Tarihte Bilmediğimiz Gerçekler-Gizlenen Tarihi Gerçekler

Tarihte bilmediğimiz gerçekler, bilinmeyen tarihi bilgiler, gizlenen tarihi gerçekler, saklanan tarih, enteresan tarihi bilgiler, ilginç tarihi kişilikler

Okullarda öğretilen tarih artık pek çok insanın ilgisini çekmeyen bilindik olayları içeriyor. Bu tarihi olayların neredeyse tamamına yakını internet başta olmak üzere pek çok yerde kolaylıkla bulunabilir. Ancak bir de kolay kolay kimsenin bilmediği enteresan tarihi bilgiler mevcut. Bu bilgilerin önemsenmeyen tarihi bilgiler kategorisinde görülmesi de okul kitaplarında yer almalarının önüne geçmiş. Örneğin Adolf Hitler’in bugün çok popüler olan bir otomobil modelinin tasarımında direkt olarak rol aldığını kaç kişi bilir? Bu yazımızda tarih kitaplarında yer almayan ve dolayısıyla okullarda öğretilmeyen Tarihte bilmediğimiz gerçekler hangileri olduğu gizlenen tarihi gerçekler üzerinde duracağız.

1.Tarihte Yaşamış En Zengin İnsan Augustus Caesar

İsim biraz tanıdık gelebilir. Augustus Caesar ünlü Roma İmparatorlu Julius Caesar’ın yeğeni. Şu anda dahi kendisi yaşamış en zengin insan olarak biliniyor. Augustus’un net varlığının 46 trilyon dolar olduğu biliniyor. Bazı kaynaklara göre ise Timbuktu Kralı Mansa Musa’nın yaşamış en zengin insan olduğu savunulmakta. Onun servetinin büyüklüğü ise herhangi bir değerle ölçülememiştir. Bu yüzden Caesar yaşamış serveti bilinen en zengin insan olarak kayıtlara geçer.

2.Büyük İskender’in Canlı Olarak Gömülmesi


Tarih kitapların yer almayan bilinmeyen tarihi bilgilerden biri de Büyük İskender’in canlı olarak gömülmesidir. Aslında kitaplarda onun gömüldüğünden bahsedilir ancak bunun yanlışlıkla yapıldığı pek bilinmez. 32 yaşında hayatını kaybeden İskender dünya üzerinde var olan en büyük topraklara sahip imparatorluğu da kurmuştur. M.Ö 323 yılında İskender rahatsızlanarak yatağa düşer. Birkaç gün hareketsiz kaldığı için artık öldüğü düşünülür. Günümüz teknolojisi o zaman var olsaydı ölmediği kolay bir şekilde anlaşılırdı. Sadece felç geçirmişti. Canlı bir şekilde gömülürken ise aslında bilincinin yerinde ve her şeyin farkında olduğu anlaşılmıştır. Bugün bakıldığı zaman Büyük İskender’in ölümünün çok feci bir şekilde meydana geldiği söylenebilir.

3.Tarihin En Başarılı Korsanı Bir Kadın

Çin’de yaşayan Ching Shih adında bir fahişeye dönemin Kızıl Bayrak Filosu Komutanı aşık olur ve onunla evlenir. Komutan o dönemde kadınların ve erkeklerin eşit şartlarda bir hayat sürmesi taraftarı olduğundan dolayı karısı Ching Shih’i korsan olarak görevlendirir. Fazla bir süre geçmeden tarihin en başarılı korsanı olan Shih en saygın korsanlardan bir tanesi olur. Bu saygınlık o kadar fazladır ki eşi öldükten sonra onun yerine kendisi filo komutanı seçilir. Kırmızı Bayrak Filosunda 1200 adet savaş gemisi ve bir o kadar da destek kuvvetleri gemisi bulunuyordu. Bununla birlikte 80 bin kişi bu filoda aktif olarak görev yapmaktaydı. Filo, o dönemde Çin’in komşusu olan diğer devletlere büyük korku salmıştır.

4.Antik Olimpiyatlarda Sporcular Çıplaktı


Antik çağlarda tanrıların çıplak olduklarına inanılıyordu. Nitekim bugün mitolojide geçen tanrıların tamamına yakınının üstleri çıplak olarak resmedilmiştir. Enteresan tarihi bilgiler de Olimpiyatlarda yarışan sporcuların da tanrıları örnek aldıkları için çıplak olarak yarıştıkları düşünülmekte. Elbette işin bir de spor tarafı olduğu için çıplak olarak mücadele eden sporcular terlediklerinde üzerlerinde elbise olmadığı için toksinler daha kolay bir şekilde vücuttan atılacaktı. Jimnastik kelimesinin temeline indiğimiz zaman bu kelimenin Yunanca’da “Gumnasia” ve “Gumnos” kelimelerinden oluştuğunu görüyoruz. Bu kelimeler dilimize çıplak antrenman ya da çıplak jimnastik şeklinde çevrilebilir.

