İçindekiler
Güzeller güzeli Afrodit (Aphrodite)
Olympos’un güzel tanrıçası olan Afrodit; aynı zamanda zevk, aşk, bereket ve üreme tanrıçasıdır. Afrodit; Ouranos (Uranüs) isimli tanrının, kesilen hayalarının denize atılması sonucu, hayaların tohumlarından döllenip, deniz köpükleriyle meydana gelmiştir. Afrodit ismi; eski yunan dilinde köpük anlamına gelen ”Afr” kelimesinden türemiştir. Roma mitolojisine ”Venüs” olarak yansımıştır.
Afrodit; aynı zamanda toplumsal huzuru ve sosyal dengeyi de sağlar. Pek çok kaynakta; cezbedici, gönül çelen ve cilveli olarak tasvir edilmiştir. Ve yine Afroditin doğum yerinin ”Kıbrıs” olduğu bu kaynaklarda geçer.
Afroditin aşk hayatı
Afrodit o kadar güzelmiş ki, pek çok tanrı ona aşıkmış. Keza kendisinden de pek sadakatli birisi olarak bahsedilmez. Afrodit; Ares (Savaş Tanrısı)’e aşık olmasına rağmen, nedeninin tam belli olmamasıyla birlikte, topal ve çirkin tanrı olarak bahsedilen Hephaistos (Zanaat Tanrısı)’la evlenmiştir. Afrodit’in, çok güzel olduğundan dolayı, savaşa neden olabileceği düşünüldüğü için sadece Hephaistos’la evlenmiş olması mümkün.
Ares ve Afrodit
Evlenmiş olmasına rağmen Afrodit, Hephaistos’u pek çok defa aldatmıştır. Bunların başında savaş tanrısı olarak adlandırılan ”Ares” gelir. Afrodit, eşinin yatağında Ares’le gizlice birlikte olup onu aldatmıştır. Helios (Güneş Tanrısı) Ares’in onların evine girmesine tanık olunca gidip bunu Hephaistos’a söyler.
Yıkıcı haberi alan Hephaistos; demir ocağında, kırılması mümkün olmayan ve çözülemeyecek olan bir ağ örer. Onlara tuzak olarak bu ağı yatağına yerleştirir ve ardından evden ayrılır. Bunu gören Ares, hemen aşığı Afrodit’in yanına koşar. İkili sevişmek üzere yatağa yattıkları esnada demirden ağ üstlerine kapanıp onları hapseder. Onları rezil etmek için bütün tanrıları oraya çağırır.
Tanrılar onlara gülerken, içten içe Afrodit’e aşık olan Poseidon; ağın kaldırılmasını sağlayarak onları kurtarır. Ağdan kurtulan ikiliden Ares, Trakya’ya göç eder. Afrodit ise bekaretini geri kazanma umuduyla Paphos’a göç eder.
Afrodit ve Ares’in birlikteliğinden; Deimos(Dehşet Tanrısı), Eros (Aşk Tanrısı),Harmonia (Uyum Tanrısı) ve Phobos(Korku Tanrısı) isimlerinde çocukları olmuştur. Bunun yanında Afrodit’in; kurnaz tanrı Hermes’ten olma, ” Hermaphrodite” isminde bir çocuğu daha vardır.
Adonis ve Afrodit
Afrodit güzel olmasından dolayı pek çok tanrı ve ölümlüyle birlikte olmuştur. Bunlardan biri de ”Adonis” isimli, Afrodit’in ilk görüşte aşık olduğu bir ölümlüdür.
Kıbrıs kralının kızı olan Mryyha (Mira); Afrodit’e saygı göstermez. Kendisinin ondan güzel olduğunu iddia eder, hatta onunla yarışır. Bunu duyan Afrodit, onu cezalandırma amacıyla lanetler. Lanet sonucunda Mryyha; kendi öz babasına aşık olur.
Afrodit kızın babasının da gözlerini büyüyle kör etmesi üzerine, Mryyha babasıyla cinsel birliktelik yaşamaya başlar. Büyünün etkisi geçtiği zaman babası birlikte olduğu kadının kendi öz kızı olduğunu farkeder. Bunun günah olduğuna inanan babası, kızını öldürmeye çalışır. Bunu fark eden diğer tanrılar, kızı kurtarmak için onu bir ”Mersin Ağacı” yaparlar.
Olaydan 9 ay sonra bu ağacın gövdesinden, ölümlülerin arasında en güzel olan ”Adonis” doğar. Ona görür görmez aşık olan Afrodit onu saklamak ve korumak için Persephone’ye emanet eder. Fakat Persephone de Adonis’e aşık olur. Bunun üzerine tanrıçalar arası bir savaş başlar.
Persephone ve Afrodit
İkilinin arasındaki kavgadan dolayı bütün Olympos etkilenir. Bunun üzerine Zeus kavganın bitmesi için; Adonis’in altı ay Persephone’yle, altı ay Afrodit’le birlikte olmasını uygun bulur. Fakat Adonis; Afrodit’le sürekli birlikte olmak ister. Persephone intikam için Adonis’i öldürmek uğruna bir domuz gönderir. Adonis ölünce Afrodit; Zeus’tan Adonis’i geri getirmesini ister.
Afrodit’in rızası üstüne Zeus, bütün tanrılar ile bir olup Adonis’i tekrar hayata döndürür. Adonis geri döndüğünde, hava değişmiş ve ısınmış, her yerde çiçekler açmıştır. Bu yüzden Adonis; baharla özdeştirilir.