Ordu’nun %74’ü, Zonguldak-Bartın’ın %72’si, Artvin, Eskişehir’in %71’i, İzmir’in %70’i, Bayburt, Sivas, Tekirdağ-Kırklareli’nin %65’i, Erzurum’un %63’ü, Muğla’nın %59’u, Kahramanmaraş’ın %58’i, Afyonkarahisar, Erzincan-Tunceli’nin %52’si, Tokat’ın %46’sı, Karaman’ın %38’i ve Siirt-Şırnak-Batman’ın %34’ü IV. Grup madencilik faaliyetlerine ruhsatlıdır. Bu oranlar potansiyel tehlikenin boyutlarına da işaret etmektedir.
Ülkemizde tarım toprağı, orman, mera, su varlıkları gözetmeksizin her yerde madencilik faaliyetlerine izin verilmektedir.
Yaşam alanlarımızın geleceği için madenciliğe kapalı alanların belirlenmesi ve bu alanların kanunlarla koruma altına alınması acil olarak atılması gereken bir adımdır.”
İbrahim Gündüz
ARTVİN MADEN RUHSATLARI
“ARTVİN’İN YÜZDE 71’İ MADEN RUHSATLI ALAN!”
Simerini gazetesi, 2007 yılı Mart ayında, Kıbrıs Rum kesiminde kayıtlı ve merkezi güney Lefkoşa olan Emed Mining şirketinin, bakır ve altın başta olmak üzere Türkiye genelinde maden arayan İstanbul’da kayıtlı Kefi Minerals şirketinin yüzde 39 hissedarı olduğunu bildirdi.
Emed Mining Kalkınma Müdürü Dimitris Konstantinidis, “Şirketin Türkiye Madencilik Dairesi’nden, 15’i Artvin bölgesi ve 4’ü de Gümüşhane’de olmak üzere arama izni aldığını, aramaların altın madeni üzerinde yoğunlaştığını” söyledi.
28 Mart 2007’de Hürriyet gazetesinde de haber, “Rum şirket Türkiye’de altın arıyor” başlığıyla yayınlandı.
Emed Mining şirketi, Ekim 2015’te Atalaya Mining Plc adını aldı!
Atalaya Mining Plc de 2004 yılında Lefkoşa’da kurulmuştu…
Kefi Minerals’in, 19 Şubat 2010 tarihli raporunda “Türkiye’nin kuzeydoğusundaki ‘Doğu Pontid Kuşağı’ndaki Artvin Projesi’nde tamamlanan sondajlarda ton başına 0,64 gram altın ve 137 m’den 25,2 gram altın bulunduğunu” bildirildi.
Yine rapora göre yaklaşık 254 km²’de süren Artvin Projesi, Kanada merkezli altın madenciliği ve arama Centerra Gold ile yapılan anlaşmaya tabi idi.
Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür ise “Arjantin ve Şili’de altın, gümüş, bakır portföylerine sahip Mariana Resources şirketi, Artvin’deki aramalarında Hod bölgesinde bakır ve altın rezervi keşfetti.
Ve 2014 yılında Çalık Holding’in şirketi Lidya Madencilik ile anlaşma yaptı.
Hod maden projesi için kurulan Artmin Madencilik’in yüzde 70’i Çalık’ın, yüzde 30’u Mariana Resources’ın oldu.
2017 yılında Kanadalı altın tekeli Sandstorm Gold, Mariana Resources şirketinin yüzde 30 hissesini 175 milyon dolara satın aldı.
Daha sonra 2023 yılında da SSR Mining tekeli, Artmin Madencilik’in yüzde 40 hissesini 270 milyon dolara alıp, bu ortaklığa katıldı.
Yani Erzincan’daki Anagold Madencilik’te ortaklık kurmuş Çalık ve SSR Mining, Artvin için de birleşti.” diye yazdı.
Özgür, “Bölgenin Cerattepe’den çok daha büyük olduğu hesaba katılırsa, nasıl bir yıkımın yaşanacağını tahmin etmek zor değil.
Yağış yoğunluğu, dik yamaçların olması sebebiyle oluşan heyelanlar vs. düşünüldüğünde siyanürle altın üretiminin yaratacağı tehlikenin boyutları daha da katlanıyor.” dedi.
Mekanda Adalet Derneği’nden Bahar Bayhan ise yazısında şu bilgileri verdi:
-İlk olarak 1989 yılında Kanadalı şirket Cominco’ya maden arama ruhsatı verilmiş.
1995’te Yeşil Artvin Derneği kurulmuş.
1998 yılında Cominco, faaliyetini durdurmak zorunda kalmış.
Fakat Cominco haklarını yine Kanada asıllı şirket Inmet Mining’e devretmiş, bu şirket tepki çekmemek adına Artvin Bakır Maden İşletmeleri AŞ adında yeni bir şirket kurmuş.
2004 yılında maden işletme ruhsatını alan bu firma siyanürlü altın üretiminden vazgeçtiğini duyurarak çalışmalara tekrar başlamış.
Bu şirketin işletme ruhsatı da 2009’da iptal edilmiş.
-2012’de Cerattepe yeniden maden sahası ilan edilmiş ve maden ruhsatı bu kez Özaltın İnşaat’a verilmiş.
Bu süreçte işletme hakkı Özaltın İnşaat tarafından ihaleyi kaybeden Cengiz Holding’e ait Eti Bakır AŞ’ye devredilmiş.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube üyesi Hakan Tekin ise Can Kuyumcuoğlu‘na yaptığı açıklamada “Salınbaş altın madeni projesi”ni “İkinci Cerattepe” olarak nitelendirerek şöyle dedi:
-Artvin merkez ile Ardanuç ilçesi arasındaki en güzel yaylaları kapsayan toplamda 602,22 hektarlık, yaklaşık 844 futbol sahası büyüklüğündedir.
-Cerattepe’de 2009 yılında işletme ruhsatının iptali için açılan dava Danıştay’da onanmıştı.
Ardından 2010 yılında yeni maden kanunu ile sermayenin tekrar önü açılmış oldu.
2014’te Cerattepe için ikinci kez mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Ancak; tüm hukuksuzluklara rağmen 2016’da süreç yeniden başlatıldı.
Projenin hissedarı Özaltın Holding.
Onlar da Cengiz Holding’in ortağı.
TEMA’nın raporuna göre 525 parçaya bölünen Artvin’in yüzde 71’i maden ruhsatlı alan.
Artvinliye adeta yaşam alanı bırakılmamış durumdadır.
-Yeni proje için Pontid Madencilik başvuru yapsa da projenin yüzde 53 hissesi Özaltın Holding’e ait. Zaten Pontid Madencilik’in sahibi, Özaltın holdinge bağlı Özaltın İnşaat’ın CEO’su Muzaffer Özdemir…
Artvin örneğinde görüldüğü gibi Türkiye’nin madenleri konusunda kimin eli kimin cebinde belli değil… Türkiye’nin bütün madenleri, şirketlerin karmaşık ilişkileriyle yabancılara devredilmiş durumda…
Arslan BULUT
http://www.yenicaggazetesi.com.tr