5.Julius Caesar 23 Defa Bıçaklandı

Roma tarihinin en ikonik isimlerinin başında olan ilginç tarihi kişilikler listesinde ilk sırada yer alan Julius Caesar gelir. Kendisi tüm dünya tarafından bilinen önemli bir kişilik. Özellikle uğradığı suikast ve ölüm şekli onun tanınmasında büyük bir rol oynar. En yakın arkadaşı Brutus’ün başında bulunduğu bir grubun düzenlediği suikast sonucunda hayatını kaybetmiştir. Bu suikast sırasında 23 defa bıçaklandığı bilinmekte. Ancak bu bilgi okullarda öğretilecek kadar önemsenmiş olan bir bilgi olarak görülmemiş ve onu Brutus’ün öldürdüğünün bilinmesi yeterli olarak görülmüştür.

6.Colosseum Tamamen Mermerden Oluşuyordu


İtalya’da bulunan ünlü Colosseum’u bilmeyen yoktur. Günümüzde İtalya’nın tarihi düşünüldüğünde akıllara gelen en önemli birkaç yapıdan bir tanesidir. Colosseum ilk inşa edildiğinde tamamen mermer kaplı bir arenaydı. Pek çok insan zaman içinde bu mermerlerin solduğunu ve görünüşlerinin değiştiğini söyleyebilir. Ancak olayın aslı çok farklı. Saklanan tarih bilgilerine göre Roma’yı fetheden Gothlar, Colosseum’un üzerinde bulunan tüm mermerleri söktüler ve yapının sıradan bir taş yapı gibi görünmesine sebep oldular. Bugün yakından incelendiğinde Colosseum üzerinde çok sayıda delik görülebilir Bu deliklerin tamamı mermer blokların demir kelepçelerle birbirlerine bağlandıkları noktalardır.

7.Colosseum Adı Nereden Geliyor?

Colosseum yapılırken, yapının adının ne olacağı bilinmiyordu. Ancak devasa bir arena şeklinde olacağı belliydi. İsim konusunda Roma halkı birkaç öneride bulundu. Bunlardan bir tanesi Amphitheatrum Flavium’du. Ancak isim oldukça zor bir isimdi. Sonrasında ise yine Romalılar bu sefer daha makul bir isim belirleyerek Colosseo adını önerdiler. Bu ismin konulmasının sebebi ise 164 metre yüksekliğinde olan İmparator Neron heykelinin hemen yanına inşa edilmesiydi.

8.Rasputin Zehirlenerek Ölmedi


Rasputin bir din adamı olması sebebiyle devlet yönetimi ile de sıkı ilişkiler içindeydi. Ancak zamanla Rus soylular kendisinden şikâyet etmeye başladılar. Rasputin ise kraliyet üyelerini etkileyerek daha fazla söz sahibi olma çabası içindeydi. Soylular bir plan yaparak Rasputin’i öldürmek istediler. Bu plan dahilinde Rasputin’i özel bir davete çağırdılar. Davetin en göz alıcı kısmı ise sunulan yemeklerdi. Siyanürlü kekler ve zehirli şaraplar tamamen Rasputin’i öldürmek için hazırlanmıştı. Bunları tadan Rasputin kısa bir süre içinde zehirlendi. Bir de üzerine silahla göğsünden vuruldu. Tam öldü sanılırken birdenbire öksürmeye başladı. Hala hayattaydı. Son darbe olarak bir kez daha kafasından vuruldu. Garanti olması için de ceset donuş şekildeki malaya Nevka nehrinin soğuk sularına atıldı.

9.Kadın Gladyatörler


Gladyatör denildiğinde kadınların gladyatör olabileceği insanların pek de akıllarına gelmez. Ancak eski Roma’da kadın gladyatörler de vardı. Bu gladyatörlere Gladiatrix denirdi. Erkeklere göre sayıları az olsa da erkek gladyatörler gibi suçluları infaz etmek ve birbirleriyle savaşmak gibi çeşitli rolleri vardı. Erkek gladyatörler gibi giyindikleri için çoğu zaman kadın oldukları anlaşılmazdı. Ancak pek çok kadın gladyatör ağır zırhları taşıyabilecek kadar güçlülerdi.

10.Amerika’yı İlk Olarak Vikingler Keşfetti

Hepimiz Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfettiğine inanırız. Tarih kitaplarında yer alan bilgiler de bu şekildedir. Ancak Kristof Kolomb’dan tam 500 yıl önce Grönland’dan yola çıkan Leif Eriksson adındaki komutanın liderliğindeki Viking donanması Newfoundland Adasına çıktı. Bu tarihten sonra Vikingler bu adaya yerleştiler. Çok geçmeden Labrador’u keşfederek Kanada’nın kuzey kesimlerinde de yerleşik hayata geçmişlerdir. Dünya haritasına bakıldığı zaman Grönland ve Newfoundland adasının çok da uzak olmadığı da açıkça görülmekte. Bu bilgi de tarih kitapların yer almayan ve dolayısıyla okullarda öğretilmeyen bilgiler arasında bulunmakta.

kaynak

Visited 64 times, 1 visit(s) today

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir