İçindekiler
Çoğu İlluminati aileleri; uyuşturucu, porno, politik / ekonomik ritüel, global iletişim, beyin kontrolü şubelerinde faaliyet göstermekte ve yönetmektedir. Onassisler, dünyanın en büyük ticari gemi filolalarına sahiplerdi.[1]
Aristotle Onassis
Aristotle (Aristoles) Socrates Onassis
Burada bizi ilgilendiren, Onassis ailesinin efsanesi olan Aristotle Onassis.[1]
Adını iki Yunan filozofundan alan Aristotle Socrates Onassis [3], 20 Ocak 1906’da İzmir’de doğmuştur. Ailesinin kökleri, Kayseri’ye kadar uzanır. Onassis’in babası Socrates Onassis, 1878’de Kayseri’de doğmuş, sonraki süreçte, iş imkânlarının daha iyi olduğu İzmir’e göç etmiş, yine Kayseri kökenli Penelope Doloğlu ile İzmir’de evlenmiştir.[2]
Kendi çabalarıyla bir yere gelmiş olan Yunanlı işadamı Aristotle’nin bir Rum olan babası Socrates Onassis, tütün tüccarı olarak iyi bir yere gelmişti.[1] Sokrates, gemicilik ile meşguldu ve zengin denilebilecek bir yaşama sahipti. Bu sebepten çocuklarını prestijli okullara göndermişti.[4]
Aristotle Onassis, 16 yaşındayken toplam 4 farklı dil (Yunanca, türkçe, ispanyolca, ingilizce) konuşuyordu.[4] Annesi Penelope genç yaşta ölünce; babası, kısa bir süre sonra [1] Helen isminde bir kadınla ikinci evliliğini yapacak ve bu evliliklerinden Onassis’in diğer kız kardeşleri Merope ve Calirrhoe dünyaya geldi. Bundan böyle Onassis’e babaannesi Gethsemane Onassis bakmaya başlayacaktı.[2]
Aristotle, üç öz ve üvey kız kardeşiyle birlikte büyüdü. Dik kafalı ve zor bir çocuk olan Onassis, sık sık okul değiştirdikten sonra 1919’da diploma almadan babasının işine girdi.[1]
Kaçış ve Uzun Süreli Yolculuğu
Tarihi gelişmeler Yunanistan’ın Anadolu üzerindeki emellerini gerçekleştirme fırsatı yarattığı sırada, Onassis’in babası, Socrates Onassis, Yunan davasının ateşli bir destekleyicisi; en genç kardeşi Homer Yunanistan’ı destekleyen bir derneğin muhasebecisi, diğer kardeşleri Vasil, Yohan ve Aleksandros Onassis ile enişteleri Chrysostomos Konyalides de benzer siyasî derneklerin üyeleriydi. Ancak Türk kuvvetleri karşısında Yunan birliklerinin geri çekilmeye başlamasıyla birlikte, söz konusu faaliyetler içerisinde bulunan diğer Rum aileler gibi Onassis ailesi de durumun kendilerinin aleyhine dönmeye başaldığı düşüncesiyle hareket edeceklerdi.
Onassis’in amcası Homer aceleyle Atina’ya kaçmış, diğer amcası Aleksandros ise, Kasaba (Turgutlu)’da tutuklanarak idam edilmişti. Vasil ve Yahon amcaları ise, toplama kamplarından birine götürüldü. Çok geçmeden babası da tutuklandı.[2]
1919’da Yunan birlikleri tarafından işgal edilen İzmir’in 1922’de tekrar düşmandan geri alınmasından sonra Midilli Adası üzerinden Atina’ya kaçtı. Ailesinin yeniden tütün işine girme çabaları başarısızlıkla sonuçlanınca; Onassis, elinde kalan son parasıyla Buenos Aires’e giden bir gemide yerini ayırttı.
Onassis, Buenos Aires’te önceleri tabak yıkamak, otellerde komilik, gece bekçiliği ve telefon santral memurluğu gibi işler yaptı. Bir tütün eksperi olarak Arjantin’de hemen hemen yalnız Küba ve Amerika’dan ithal edilen çok sert tütünlerin satıldığını saptadı.
Arjantin’de ithal Doğu tütünlerinin kullanımını yüzde 10’dan 35’e yükseltince; telefon şirketindeki işini bıraktı. Tütün satışlarından aldığı yüzde 5 komisyonla iki yılda 100.000 ABD doları kazandı. 1925 yılında hem Yunanistan hem de Arjantin pasaportu aldı.
Onassis, Yunanistan’da kalan ailesinin parasal desteğiyle kendi şirketini kurdu ve kendi yurdundan ithal ettiği Doğuya özgü hafif tütünden sigara üretimine geçti. Primos ve Osman adlı başarılı markalarıyla 1928’de yaklaşık olarak 2 milyon dolarlık satış yaptı.
1928’de Yunan hükümeti adına Arjantin’le bir ticaret anlaşması yapmakla görevlendirildi. Ardından Yunanistan’ın Buenos Aires konsolosluğuna getirildi. Bu arada sigara üretimi ve hammadde ticaretine de el atarak işlerini büyüttü. İş hayatındaki başarısıyla daha 25 yaşındayken milyon dolarlık bir servete sahip oldu.
1931’de deniz taşımacılığının bunalıma düştüğü bir sırada, Kanadalı Canadian National de Montréal şirketinden çok düşük bedel sayılabilecek 120.000 ABD Doları’na altı yük gemisi satın aldı. Navlun ücretlerinin artırılmasından sonra başka gemiler aldı. Piyasanın hareketlenmeye başlamasıyla petrol gereksinimi de arttı. 1936’da İsveç’te petrol tankerleri yaptırmaya başladı.
Onassis, 1938’de Göteborg’ta bir teraneye 800.000 dolara dünyadaki ilk 15.000 ton kapasiteli tankeri sipariş etti. Bir yıl sonra Onassis’in serveti yaklaşık olarak 80.000.000 dolara yükselmişti.[1]
1942 yılında Panama ve İsveç tarafsız bayrakları altında seyreden tankerler ve şileplerden oluşan filosunu yönettiği ve serbest piyasadaki yüksek navlun oranlarından faydalandığı New York’a yerleşmiştir.[2]
2. Dünya Savaşı sırasında 46 tankerini ve yük gemisini çok fahiş fiyatlarla kiraladı. Gemilerin çoğu Müttefikler hesabına çalışırken battı. Deniz sigortacılığı şirketlerince zararı ödenen Onassis, 1945’te yeniden çok büyük bir tanker filosu oluşturdu.
1946’da Thina Livanou ile evlenince Stavros Niarkos adlı büyük armatör, bacanağı oldu.[1] 1958 yılına değin devam edecek bu evlilikten, Alexandros (1948-73) ve Christina (1949-88) isimindeki çocukları dünyaya geldi.[2]
1947’de, Aristotle Onassis, açık piyasadan Honduras bayrağı altına sokacağı on adet Liberty yük gemisi almıştır. Aynı sene diğer ünlü Yunan armatörlerinin izlediği bir yöntem ile bazı Amerikan gemicilik şirketleri ile anlaştı ve Amerikan bayrağı altında işleteceği diğer bir on adet liberty ve tanker alımını daha gerçekleştirdi.
Daha sonraki kararlı hareketi ise, tankerlere yönelmek ve ağır bir yeniden yapılanma programına girişmek oldu. 1949’da tahrip olmuş Alman ve İngiliz tersaneleri yeniden inşa edilmelerine ve canlanmalarına katkıda bulunacak yeni kontratlar ararken, Aristotle Onassis, Batı Almanya’daki Howaldtswerke tersanelerinden 16 adet tanker sipariş etti. 1953’te itibariyle 7 tanesi Liberty ve geri kalanı ise yeni inşa edilmiş tankerler olmak üzere 15 gemiden oluşan bir filoyu yönetir hale gelmişti.[2]
1953’te Monte Carlo Kumarhanesi’nin yanı sıra; tiyatrolar, oteller ve başka taşınmaz mallara sahip olan Société des Bains de Mer’in çoğunluk hisselerini satın aldı.
Onassis, özel yatında İngiliz Başbakanı Churchill ile görüşürken
Çok sayıda kumarhane ve otel sahibi olan Onassis, 1954’te Suudi Arabistan kralı Suud’la bir sözleşme imzaladı. Buna göre Onassis, bir tanker filosu teslim etmeyi taahhüt ederken, karşılığında Suudi Arabistan’ın petrolünü taşıma ayrıcalığını kazanmaktaydı.
