KİM DÜŞMAN
Kimi okur soruyor:
-Her taşın altında niçin sürekli ABD’yi arıyorsunuz?
–ABD düşmanı mısınız?
-Amerikalılardan nefret mi ediyorsunuz?
Bakınız:
Kimseye, gruba, ülkeye düşman değilim.
Nefret, kin bana uzak duygusal tepkiler; kimseden öç alma niyetim yok.
Aksine, Amerika halkının samimi dostuyum.
Ki:
Siyasi değerlendirmeleri “sevip-sevmeme” üzerine yapmam.
ABD tarihine kökten düşmanlık nasıl yapılır?
İngiliz sömürgeciliğe karşı mücadele verip bağımsızlığını kazanan ABD’yi kim takdir etmez?
Bağımsızlık Bildirisi’nin yayınlandığı 4 Temmuz tüm özgür insanlığın bayramıdır!
Öte yanda: ABD’nin emperyalist politikalarına karşı çıkmak da insani görevdir.
Anketlere göre dünya insanlarının çoğunluğu kötü gidişattan neden Washington politikalarını sorumlu tutuyor?
Amerikan devletinin yaptığı şu gerçekler unutulur mu çünkü!
Özetleyeyim:
ABD ilk Osmanlı Trablusgarp‘ına saldırdı.
Meksika’ya ait Teksas‘ı 1846 ve Kaliforniya‘yı 1848’de işgal etti.
Meksika’da yıllarca ne kanlar döktü; bu ülkedeki tüm askeri darbelerin arkasındaki tek güçtü…
1887’de Samoa ve 1899’da Havai adalarında yaptığı katliamlar görmezden gelinebilir mi?
İspanya’yı yenip Küba, Guam, Porto Riko ve Asya’daki Filipinler‘i işgal etmesine değinmeyelim mi?
Sevip sevmeme konusu değil bunlar.
Ya 20’inci yüzyıl?
KÜRESEL KİBİR
Sadece ABD değil; Amerikan Deniz Kuvvetleri desteğiyle gıda devleri United Fruit ve Standart Fruit Honduras‘ın verimli tarım arazilerine hâkim oldu.
Bu küçücük ülkede para için ne darbeler yapıp, ne ayaklanmalar çıkardı…
ABD, Nikaragua‘da halkın seçtiği hiçbir hükümeti istemedi, darbeler ile ülkeyi yönetti.
Kosta Rika‘da yaptığı farklı olmadı.
Ya akan kanlar?
Darbe yapamadığı ülkeyi işgal etti; Dominik Cumhuriyeti gibi…
Birinci Dünya Savaşı’na katılarak Avrupa’ya geldi.
Kendini “Avrupa korucusu” ilan etti!
Sovyetler Birliği‘nin yıkılması için 8 bin deniz piyadesi göndererek iç savaşı destekledi;
Kutup Ayısı Seferi…
Ardından…
İkinci Dünya Savaşı’na katıldı.
Ki öncesinde Hitler‘i desteklediği sır değildi.
Japonya‘yı işgal etti.
Almanya Berlin‘e kadar geldi.
İtalya, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya’yı kontrolüne aldı.
Uzun yıllar buralardan çıkmadı.
Soğuk Savaş başlar başlamaz, Kore’de savaş çıkardı.
Çin’de Mao‘ya karşı sağcı Çan Kay Şek‘e askeri destek verdi.
CIA‘nın burada yaptığı sabotajlar unutulabilir mi?
Benzerini Yunanistan ve Arnavutluk‘ta da yaptı.
Sanmayınız Suriye meselesi yeni; ABD, 1948’te askeri darbeyi destekledi.
Seçilmiş parlamentonun ertelediği Trans-Arap Boru Hattı, darbeci Zaim tarafından hemen onaylandı.
ABD bu ülkede 1956 ve 1957’de iki operasyon daha yaptı…
Mısır’da, kamulaştırılan Süveyş Kanalı için de aynı stratejiyi hayata geçirdi.
Keza:
İran petrolünü millileştiren seçilmiş Musaddık hükümeti, CIA’nın Ajax Operasyonu ile yıkıldı.
Başa geçirilen General Zahidi kamulaştırmadan vazgeçti!
Irak‘ta benzerini uyguladı…
Türkiye’ye hiç girmeyeyim, biliyorsunuz…
Bitmedi:
DEVLET TERÖRÜ
ABD/CIA, Endonezya’da solcu Sukarno hükümetini devirmek için milyona yakın insan öldürdü.
Hükümeti istikrarsızlaştırmak için sivil ticaret gemilerini bile bombalayıp batırdı.
On yıl süren Vietnam Savaşı‘nda 1,5 milyon asker, 2,7 milyon sivil yaşamını kaybetti.
Ya Laos?
Ya Kamboçya?
Castro‘ya karşı CIA -mafya işbirliği Küba’da benzerini yapmak istedi.
Başaramadı.
Venezüella‘da da başaramadı.
Ama:
Sandinista‘ya karşı Nikaragua’da başardı.
Zaire/ Kongo‘da başardı; seçilmiş solcu Lumumba‘yı öldürüp darbecileri iktidara taşıdı.
Etiyopya, Angola, Çad‘ta başardı.
Sorsanız, demokrasi havarisi!
Oysa İspanya’da, Brezilya’da, Şili’de, Bolivya’da, Arjantin’de, Guatemala’da Paraguay’da, Yunanistan’da askeri darbeler yaptı.
İşkence yöntemleri “ihraç” etti; yargısız infazlar gerçekleştirdi.
“Renkli Devrimler” adı altında sivil darbeler organize etti.
Doğu Timor, Afganistan, Grenada, Panama, Irak topraklarına girdi.
Ya Sudan?
Ya Suriye?
Ya Libya?
Ülkelere uyguladığı ambargoların/ yalnızlaştırma–izolasyonizmin ardı arkası kesilmedi.
Gürcistan’da, Kazakistan‘da, Kırgızistan’da yaptıkları bilinmeden Ukrayna-Rusya Savaşı anlaşılabilir mi?
Pakistan‘da olanları görüyorsunuz…
“Manipülasyon kralı” ABD dış politikası; uluslararası yasaları hep göz ardı etti/ediyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü gibi bir dizi önemli uluslararası anlaşmayı onaylamayı reddediyor.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi bile imzalamıyor.
Çoğu kendini kovboy sanan Beyaz Saray yöneticileri, silahla dünyayı yöneteceğini sanıyor!
Dünyaya asıl düşmanlık yapan bunlar!
Eleştirdiğim budur.
Soner Yalçın
[…] ABD’nin Türkiye’ye nasıl bir gelecek biçtiğini en açık bir şekilde söyleyen ise ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman oldu. […]