İçindekiler
Yıl 1974. Hindistan nükleer denemesi yapar. Tüm Pakistan şokta. Halk korkusu. Siyasiler şaşkın. Ama biri kalkar: Avrupa’da yaşayan bir mühendis. Adı: Abdülkadir Han.
Hollanda’daki nükleer santralden zenginleştirme dönüşlerinin planlarını kaybetmeyi göze alarak çalmayı başarır.
Pakistan’a döner.Hiçbir şey yok. Ne laboratuvar, ne teknoloji, ne malzeme. Abdülkadir şu sözle yola koyulur:“Gerekirse ot yeriz ama bu nükleer bombayı geliştirir.”
Kahuta’da bir ormanın ortasında gizli bir laboratuvar kuruluşu. Pakistanlı mühendis ve bilim insanları gece gündüz çalışır. Yurt dışından ağır bir ambargo vardır, ancak Pakistan’ın başka şansı yoktur. Ekipmanların parça kaçak kontrolü Pakistan ajanları tarafından küçültüldü.
Başarılı testinin ardından laboratuvarda tekbir sesleri yükselir. Çünkü bu sadece bir nükleer bomba değil, bir milletin onur savaşıdır. Tabiri caizse: “Yok edilemeyeceğiz” demesi rapor edilmiştir.
28 Mayıs 1998. Pakistan, Belucistan’da yer altında 5 nükleer bomba patlattı. Tüm dünya titredi. Abdülkadir Han kameralar karşısında sadece şunu söylüyor:” Bu zafer milletindir. Sadece görevimi yaptım.”
Onun sayesinde Pakistan artık nükleer çaydırıcılığa sahiptir. Hiçbir komşu yahut düşman devlet artık kolayca savaş planı yapamaz. O gün Qadeer Khan sadece bir bilim adamı yahut mühendis değil Milletin babası ilan edilir.
Aziz ruhu şad olsun.
Kaynak: Twitter