Yunanistan’ın devlet hava yollarını satın aldıktan ve Olympic Airways’ı kurduktan sonra; Onassis, 1956’dan itibaren ülkesinin hava taşımacılığına hakim oldu. Karısından boşandıktan sonra 1960’ta ünlü opera sanatçısı Maria Callas ile ilişkiye girdi. Bundan 8 yıl sonra da eski Amerikan başkanı F. Kennedy’nin dul eşi Jacqueline Kennedy ile evlenerek gazete manşetlerine geçti.[1]
1966 ve 1970 yıllarında İngiliz Harland & Wolff tersanelerini satın almak üzere teklifte bulunarak gemi inşa sanayisine girmek için başarısız bir girişimde bulundu. Bankacılık, Onassis’in ilgisini çeken bir diğer sektör olmuştu. Ölümünden sonra Latsis ailesi ile bağlantısı olan bir şirkete satılmış olan İsviçre’nin küçük bir bankası olan Banque de Depots’u satın aldı.[2]
Yurduyla Anlaşmazlığa Düşmesi
Onassis, 1967 yılında askerî bir darbeyle iktidara gelen Albay Georgius Papadopoulos ile 1970’te bir sözleşme imzaladı. Buna göre armatör Onassis’in Yunanistan endüstrisine 600.000.000 dolarlık bir yatırım yapması öngörülmüştü. Aralarında anlaşmazlık çıkınca; bu sözleşme, bir yıl sonra feshedildi.
Onassis, vergi konusundaki fikir ayrılıkları yüzünden hava trafiğini durdurunca, sonraki Konstantin Karamanlis hükümetiyle de sorunları oldu. Bunun sonucu olarak devlet, 1975’in bşında Olympic Airway’ı devraldı.[1]
Aristotle Onassis, iş hayatındaki başarısının sırlarından birisi iş görüşmelerinde oldukça dikkatli olmasıdır. Öyledir ki iş görüşmesi yapacağı toplantı yemeklerine önceden karnını doyuyarak gider. Böylece görüşme esnasında yemek ile meşgul olmak yerine karşısındaki ile iş konuşmayı tercih eder. Bu yöntem ile birçok iş görüşmesinden istediğini elde ederek ayrılmıştır.[4]
Çalkantılı bir özel yaşamı olan Onassis’in sağlığı, 1973’te tek oğlu Alexander Onassis’in Yunanistan’da geçirdiği uçak kazasında yaşamını yitirmesinin ardından bozulmuştu.[1]
Aristotle Onassis, 15 Mart 1975 tarihinde Neuilly-sur-Seine, Paris’te bir dalak ameliyatı sırasında 69 yaşında ölmüştür. Oğlu gibi o da özel adaları olan Skorpion‘a gömüldü.[5]
Öldüğünde tahminlere göre 500.000.000 ABD Doları’nı aşan bir serveti vardı. Aristotle Onassis, servetinin yüzde 55’ini hayatta olan kızı Christina’ya; geri kalan yüzde 45’i ise 25 yaşında hayatını kaybeden oğlu Alexander adına açılacak olan vakıfa bıraktı.[1] Aristotle Onassis’in ölümünden sonra bu ailenin görev ve faaliyetlerini Rockefeller ve Bundy ailesi aldı.[1]
Kaynaklar
[1] Ali Kuzu, “Dünyanın Derin Devleti İlluminati”, Kariyer Yayıncılık, İstanbul 2015, s.102-105.[2] Yrd. Doç. Dr. Serdar Sarısır, “Yunanistan’ın Ekonomik ve Siyasî Hayatına Yön Veren Anadolu Kökenli Bazı Sermaye Sahipleri” (makale), s.199-201.
[3] “Onassis Bloodline”, https://www.bibliotecapleyades.net/bloodlines/onassis.htm
[4] https://komsudaneoluyor.net/onassis-ailesinin-efsanesi-aristotle-onasis/
[5] https://www.biyografi.net.tr/aristotle-onassis-kimdir/
6) https://www.gizliilimler.org/Onassis-Ailesi.htm
[…] /global iletişim / beyin kontrolü şubelerinde faaliyet gösteriyor ve yönetiyorlar. Aristoteles Onassis’in görevi uyuşturucu / porno / politik / ekonomik şubeleri için çalışmaktı. Ölümünden […]